Selam çiçeklerim nasılsınız (:
Aslında ilk bölümden belirtmem gerekirdi ama unutmusum burada belirteyim.
Karakterlerimi anlatan her birinin ruh halini yansıtan şarkıları vardı bunu belirtmeyi unutmusum. Geç olsun güç olmasın deyip burada duyurayım
Fırat: Teoman Napim tabiatım böyle.
Ümit: Emre Aydın Kör kuyu.
Fuat: Manga Cevapsız sorular.
Onların hemhal olduğu şarkılar bunlardı♡ şarkıyı dinlerseniz içlerinde ufacık spoilr olduğunu fark edersiniz🤭
Keyifli okumalar güzelliklerim♡
Sabah gözümü zorla açıp çalan saati kapadım. Bir anlığına duvara fırlatma isteğim gelse de aynı saniyede yok olmuştu. Gözümü açamıyordum ama okula gitmek zorundaydım.
Sabaha karşı Ümit gitmişti, uzunca sohbetlerimizden sonra. Hakkında bir kaç şey öğrensem de hiç biri beni tatmin etmiyordu. Hayatının orta yerine geçip her şeyi görüp bilmek istiyordum. Ailesi hakkında pek bir şey konuşmasa da tek çocuk olduğunu öğrenmiştim. Babasını on yıl kadar önce kaybetmişti. Annesi ev hanımı olmasına rağmen zorluklarla bakmış ona. Bunu öğrendiğimde kalbim buruk hissetmişti. Nedendi bilmiyordum ama Ümitin gözlerindeki o acıyı görünce kendimden utanmıştım. Sanki benim yaşadığım konforlu hayat ondan çalıntıydı. Saçma ama kendimi kötü hissetmiştim.
Oturup sohbet ederken, yemek yerken, bir şeyler izlerken ufak kacamaklarla yaptığım tüm minik dokunuşları itina ile geri çeviriyordu. Belki de ilk günlerden bu denli yakınlaşmaları sevmiyordur diye üstelememiştim ama evden çıkarken en azından yanağından bir öpücük çalmayı ya da beni öpmesini beklemiştim. Öpmemişti. Iki sıkı dost gibi görüşürüzlerle veda edip çıkmıştı evden.
Giderken kapıda eşini uğurlayan evli bir çift gibi hissetmiştim. Kapıda bekleyip gözden kaybolana kadar izlemiştim ama bir kez bile arkasına dönüp bakmamıştı.
Gözlerindeki ışıltıya şahit olmasaydım bana veda eden bir yabancı derdim şahsına.
Yatakta oturup ayaklarımı sarkıtınca bir an ne yapacağımı bilememiştim. Duş mu almalıydım giyinip çıkmalı miydim karar verememiştim. Uykusuzluğun verdiği yorgunluğa sığınarak sadece üzerimi giyip kahvaltı bile yapmadan çıktım evden. Belki Ümit gidiş saatimi biliyordur ve bana simit getirir diye içimde alakasız bir istek ve düşünce vardı.
Aslında çok uzak bir ihtimal değildi, sonuçta beni izleyip hakkımda bir çok bilgiye ulaşan biriydi. Belki böyle bir incelik de yapabilirdi. Bilemezdim.
Bahçeye çıkıp etrafa bakındım, kimsenin olmayınca ufaktan dudak büküp arabaya ilerledim. Telefona baktığımda ne arama ne mesaj yoktu. Arabaya yerleşince okula sürdüm sessiz yolda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İADE-İ İTİBAR
General FictionSaygın bir bakanın; hovarda ama kendi halinde yaşayan, kimsenin hayatında iz bırakmayan oğlu ve aniden onun hayatına giren bir genç! 'Fırat♡Ümit'