DİVANE GELİN (BERDEL)

22.BUZ VE KOR KALP

Merhaba canlarım ciğerlerim yeni bölümle geldim ama bu kez pek de enerjik değilim.

Bölümü normal şartlarda pazar günü atacaktım ama yorum sayısının yükselmesini bekledim ve bilin bakalım noldu olmadı🥲

Okuyan ve oy verenlere teşekkür ederim ama yorum sayısı çok az olunca paylaşasım gelmiyor bölümü.

Bu kez emeklerime karşılık olarak oy sayısını biraz arttıralım mı?

Hadi size güveniyorum <3

Sizi seviyore!

Keyifli Okumalar...

Kalp...

Onun kalbi buzdandı, içinde kor alevler yüzer ama etrafına kurduğu o aşılması imkansız duvarları incitmezdi.

Benim kalbim kordandı, o alevlerin yangın yerine çekirdeği kalbin içinde bir buz kütlesi vardı. Erimiyordu.
Ve burası Mardin'di.

Bu memleket ne buza hüküm sürmesi için müsaade verirdi ne de kora. Bu diyarın kendi kuralları vardı. Kendi adaleti.

Aşağıya doğru inmeye başladığımda onlarca ağızdan zılgıtlar döküldü.Silahların gökyüzüne bıraktığı kurşunların sesini dinledim.

Alnında güzel bir motif ile dövmesi olan yaşlıca bir kadın yazmasını savurup ellerini açtı."Hoş gelmişsin gelin ağam, hoş gelmişsin!"

Bahoz'un arkasını döndüğü gördüm. Gözleri beni buldu, gülmedi ama görüyordum ki gözlerinin içinde tebessüm eden bir yan vardı.

Lorin'i annesinin kucağına bıraktığında yavaş adımlarla yanıma ilerledi.Herkesin gözü üstümüzdeydi. Ama bir kişi vardı ki yalnızca o çekmişti dikkatimi. Gözleri üstümüzde olan kişi modern giyinimli uzun boylu sarışın bir kızdı.

Kimdi o?

Bahoz yanıma geldiğinde"Hoş gelmişsin mavi göz."diye konuştu.

Sustum.Aklıma söylenebilecek bir şey gelmiyordu ki.

Sağ elinin üst kısmını bana doğru uzattığında kaşlarım çatıldı.

Gözlerini yüzüme dikip"Adet gereği elimi  öpmen gerek Dila,"diye fısıldadı."Bu sadakatinin ve bağlılığının göstergesidir ama ben bunlardan zaten eminim."Bunu yapmak istemediğimi söyleyecekken elini ters çevirdi ve elimi avcunun içine alarak beni kendine çekti."Hoş geldin, jinamın."

Alnımda dudaklarını hissettim.Karşı koyamadığım bir şaşkınlıkla beraber tebessüm sardı dudaklarımı.

Kurbanlar kesildi, silahlar patladı.

Bahoz'un eli saçlarımı örten şalı düzelttikten hemen sonra, usulca yanağıma dokundu.
" Bunca malım mülküm var,hepsi yoluna feda olsun."

"Ne dedin?" diye sordum.Bir şey anlamamıştım.

"Hiç," dedi mırıldanarak, başını eğdi.Öyle güzel gülme zalımın kızı, bende ki de can."

Kalbim ansızın tekledi.

" Ağam," diye seslendi kalabalıktan biri."E bir reyhani oynarsınız gelin ağamla!"

Tanıdık melodi kulaklarıma doldu.

Bahoz"Mavi göz,eğer benimle reyhani oynarsan,"diye konuştu."Bu gece istediğin bir şeyi sorgusuz sualsiz yaparım."

"Söz mü ?"

"Söz dilemın,"dedi gözlerinin içi gülerken."Ağa sözü."

Ona gülümsedim ve başımı salladım."Göster o vakit maharetini Bahoz ağa."