Bölüm şarkıları:
Emir Can İğrek, Dayanamam
Alec Benjamin, If we have each other :')⛅
Küçük bir oda, sıcak bir ev, güzel bir aile
İyileştirebilir can çekişen ruhu bile.•⚓•
Parmaklıkların ardı kafamın içine benziyordu.
Kendimi korumak için arkasına saklandığım duvarlardan veya ıstakozun dışındaki kabuktan bahsediyordum ya, bulunduğum yer de bunu andırıyordu. Tek farkı bir anahtarla açılabilen kilidiydi.
Sırtımı yasladığım soğuk duvar biraz üşütmüştü beni. Ellerim üzerinde oturduğum tahta bankı kavramış vaziyetteydi. Kafamı dağıtacak hiçbir şey olmadığından karnımdaki taze yara sürekli aklımdaydı ve bu da acısını hissetmeme sebep oluyordu.
Burada iki kişiydik. Başımı sağ tarafıma çevirdim ve Görkem'in ayakkabısının burnuyla yere daireler çizdiğini gördüm. Onun da canı sıkılmıştı beklemekten.
Gözaltındaydık.
Hayali bile komik geliyordu insana, ben bizzat yaşıyordum.
"Canın acıyor mu?" diye sordu gözlerini yerden çekmeden.
"Neden hâlâ buradayız?" Nezarethanenin bulunduğumuz bölümünde yalnızca ikimiz olduğumuzdan rahat konuşabiliyordum. Buraya kapatıldıktan sonra gelen giden hiç kimse olmamıştı.
"Acele etme." Ayağı hareket etmeyi bıraktı. Artık o daireleri dizinin üzerine parmaklarıyla çiziyordu. "Öyle elimizi kolumuzu sallayarak çıkamayız."
Normal şartlarda çıkardık ama burada hiçbir şey normal değildi.
"Herkes lacivert iplileri biliyor," dedim. "Bileğini göstersen eve dönmüştük şimdiye kadar."
"O kadar kolay değil." Sesi dingindi, biraz da yorgun belki. "Bizimkilere haber ulaşmıştır. Gerekeni yaparlar. Biz şimdilik bunu sürdürmek zorundayız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANALİZ
AksiyonZifiri karanlıkta kalan kendini kör sanırdı. Gözler görmez olduğunda, kulaklar duymaz olduğunda; kimi zaman gecenin siyahına, kimi zaman seherin kızıllığına bulaşırdı suçun lekesi. Gerçek denilen şey, bu lekelerin ardına gizlenip günyüzüne çıkmayı b...