The First Uchimaki / NaruSasu-Harco

27/ "İntihar ekibi sonunda gelebildi."

Arkadaslar bazilari naruto ve sasukenin birbirinden uzaklasmasinda bi terslik var gibi dusunmus ama hemen aklinizdaki soru isaretlerini gidereyim. Hayir, tuhaflik falab yok. İkisi de yillardir birbirlerinin askini hissediyorlardi ve suphe duymuyorlardi. O zamanlar birbirlerinin askini hissettikleri icin de sanki kendileri de o aski hissediyor gibilerdi. Hani mesela soyle dusunun; narutonun aski x, sasukenin aski y. Naruto eslemisken xy hissediyordu. Sasuke de xy hissediyordu. Simdi naruto sadece x, sasuke sadece y hissediyor bu yuzden de asklarinin azaldigini hissediyorlar ama olay bu degil sadece birbirlerinin askini hissedemiyorlar ve bu da onlari asklarinin azaldigini dusunduruyor. Naruto da harry ile olan konusmasindaki gibi sasukeyi genc yasta esledigi icin vicdan azabi cekiyor ve simdi baglari da olmadigi icin baska birini sevmek isterse buna engel olamayacaginş dusunuyor. Sasuke ise tamamen yeni bir bedende yeni bir alfa ile yeni guclere sahip ve bu yuzden dunyasibdakia her sey tepetaklak olmus durumda. Anlayis gostermenizi rica ederim.

Görevin heyecanı ile yolculuk sanki göz açıp kapayana kadar geçmişti. Bir bakmışlardı ki mağaranın önüne gelmişlerdi bile.

Elbette mağaraya kontrollü bir şekilde yaklaştılar. Çevredeki bir çalışığın arkasındalardı. Rin'in anlattığının aksine 2 değil 6 tane Unutulmuş vardı.

"Siktir." Dedi kız dehşetle. "Güvenliği arttırmış. Shisui'yi almaya gelmemizi istiyor. Tek kişi gelmeyeceğimizin farkında ve elinden geldiğince kalabalığı bölmeye çalışacak."

"Ben hallederim." Sasuke sırıtarak saklandıkları yerden fırladı ve adeta şimşek gibi girişe doğru koşmaya başladı.

Naruto onu tutmaya çalışan Sakura ve Harry'den kurtularak Sasuke'nin peşinden koşturdu. Sasuke bir tanesinin boynundaki şah damarı kesmişti bile. Üç metrelik bir devi saniyeler içinde yıkmıştı. Üstelik Rinnegan kullanmadan. İki ucu bıçaklı sopası ile dans edercesine katliam yaratıyordu.

Naruto Sasuke'yi bakış açısından ayırmadan bir Unutulmuş ile dövüşmeye başladı. Yakın dövüşte oldukça öldürücü olan bu yaratıklara karşı Naruto'nun da yakın dövüş silahı vardı. Şanssızdı. Her zamanki halindeydi.

Dövüştüğü Unutulmuş'un arkasından dolanıp sırtına atladığında boynunu kesmesi saniyeler almıştı. Belki başka bir zamanda birine arkadan saldırdığı için kendini kötü hissedebilirdi ama düşmanı biri bile değildi. Bir şeydi.

Sasuke'nin dövüştüğü Unutulmuş, gözüne giren ok ile sendelerken Sasuke kafasını havaya uçurmuştu. Bir tanesi Sakura'nın yumruğu ile kafasına kadar toprağa gömülürken, diğeri İzumi'nin palası ve Harry'nin uzun kılıcı ile çoktan ölmüştü bile.

Sırtına aniden gelen kanla irkilerek arkasını döndüğünde kafası kopmuş başka bir Unutulmuş'un cesedini gördü. Ayakta duran ceset yere düştüğünde, arkasında savaşın adrenalini ile gözleri zevkle parlayan Rin vardı.

Sakura artık kendisi ile aynı boyda olan çocuğun karşısına dikildi. "Seni aptal! Kendini öldürtmeye mi çalışıyorsun!"

"Kimse ölmedi," dedi Sasuke omuz silkerek. "Yaralanan da olmadı."

"Sen hariç! Aptal!" Naruto o an dikkatli baktığında Sasuke'nin siyah saçlarındaki keçeleşmiş saç tutamını gördü. Boynunda da kan lekesi vardı. Çocuğu bakış açısından ayırmamaya çalışmıştı, ne ara olmuştu bu?

"Kendi kendime kafamı yardım. Tanrım... bu Alfa bedeni çok tuhaf. Kılıcı kullanmak için her zamanki gücümü kullanıyorum ama çok fazla güç kullanmış oluyorum. Bu bedenin sorunu ne?"

"Gel şuraya aptal," Sakura Sasuke'nin başını iyileştirmeye çalışırken Sasuke kızın elinden sıyrıldı. "İyileşti bile. Hadi devam edelim." Cevap beklemeden önden yürüyerek mağaranın içine ilerlemeye başladı.