柔 1

645 43 21
                                    

Kakashi yere diz çökerken yanında dikiliyordum.

Elindeki çiçek demetini mezar taşının yanındaki vazoya bırakırken iç çektiğini duyabiliyordum.

Oturduğu yerde biraz yana kayıp mırıldandı:
"Gelmiyor musun?"
Yanına çömeldim.
Yağmur yağıyordu.
"Kakashi... Ben... Sanırım..."
Başını salladı.
"Ben de... Senden saklayacak bir şeyim yok..."
İkimiz de ağlıyorduk ve saklamak faydasızdı. Kolumu onun omzuna attım.
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Hokage bir parşömene bir şeyler yazıp yanımdaki jounine verdi. Kakashi sessizce bizi izliyordu. Burada olduğumuz için en az benim kadar o da huzursuzdu.  Ama bu Sakumo-san'ın istediği bir şeydi ve ben isteğini gerçekleştirmek istiyordum.

Hokage bizi rahatlatmak istermiş gibi konuştu:
"Kısa süreliğine sizi ayırmak zorundayız. Diğer köyler Aosa üzerinde hak iddia ediyor. Bu problemi çözer çözmez, tekrar birlikte olacaksınız."

Başımı salladım. Konuşmak istemiyordum, ağzımı açarsam ağlayacaktım sanki. Jounin gülümsedi:
"Yanında olacağım. Ve bu durumu en iyi şekilde atlatacağız."
Hokage ekledi:
"Biz diğer işleri hallederken siz biraz daha zaman geçirebilirsiniz."

Kapıdan dışarı adım attığımızda, boğazımda bir yumru hissettim.
"Acele et."

Kakashi'ye döndüm. Kollarını kavuşturmuştu ve ciddiyetle bana bakıyordu:
"Acele et ve işi çabuk halledin. Kendini... Fazla özletme."

"Elimde olan bir şey değil ki. Aosa'da her köyden Ninjalar varmış, ve bu yüzden Aosa çakrası sadece Konoha'da kalamazmış. Beni kolay kolay bırakmayacaklar... Hokage-sama öyle söyledi."

Kakashi iç çekti.
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Michizane adındaki jounin, Kirigakure heyetiyle konuşurken tüm dikkatimi elimdeki pirinç topuna vermeye çalışıyordum. Adamların bana bakışı çok sinir bozucuydu. Onlara dönersem anında ağız burun dalacakmış gibi hissediyordum, bu yüzden sessiz kalmak en iyisiydi.
"Pekala, Ame, onlara şu olaydan bahseder misin? "

Michizane-san'a daha da yaklaşarak cevap verdim.

"Aosa, yöneticileri tarafından gökyüzünde patlatıldı. Kurtulma ihtimali olan tek klan, Tsukiyo klanıysa patlamada etrafa yayılan parçalar yüzünden yok oldu.  Kalan tek Aosalı benim. Ben de Konoha'da kalacağım."
Karşımızdaki jounin tüm dişlerini göstererek sırıttı.
"Neden peki? Bahse girerim burada daha çok eğlenebilirsin."
Şu adama dalabilir miyim Michizane-san?
Michizane-san içimden geçirdiklerimi duymuş gibi fısıldadı:
"Onu dövmek bir şey değiştirmez. İkna etmelisin."

"Ben kendi kararlarımı verebilecek yaşa geldim. Ve sayenizde... Uzun zamandır köyümü göremiyorum. Anlamak bu kadar zor olmamalı, Konoha'yı istiyorum sadece!"
Adamlardan biri sordu:
"Konoha'da olup diğer köylerde olmayan ne var?"
"Konoha benim evim artık. Evinizin diğer evlerden farkını anlayabilirsiniz değil mi? Orada bir... Arkadaşım var. Bana kendi kızıymışım gibi davranan bir adam var... Ve ben on yıldır oraya gidemiyorum. Kaç yıldır sizinle görüşüyoruz, BIKMADINIZ MI YA!"

Çıkışta Michizane-san düşünceli görünüyordu. Sessiz sakin, içe dönük bir kadındı zaten. Son on yıldır dakika dakika birlikte olmamıza rağmen, onun hakkında bildiğim tek şey klanıydı. Michizane-san bir Uchiha'ydı ve klanıyla gurur duyuyordu. Her fırsatta klanından bahsederdi ve bu sayede Uchiha klanının tüm tekniklerini öğrenmiştim.

"Michizane-san, bu ne kadar devam edecek? Her ay geliyorlar, her ay red ediyoruz."
"Bilmiyorum. Ama yakında bitecek sanırım. Fark ettin mi, son zamanlarda eskisi kadar savaştan bahsedilmiyor."
"Evet. Öyleyse savaş olmayacak mı?"
"Hayır, savaş konuşuluyorsa problem değildir. İnsanlar rahatça konuşur ve uçuk kaçık teoriler ortaya atar. Eğer savaş lafı duyulmuyorsa, bu tehlikelidir. Çünkü nihayet işin ciddileştiğini gösterir. Hazır olmalısın, Ame. Büyük Hokage Savaşı yaklaşıyor."

𝕽𝖆𝖎𝖓❃𝔎𝔞𝔨𝔞𝔰𝔥𝔦 𝔉𝔞𝔫𝔣𝔦𝔠𝔱𝔦𝔬𝔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin