23/ ''Menma olmasaydı her şey daha güzel olurdu.''

142 23 192
                                    

Kawaki?

Uchiha?

Obito'nun oğlu?

Ru'nun erkek kardeşi?

Sasuke artık duyduklarında mantık arayamıyordu.

"Rin, Kawaki'yi biz evlat edindik. Naruto ve ben. Kaldığı yetimhaneye saldırı olduğunda onu Naruto kurtardı ve himayemize aldı, eğer annesiysen... Üzgünüm ama başta Kawaki'nin annesi olduğunu doğrulamalıyız."

Sasuke Kawaki'yi vermek istemiyordu. Kawaki onun oğluydu. Ama onu öz annesinden de ayıramazdı.

Ah, ama öz babasını zevkle kendi elleriyle öldürecekti. Emindi.

"Tanrı'm! Çok teşekkürler! Oğlum... Benim can oğlum... Nerde oğlum? Lütfen getir bana!"

"Kawaki Obito'nun genjutsusu altında." Bu acımasızcaydı ama şuan Sasuke kendini iyi hissediyordu. Buraya oturduğundan beri hep bir şeyleri merak eden kişi Sasuke olmuştu. Şimdi roller değişmişti. Artık Sasuke daha bilgiliydi.

Rin hıçkırdı ve ağlamaya başladı. "Hepsi o lanet olasıca adamın suçu! Beni bu yüzden bıraktı. Artık işine yaramam! Benim de acı çekmemi istiyor! Hem kızım hem de oğlum onun gücü altında! O adam Tanrı! Onun izni olmadan oğlumla görüşemem bile! Tanrı'm! Yardım et bana!"

Sasuke ağlayan kadını teselli etmek için sarıldı. "Sakin ol Rin, sakin ol. Hepsini kurtaracağız. Obito onun yerini bulabileceğimi söyledi. Nasıl bulabilirim?"

"Biliyordu! Sadece sana anlatacağımı biliyordu çünkü yerini biliyorum! Sasuke! O adamdan sakın! O adamdan uzak dur! Onun yanındayken asla düşüncelerinden emin olamazsın! O istediği her şeyi yaptırabilir! Onun gücü kimsede yok! Onda Eternal Kotoamatsukami var! Ölümsüz Kotoamatsukami! O ölse bile Genjutsu bozulmaz! Genjutsu onun çakrasını azaltmaz! Onu açmak zordur, çünkü Kotoamatsukami gücünün olması ve üstüne de Kotoamatsukami gücünü kullanan birinin gözünü alması gerekir."

"Shisui'nin gözünü cidden oydu yani?"

"Gözlerimle gördüm! Çok çığlık attı zavallı adam! Canı çok yandı! Yazık! Çok yazık!"

"Rin... Bana Obito'nun yerini söylemen lazım."

İşte o an Rin Mangekyou Sharingan gözünü aktifleştirdi. Kırmızı göz bebeğinin içinde spiral siyah çizgiler vardı. Transta gibiydi. Yüzü ifadesizleşmiş, gözleri boşluğa dalmıştı. Sanki gözleri kendi kendine aktifleşmiş gibiydi.

"Söylerim, tabi söylerim. Ama Sasuke, bunu kabullen. Obito'yu kendi alanında öldüremezsiniz. Yedi kişi gideceksiniz. Sen, Naruto, Harry, Sakura, İzumi, Jihuun ve ben. Siz labirentte kaybolursunuz. Benim sizi götürmem lazım. Jihuun da beni bırakmayacaktır. Oraya yedi kişi gideceğiz, sekiz kişi dönmek isteyeceğiz ama beş kişi döneceğiz. İzumi, Shisui ve Jihuun ölecek. Sen, ben, Naruto, Harry ve Sakura döneceğiz. Bu kehanet mühürlendi, bunu kimseye söyleyemezsin."

"Senin kehanet gözlerin var." Dedi Sasuke farkındalıkla.

"Evet," diye mırıldandı Rin. "Obito'nun gözünde bir çöpten tek farkım buydu."

"Hiç kimsenin ölmesine izin vermeyeceğim." Dedi Sasuke kararlılıkla.

"Hayır tatlım," dedi Rin anlayışla. "Tam şu an kehaneti unutacaksın."

Sasuke unuttuğunun farkında bile değildi. O hala Obito'nun yerini söylemesini bekliyordu.

"Tabi söylerim," Dedi Rin gözleri çoktan eski haline dönmüşken. "Bana harita lazım. Ve bu odadan çıkmak."

Eh, Sasuke ikisini de halledebilirdi.

------------------------

Rin ve Sasuke hızlıca odaya dönmüşlerdi. Rin hemen ağlayarak oğluna sarıldı. Jihuun da Rin'e sarıldı. Sasuke kadının samimiyetine inanıyordu. Onu anlıyor ve empati yapıyordu. Hemde çok iyi anlıyordu.

The First Uchimaki / NaruSasu-HarcoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin