𝕽𝖆𝖎𝖓❃𝔎𝔞𝔨𝔞𝔰𝔥𝔦 𝔉𝔞𝔫𝔣𝔦𝔠𝔱𝔦𝔬𝔫

ㄞ 1

"Kekkei Genkai, basitçe kişiye anne ya da babasından geçen jutsudur. Kopyalanamaz, yok edilemez ve bedenden alınamaz."
Sunagakure ninjaları salak salak Michizane-san'a bakıyordu.  Ne diye bunları anlatıyordu acaba? Karşımızdaki ninjaların Kekkei Genkai'den habersiz olması imkansızdı, olsalar bile niye anlatıyordu ki?
"Ve benim elimde, güzel bir koz var."
Ninjalardan biri dehşetle bağırdı:
"Y-yoksa sharingan mı?!"

Çok iyi biliyordum ki Michizane-san'ın sharinganı YOKTU.
"Hayır, değil."
Elini omzuma koyup fısıldadı:
"Kaç yıldır akademi düzeyinin üstünde eğitim alıyorsun, onlara yeteneklerini göstermek ister misin?"

Ne demek istediğini anlamıştım.
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

  Kalan son ninja elini boğazına götürdü. Kenetlenmiş dişlerinin arasından boğuk bir kaç ses çıkarıp yere düştü.

Ölmüştü.
"Güzeldi, Ame. Görünüşe göre bizi yol boyunca rahat bırakmayacaklar... Hala iki günlük yolumuz var, en iyisi izimizi kaybettirmek olacak."

Michizane-san'ın peşinden ağaçların arasına girdim. Konoha ormanlarının aksine cılız ve seyrek ağaçlar vardı. Tabi, ne bekliyordum ki zaten?"

"Michizane-san?"
"Hm?"
"Konoha'ya gittiğimizde... Senle ayrılacak mıyız?"
"Evet. Ama istediğin zaman Uchiha yerleşkesine gelebilirsin. Klanım, senin bizi ziyaret etmenden gurur duyar."
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

"Söyle bakalım, Konoha'ya ulaştığımızda kimi görmek istiyorsun?"

Mola verdiğimiz kayanın üzerinde etrafı izliyorduk. Omuz silktim:
"Kakashi'yi. Sen de biliyorsun, ne diye sordun ki?"
"Bilmem. Bu kez senin de bana soracağını düşünmüştüm."

Hayretle ona baktım. Michizane-san onun hakkında soru sormamdan hiç hoşlanmazdı. En sevdiği yemek dahil her şeyi bu yüzden bilmiyordum. Ve şimdi, ona sormamı istiyordu!
"Şey... Sen kimi görmek istiyorsun?"
"... Köpeğimi. Ve evimi."
Köpek? Ev?
"Aileni görmek istemiyor musun?"
"Aile?Yok ki. Niye öyle bakıyorsun? Senin de ailen yok."

Pekala, bu cidden... Acıttı.
"Şey, doğru. Öldüler mi?"
"Bilmem. Sen de bilmiyorsun, değil mi?"
Neden konu dönüp dolaşıp bana bağlanıyor ki?
"İyi misin Michizane-san?
"Evet. Ame, senin hakkında pek bir şey bilmiyorum. Sadece Aosa'dan olduğunu, bir de yaşını biliyorum. Bir kaç saate Konoha'da olacağız, on yıldır yanında olduğum kızı tanımak istiyorum."

O anda, aslında onun da beni pek tanımadığını fark ettim.
"Bilmek istiyor musun?"
"Evet. Anlatır mısın?"

ㄞㄞㄞㄞ

"Aosa'yı gökte tutmak için çok büyük bir çakra gerekliymiş. Ve bunun için, baştan beri yüksek bir çakraya sahip olan Tsukiyo klanı kullanılırmış. Zaman geçtikçe, gereken çakra miktarı artmış. Klan, çakra ihtiyacını karşılayamıyormuş. Ama Aosa yöneticileri bunu önemsememiş. Tsukiyo'lar ölmeye başlamış. Yöneticiler bir gün, Aosa'nın etrafını çeviren duvarlardan birinde, delik olduğunu fark etmiş. Tsukiyo'lar kaçıyormuş, zaten baştan beri Aosa'da kalmayı istememişler. Ama Ninjalar yetişmiş. Son bir aile çıkarken, kadının kucakladığı bez yumağının ucundan tutmuşlar. O bez yumağı, aslında ailenin yeni doğmuş bebeğiymiş. Bu yüzden Tsukiyo'lar cesaretlerini toplayıp ninjalara saldırmış. Ama çok az ve zayıfmışlar. Ninjalar hepsini öldürmüş."
"O bebek sen mi oluyorsun?"
"Evet."
"Peki sonra?"
"Bebeği Aosa'nın merkez odasına götürmüşler. Orada onu büyütmüşler. Merkez odası, baştan aşağı çakra emici duvarlara sahip olduğu için, Aosa ayakta kalmaya devam etmiş. Herkes korkuyla Tsukiyo çocuğun öleceği günü bekliyormuş, ama çocuk ölmüyormuş. Çok büyük bir çakraya sahipmiş, bu gidişle Aosa asla yere çakılamazmış. Ama bir gün, isyan çıkmış. İsyancılar merkez odasını basıp çocuğu dışarı çıkarmışlar. Aslında amaçları çocukla kaçmakmış, ama yöneticiler bir duyuru yayınlamış, eğer isyanı durdurmazlarsa Aosa patlatılacak, ve geriye bir şey kalmayacakmış. İsyancılar, çocuğun olanlar hakkında hiç bir şey bilmediğini fark edince, ona bunları anlatmışlar. Ve çocuktan kaçmasını istemişler."
"Ve çocuğu bir Konoha ninjası bulmuş."