50. Bölüm: "İkizler."

320 26 14
                                    



Kalbim hızını arttırırken yüzümü ona biraz daha yaklaştırdım. Bakışları derinleşerek bana daha çok yaklaştığı sırada bir ses, ve sol tarafta olan bir hareketlenme. Zero bakışlarını oraya çevirince bende oraya baktım. Karşımda bize, şaşkın bakışlar atan iki çift göz gördüm. Alex ve Alexa.

Zero beni belimden çekerek kaldırdı. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Bu büyülü anı bozdukları için ikizlere kızmalı mıydım yoksa onlara yakalandığım için utanmalı mıydım? İçimdeki ses onlardan utanmamam, ama kızmamamda gerektiğini söylüyordu. Utanmamalıydım çünkü bu benim hayatımdı ve bu onları çokta ilgilendirmezdi. Kızmamalıydım çünkü bilerek yapmazlardı.

"Biz yanlış bir zamanda geldik sanırım. Sonra geliriz." Alexa arkasını dönüp Alex'inde kolundan tutup çekiştirirken telaşlandım.

"Hayır hayır! Durun!" Alexa'nın kolundan tutup durdurdum."Lütfen içeri girin." Kısa bir an birbirlerine baktıktan sonra ayakkabılarını çıkartıp içeri geçtiler.

Zero ellerini saçlarının arasına geçirip karıştırdı. "Ben gitsem iyi olur."

"İstersen kalabilirsin."

Gülümsedi. "Çok isterdim ama zaten geç kaldım. Askerler ile eğitim var. Görüşürüz."

"Görüşürüz." Ayakkabıları giydi ve kapıdan çıktı. Arkasından baktığım sırada oda dönüp bana bakıp el sallayınca gülümseyerek bende el salladım. Uzaklaştığı sırada kapıyı kapattım ve Alex ile Alexa'nın yanlarına oturdum. Karşı koltuk boş olsa da onlar benim halkım sayılırdı ve ben onlarla yakın olmayı seviyordum. "Nasılsınız?"

İkisi de hala biraz şakın görünüyordu ama çaktırmamaya çalıştılar. "İyi sen?"

Konuşan Alex'ti. Onla da uzun zamandır konuşmamıştık. Gülümsedim. "Bende iyiyim."

Kaşlarını çattım. Daha o sırada aklıma yeni gelmişti nasıl kapıyı açtıkları. "Siz... Kapıyı nasıl açtınız?"

Alexa gülümseyip önüne gelen mavi kısa saçlarından bir kaç teli kulağının arkasına koydu. "Unuttun mu? Bir şey olursa diye paspasın altına anahtar bırakmıştın. Her ihtimale karşı."

Omuz silktim. "Unutmuşum."

Alex'e baktım. Bana somurtarak bakıyordu. "Neden bana öyle bakıyorsun?"

"Sen söyle Alexa." Gözlerini kısmış Alexa'ya olan bir şeyi bana söylemesini söylüyordu.

Gözlerini devirdi Alexa. "Sana tripliymiş. Uzun zamandır onu merak etmediğin için."

Gülmeye başladım. "Özür dilerim Alex. Gelmeyi yada size mesaj atmayı düşünüyordum ama beklemediğim bir şey oldu." Cümlemi bitirdikten sonra aklıma tekrar o an geldi; Buz heykeli.

Alex'in bakışlarında merakı yakaladığımda çoktan trip attığını unuttuğunu fark ettim. "Ne oldu?"

Sabah yaşadıklarımı tek tek anlattım. Alex'in haklı olabileceğini düşünmemiştim. Bana "Yeni güç geliyor desene!" Dediğinde bir an ciddiye alsam da önemsememiştim. Meğer ne kadar da haklıymış...

"Yani şu an buz gücün mü var ?" Soru Alexa'dan gelmişti. O da Alex kadar şaşkındı" Başımı yukarı aşağı salladım. "İnanamıyorum!" Diyerek ayağa kalkan Alex'e baktım. "Çabuk gidiyoruz." Benim cevabımı beklemeden kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Kapıya kadar olan kısa mesafede beni sürükleyip ayakkabılarını giymeye başladı.

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin