41. "ÜÇGENİN SON KÖŞESİ"

6.1K 602 1.1K
                                    

Bölüm Şarkıları: Yıldız Tilbe, Vursalar ÖlememDuman, YürekHeijan & Muti, Birader :)Arctic Monkeys, Do I Wanna Know?Arctic Monkeys, R U Mine?NF, The Search

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkıları:
Yıldız Tilbe, Vursalar Ölemem
Duman, Yürek
Heijan & Muti, Birader :)
Arctic Monkeys, Do I Wanna Know?
Arctic Monkeys, R U Mine?
NF, The Search

🌱

Bir üçgeni böl üçe
Ölüm kalır her köşede.

•⚓•

Kar, kış, kıyamet. Kendimizi hissel olarak böyle bir dönemin içinde bulmuştuk. Çok uzun zamandır sürekli bir şeylerle mücadele veriyor, sürekli kuru soğuğa direniyorduk. Ellerimiz çatlıyor, burnumuz kızarıyor, bazen o soğuk bizi çok derinden yakıyordu fakat bir avuç insan birbirlerine sarıldığında hiçbir soğuk, o çemberin içindeki sıcaklığa etki edemezdi. Bunu acı yollardan da olsa öğrenmiş, her darbede daha sıkı kenetlenirken bulmuştuk kendimizi.

Tartışıyorduk, kavgalar ediyorduk, karşı karşıya geliyorduk fakat bileğimizdeki gibi bir ip, kalplerimizin de etrafındaydı ve o ipin üzerindeki düğümlerin sayısı altıdan çok daha fazlaydı. Biz; ben, Görkem, Kaya, Can, Arda ve Eylül'den ibaret değildik. Analizcilerin hayatıma kattıkları yalnızca kendileri olsa bile bu benim için minnet sebebi olurdu fakat bununla sınırlı kalmayıp aileleri saydığı her kişiyi ailem yapıyorlardı ve ben bugüne dek hiç bu kadar kalabalık bir yuvaya sahip olmamıştım.

Bahar, ikimiz için hazırladığı ballı sütleri sehpanın üzerine bıraktığında saat gece yarısını geçiyordu. Onun evine geldiğimden bu yana biraz fikir yürütmüş, neyi nasıl yaparız diye konuşmuştuk. Öncelikli olarak planladığı işler düşündüğünden çok daha kısa sürmüştü çünkü bana avukatlıkla ilgili kendimi idare edecek düzeyde bir şeyler öğretme hevesinin yerini çok kısa bir süre içinde yaşadığı şaşkınlık almıştı.

Bana rastgele bir sayfa açmasını istemiştim dosyalarının içinden. Yalnızca bir kez okuduktan sonra kağıdı onun eline tutuşturmuş, noktası virgülüne kadar aynı şekilde tekrarlamış ve o cin çarpmış gibi gözlerini sonuna kadar açıp bakarken ben bir kahkaha atmıştım.

Yeteneğimle ya da bana verilen en büyük cezayla bu şekilde tanışmayı beklemiyordu. Bana insanüstü bir varlıkmışım gibi bakarken ellerini göğe kaldırıp "Allah'ım," demişti. "İdare Hukuku dersime çalışırken ya da ne bileyim Borçlar Hukukunun büt sınavını vermeye çalışırken neden şunun yarısını bana bahşetmedin ey Yüce Rabb'im?"

Bu beni güldürdüğünde Bahar yeteneğimi biraz daha sınamak istemiş, birkaç defa daha tekrarlamaya devam etmiştik aynı senaryoyu. Elime bir kağıt veriyordu, ezberleyip geri veriyordum. Elime anayasayı veriyordu, söylediği maddeleri bir kez okuyor ve aynı şekilde ona söylüyordum. Bıkmamış, usanmamış, bunu yaparken oldukça da eğlenmişti.

Şimdi nihayet mola vermiştik ikimiz. "Hayatım," demişti. "İşte ballı sütlerimiz."

Neden kahve olmadığını ya da neden çay içmediğimizi sorgulamıyordum. Çünkü su almaya gider gibi söylemişti bana bunu. Bir anda ayaklandığında ballı süt saatimiz geldi demişti. Böyle bir saatimiz olmamasının yanı sıra, biz ilk defa Bahar'la yan yanaydık ama o bana kırk senelik bir arkadaşımmış gibi davranıyordu ve elimden yalnızca buna uyum sağlamak geliyordu.

ANALİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin