Konoha'nın kapısından geçerken, gülümsememe engel olamadım. Savaşın ortasındaydık evet. Belki bu köy de yok olacaktı. Ama umrumda değildi. Burası, sahip olduğum ilk ve tek evdi. Burası için her şeyi yapardım... Her şeyi.
İlk dikkatimi çeken, Hokage kayalarındaki yeni yüzdü. Michizane-san bakışlarımı görmüştü:
"O dördüncü hokage. Adı Minato Namikaze."
Başımı salladım.Etrafımız insanlarla çevriliydi. Zaferlerini kutluyorlardı, onlar için benim dönüşüm zaferdi.
Kalabalıkta yeni hokageyi de görmüştüm. Gülümsüyordu. Ve yanında...
Michizane-san beni hafifçe itti.
"Hey."
"..."
" Ne oldu?"Hokagenin yanındaki çocuk, Kakashi'ydi.
"Kıyafetleri ve alın bandının yamukluğu dışında eskisinden farklı görünmüyordu. Donakalmıştım resmen. Göz göze geldik.
.
..
...
Kakashi'nin görünen sağ gözü de bana takılıp kalmıştı. Beni tanımayabilirdi. Onu suçlamazdım, tamamen değişmiştim çünkü. Ama hayır...Tanımıştı. Anlayabiliyordum.
"K...Kakashi?"
Aramızda üç dört metrelik bir mesafe vardı. Ama o uğultuda beni duyabilir miydi ki?"Sen Ame'sin, değil mi?"
Hokage gülümsüyordu, elini bana uzatmıştı. Bir kaç adım atıp yanıma geldi, Kakashi'yse olduğu yerde kalmıştı.
"Adım Minato, Kakashi'nin öğretmeniyim."
Ö-öğretmen??? Kakashi'nin öğretmeni hokage mi?
Hokagenin yanındaki kırmızı saçlı kadın eğilip yüzümü avuçlarının arasına aldı."Çok sevimli bir yüzün var! Seni diğerlerine kaptırsaydık çok üzülürdüm! Dönmeyi başardın, evet artık sen Konoha'dansın-dattebane! Ama hey, Kakashi seni daha farklı tarif etmişti... Saçlarını mı uzattın? Bak ne diyeceğim,saçlarına benimki gibi şekil verelim mi? Çok yakışır bence!"
Dattebane? Ne demek ki bu?
Şiş karnından anlayabildiğim kadarıyla hamileydi. Ama hamile olsun olmasın, hayatımda gördüğüm en enerjik kadın olabilirdi.
Ben verecek bir cevap ararken kadın devam etti:
"Adım Kushina, seninki de Ame, değil mi? Doğduğun gün yağmur mu yağıyormuş?"
*bilmeyenler için not:Ame yağmur demektir.Açıkçası hiç merak etmemiştim. Merak etsem de cevaplamazlardı sanırım.
"Şey, bilmiyorum ki."
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-Kakashi elindeki mangayı görebileceğim hizada tutarken gergindim. Her ne kadar okuyormuş gibi yapsa da, bana baktığını hissediyordum. Gelişimin üstünden bir kaç gün geçmişti ve tuhaf bir nedenle ondan uzak duruyordum. İkimiz de konuşmak istiyorduk, bunu Kushina-san bile fark etmişti, ama yapamıyorduk işte.
Minato-san'ın dediğine göre şu zamanlarda Kushina-san'ın yanında birinin kalması gerekiyordu ve o kişi ben olmalıydım.(Ama Kushina-san'a göre doğumla alakasız olarak evlerinde kalmalıydım, çünkü beni görür görmez kanı kaynamıştı.) Kakashi'yse hala eski evimizde kalıyordu. Savaş durgundu, yeni bir görev alana dek boştu. İstediğimiz zaman buluşabilirdik, ama nedense bir kaç gün birbirimizden uzak kalmak daha iyi görünmüştü.
Bahçedeki dev ağacın dev dalında sırtımızı gövdeye yaslamış oturuyorduk. Konusu hakkında sizinle uzun uzun konuşamayacağım türdeki manga cidden ilgimi çekmişti(afedersiniz ama zevkler ve renkler tartışılmaz)ama doğru düzgün okuyamıyordum bile. Sessizlik sinir bozucuydu ama aklıma konuşacak bir şey de gelmiyordu. Kakashi'nin de öyle olduğuna emindim. Kushina-san'a göre bu normaldi, kısa sürede düzelecektik. Gerçi düzgün halimizin nasıl olduğunu bilmiyordum.
"Sen iyi misin Ame?"
"Ha? E-evet. Neden sordun ki?"
Kakashi omuz silkti.
"Bilmem. Sadece...Yok bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕽𝖆𝖎𝖓❃𝔎𝔞𝔨𝔞𝔰𝔥𝔦 𝔉𝔞𝔫𝔣𝔦𝔠𝔱𝔦𝔬𝔫
Fanfiction"Belki de yağmazdı yağmurlar, bu kadar kirli olmasaydı insanlar" Gökteki köy Aosa, bir gün gökyüzünde patlamıştır. Patlamadan kurtulan küçük kızı, bir ninja bulur ve onu köyü Konoha'ya getirir. Ve hikaye de böyle başlar. *Hikaye Naruto'nun orijinal...