2

3.1K 153 14
                                    

Çalan telefonla sinirimin gerildiği mesajlasmadan çıkıp cevapladım. Arayan babamdı. Sesini duymamla Fuat a olan sinirimin aynı anda yatışması bir olmuştu.

Fuat, benim ilk sızım; deli çağım, ilk kalp ağrım.. vesaire vesaire. Söze onun adıyla başlayacaksam eğer liste uzayıp giderdi benim iç dünyamda ama listemin son cümlesi 'ilk ve son pişmanlığım' olurdu. Öyleydi çünkü. Lise yıllarımda kendimi keşfettiğim ilk aylarda tutulmuştum ona. Bana şans diye verildiğini düşündüğüm babamı bile karşıma alabilecek kadar gözüm kararmıştı onun aşkıyla. Halbuki aşk insanı güzelleştirmeli, iyileştirmeliydi. Fuat beni dibe çekmişti. Babam yanımda olmasaydı muhtemelen hala o dipte can çekişiyor olurdum.

Babam, varlığına her gün şükrettiğim tek insan. Telefonda uzunca baba oğul hasret giderme faslı yaşıyorduk. Bazıları gibi kısa kesip hal hatır sorduktan sonra kapatmazdık. Çünkü birbirimizin dert ortağıydık. Annem yaşadığı psikolojik bunalımlardan sonra intihar edince baş başa kalmış olmanızın verdiği bir ihtiyaçtı belkide. Babam sadece benim değil halkın da kahramanıydı. Nerede bir hukuksuzluk varsa babam onu düzeltmek için canla başla çalışırdı. Her attığı adımda halkın çıkarını düşünürdü. Atadan, dededen gelen mal varlığımız sayesinde refah bir yaşam sürdüğümüzden babam aldığı bakan maaşını direkt olarak kimsesiz çocuklara bağışlardı. Bunu babam dile getirmemişti, kurumun işgüzar personellerinin bir medya kanalında bahsetmesiyle öğrenmişti tüm halk ve bende onlarla birlikte öğrenmiştim.

Babamın bakan olması üzerine onun sahip olduğu tüm şirketler ve ticari faaliyetleri benim üzerime düzenlenmişti. Uzunca zamandır böyleydi. Şirkete uğramazdım. Deli çağlarımı bir şirketin bilmem kaçıncı katındaki deri koltuğunda çürütmeye niyetim yoktu. Babam benim ismimle pek tabii hallediyordu her şeyi. Bana da üniversite hayatımın tadını çıkarmak kalıyordu. Bu konuda da destekliyordu babam beni. Her konuda yanımda olsa da bazen bizi korumak adına temkinli davranmamı isterdi.

Eşcinsel olduğumu Fuatla yattığım sabah öğrenmişti. Belki bir tepki ufak da olsa sitem duymayı beklemiştim ama o yine beni şaşırtmayarak yanımda olup bu sebeple kendimden korkmamam gerektiğini söylemişti. Köhne düşünceleri yobaz fikirleri cahil cümleleri yoktu babamın. 'bu senin tercihin değil kalbine yön veremezsin' demiş ve devam etmişti 'senin tercih edebileceğin bir kaç şey var bu hayatta o da yaşam stilin.' Deyip yanımda durmuştu o heybetli duruşuyla.

Çapkın biriydim. Tercih ettiğim yaşam bu yöndeydi. Haftalık sevgililerim olurdu bunu onlar da bilirdi. Yattığım kimseyi zorlamamıştım. Kimseyi kandırmamıştım. Hayali olarak iki taraflı haftalık sevgililik sözleşmesi imzalanırdı, sessizce, aramızda. Partnerim bilirdi. Duygusuz değildim elbette. Hoşlanırdım birlikte takılırdık ve bir kaç şey görür ya da duyar ayrılırdım. Aniden insanlardan soğuyabilme yeteneğine sahiptim. Kural olarak gözettigim bir kaç şey vardı onların haricinde diğer noktalara kafa yorduğum pek söylenemezdi. Birlikte olduğum kişiyi aldatmazdım. Onun beni aldatmasını ise asla görmezden gelemezdim. Bir günlük bir ilişkim bile olsa yaptığı yanlışı burnumdan getirir öyle bitirirdim. Aktif ya da pasif diye kalıba koyamazdım kendimi o an nasıl hissediyorduysam o şekilde gelişiyordu her şey. Bir diğer kural ise babamın bizi korumak adına koyduğu kuraldı. Nasıl takıldığım ya da kimle takıldığıma karışmazdı ama ardımda somut deliller bırakmamamı söylerdi. Bundandı sevgililerimle kendi evimde ya da benim ayarladığım mekanlarda buluşur eğlenirdik. Mesajlaşmalalar asla olmazdı. Bunu medyaya verdiği an montaj olduğunu söylesek bile halkın bir çoğu öfkeyle tepki verebilirdi. Babam da bunu hayet iyi farkındaydı. Çünkü bu ülkede hırsız olabilirdiniz, dolandırıcı olabilirdiniz, vergi kaçırabilirdiniz hatta sokak ortasında kadın erkek fark etmeksizin insan öldürebilirdiniz ama eşcinsel olamazdınız. Bu toplumun bir ahlak değeri vardı! Bizim gibilerin bu toplumun güzide ahlakını bozmaya hakkı yoktu !.

Normalde umursamazdım. Muhtemelen babam da çok umursamazdı ama dediğim gibi mesleğine aşık biri için, halkı için tüm fedakarlığı göze almis biri için bu tür bir söylemle hatta medyanın abartıyla sunacağı o 'ahlaksızlık' görüntülerimle babamın var olan güven duvarını yıkmamaya çalışırdım.

İADE-İ İTİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin