"Sara çok narindir,sessiz sakindir.Kendi
gönlü kırılsın sesi çıkmaz.Ama bir mazluma ses yükselsin birine haksızlık edilsin,o zaman kimse önünde duramaz.Küçük teyzen Rojda da bir çatlaktır vallahi!""Sahi mi söylüyorsun kız?"Anneme bakıp gülümsedim.Ve kamerayı kendime doğru çevirip bu video günlüklerini kaydettiğim yeğenime seslendim"Görüyor musun anneanneni, abartıyor!"Başımı gülerek iyi yana çevirdim."Şimdi benim güzel yeğenim ablamın karnından kucağımıza geleceğin günleri bek-"
Taş evimzin kapısı gürültüyle açıldı.
Hızla başımı kapıya çevirdiğimde Ahmet'i gördüm.Nefes nefeseydi.Annem tekerleklisandalyesinde korkuyla sıçrarken"Ablam,"diyebildim hızlıca."N'oluyor,nedir bu halin?"
Kardeşim bir saniye bile beklemeden hızla evin içine daldı.Peşinden onunla beraber gittiğimde babamın özenerek hazırladığı silah odasına yönelince
"Dur!"diye bağırdım."Ahmet dur,ne yapıyorsun?"Odadan içeri girince masanın üstünde duran bir ondörtlüyü eline aldı.Silahı tutup kardeşimin benim mavilerimin aksi olan siyah gözlerine baktım."Ne yapıyorsun dedim Ahmet?"
"Abla bırak."
"Ahmet,"dedim bu kez sertçe."Ne işin olur senin silahla?"
"Abla,"diye hayıflandı nefes nefese.
"Koroğluların konağını ateşe vereceğim.Beni sen bile durduramazsın.""Ne, ablam sen ne dediğinin farkında mısın?Buna izin vermem,zorba mısın sen!Hem ne diye ateşe verecekmişsin onların evini?"
"Yasemin,"dedi sessizce kardeşim.Gücü çekilmiş,feri sönmüş gibi."Abla Yasemin'i evlendiriyorlarmış.Bana vermedikleri yetmiyormuş gibi istemediği birine verecekler kızı abla.
Ben nasıl dayanırım,nasıl!"Kalbi kanıyordu.Kan akmasa da anlıyordum kardeşimin gözlerinden.
Canı acıyordu."Ahmet'im ne olursun dur biraz,
soluklan,"dedim yatıştırıcı bir sesle.
"Her şeyin bir çaresi bulunur.""Olmaz,abla duramam.Bu saatten sonra beni kimse durduramaz."
Silahı hızla elimden sökercesine alıp avluya doğru fırladığında onu takip ediyordum.
O onde ben arkasında kapıya doğru giderken annem silahı görünce
"Ahmet!"diye cığlık attı."Ne yapıyorsun sen evladım?"Kapıdan çıkacakken önüne geçtim.
Gözleri birer alev parçasıydı sanki.
"Sana dur dedim,değil mi?""Abla be-"
"Ablacığım noluyor?"On yedi yaşındaki kız kardeşim Rojda'nın sesiyle ona dönüp tebessüm ettim."Bir şey yok güzelim,odana çık sen."
"Ama abla."
"Odana dedim değil Rojda?"Kardeşim beni bir daha ikiletmeden odasına döndüğünde Ahmet'e baktım."Her şeyin bir çaresi vardır Ahmet.Sen göremesen bile bir çözüm vardır muhakkak.Şimdi söyle bana bu düğün ne zaman olacakmış?"
"İki gün dedi Yasemin,"diye konuştu kardeşim öfkeyle."Anası iki güne hazırlıkları eder bu işi bitiririz demiş."
"Tamam,bak daha iki gün var önümüzde.Yarın annemleri yollarız son bir kez konağa,ben de onlar oradayken gider abisi ile konuşurum.Neydi adı?"
"Bahoz."
"Heh,"dedim daha sakinleşen kardeşime gülümseyerek,hafifçe kolunu okşadım."Belli ki esas söz abisinin.Gider konuşurum canavar değil ya illa ki anlayacaktır halden.Üstelik bu tek taraflı değil bu aşk,kardeşinin de gönlü vardır sen de öyle değil?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİVANE GELİN (BERDEL)
DragosteKoroğlu soyunun biricik kızı Yasemin, bir marangozun oğluna sevdalanır. Yasemin ve Ahmet... Bu iki aşık ölmesin diye Ahmet'in reşit olmayan kardeşi Rojda'yı Yasemin'in küçük abisine isterler. Hayat o an durur Dila için. İki kardeşini de kurban ver...