Bölüm şarkıları:
Scarlett Rose, Dark Times
Lil Happy Lil Sad, Let Me Die🕐
Bir yara eşittir bir iz.
Sen misin o mu çaresiz?•⚓•
Yalnızlık.
Bir sözlükte adım yazılsa karşısına konulacak o kelime. Doğumumdan bugünüme ve muhtemelen bugünümden ölümüme kadar benimle gelecek olan tek şey. Süreye vurduğum zaman, yirmi altı yıllık hayatımda en fazla hissettiğim duygu. Benim kabuğum, duvarlarımın ardı ve aynı zamanda bir kara delik. Düşenin kaybolduğu ve tek düşenin ben olduğu...
Gözümü açtığımda etrafımda benden başka bir nefes olmamasına çok alışkınım. Yalnız yaşamak zor değil benim için. Aksine, başka bir insanla aynı çatının altında uyandığım gün sayısını ömrüme oranlarsam inanılmaz az bir yüzde elde ederim.
Fakat birkaç gündür işler değiştiğinden, evde başka sesler tarafından uyandırılmaya başlandığımdan ve hatta son üç gündür daha da abartıp biriyle aynı yatağı paylaştığımdan bu seferkini garipsedim.
Çünkü otel odasında tektim.
Saat beş buçuğu geçmişti. Akşam üzeri olanından... Bu yaşadığım uyku değildi, bu baygınlık gibi bir şeydi. Hafızamda koca bir boşluk vardı ve yerimden doğrulmama izin vermeyen bir baş ağrısına sahiptim.
Görkem'in olması gereken taraftaki yorgan öylece açık duruyordu, benim üzerimse örtülüydü. Telefonu yoktu, peruğu ve lens kutusu da. Odanın köşesinde bir ceket duruyordu fakat Görkem'in kıyafetlerinden biri olmadığına emindim.
Kimin olduğunu bilmiyordum.
Boğazım sıkılıyormuş gibi hissettiğim için elimi boynuma götürdüm. Bunun sebebi boğazlı kazak giymiş olmamdı ama beni asıl şaşırtan parmaklarıma çarpan zincir oldu.
Ucunu kavradım ve üzerindeki M kabartmasına dokunduğumda kaşlarım hızla çatıldı.
Görkem'in künyesi neden benim boynumda duruyordu? O neredeydi?
Başına bir şey gelmiş olma ihtimali kalbimi hızlandırdı. Hafifçe doğruldum telefonuma uzanmak için. Yan taraftaki çekmecelerin üzerinde duruyordu. Ayrıca, orada bir sürü peçete de vardı ve üzerine kan bulaşmıştı.
Burnum sızladığında dün gece burnumun kanamış olduğunu anladım. Hafızamı yoklamaya çalışsam da her şey silik silikti. Boğazımdaki kuruluğu yutkunarak geçirmeye çalıştım, çatlayan dudaklarımı ıslattım ve genzimin yanma sebebini düşünmeye fırsat bulamadan telefona uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANALİZ
AçãoZifiri karanlıkta kalan kendini kör sanırdı. Gözler görmez olduğunda, kulaklar duymaz olduğunda; kimi zaman gecenin siyahına, kimi zaman seherin kızıllığına bulaşırdı suçun lekesi. Gerçek denilen şey, bu lekelerin ardına gizlenip günyüzüne çıkmayı b...