食 2

441 36 13
                                    

"Açıkçası onlara inanmadım. Ama ellerindeki parşömenler gerçekti. Ne yapmalıyım bilemedim..."
"Haklısınız, Haruzen-san. Bu durumda çoğu insan ne yapacağını bilmez... Onları bulacağım ve parşömenleri geri alacağım... Demek isterdim, ama bir hafta burada kalabilirim. Bir haftada yapılacak bir şey değil bu."

Haruzen-san'ın malum piposu minik minik halkalar şeklinde dumanlar çıkarırken birden durdu.
"Aslında bir haftaya halledebilirsin. Yanına istediğin herkesi al. En son Kuzeydoğu ormanlarında görülmüşle-"
"B-bir dakika! Kuzeydoğu mu?"
"Evet. Bir problem mi var?"
"Hayır... Yanıma kimi istesem alabilir miyim?"
"Elbette."
Kuzeydoğu ormanları... Orayı iyi biliyorum. Eğer gerçekten Aosa parşömenlerine sahiplerse onları bulurum. Eğer sahte parşömenlerle dolaşıyorlarsa zaten tehlikesizler. Her durumda, halledebilirim.

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

"İtachi Uchiha mı? O ANBU birliklerine yeni giren bir çömez! Onu niye istiyorsun ki?"
"İstediğim herkesi alacağım. Hokage-sama'nın izni var! Gerisi önemli değil, değil mi?"

Jounin oflayarak odadan çıktı.

Asuma... Gai... İtachi...

Asuma ve Gai'yle birlik kapısında bekliyorduk. Jounin İtachi'yi alıp gelecekti.
"Heyt be, Ame-chan sayesinde sonunda heyecanlı bir göreve gidiyoruz!"
"İlk defa sana katılıyorum."

... Kapıdan çıkan iki ANBU'yu görünce ikisi de sustu. Kısa olan, İtachi'ydi. Onu hatırlıyordum,neredeyse hiç değişmemişti. Gülümsüyordu. Yanındaki benim yaşlarımdaki çocuksa...
"K...Kakashi?"
Boyu benden iki karış -belki daha da fazla- uzundu. Bakışları oldukça değişmişti, nasıl desem-soğuk.

"... Aosa sahtekarları için gidiyoruz. Bir haftada bitirmemiz lazım... Bu yüzden acele edin."

Yanımdan geçip yolu gösterdi.
"Kuzeydoğu ormanlarına doğru gideceğiz. Hadi."

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

İtachi elimi tutuyordu. Geldiğimden beri tek kelime etmemişti, ama onu iyi tanıyordum.
Beni özlemiş...
"İtachi,biliyor musun, seni çok özledim."

Kıpkırmızı oldu.
"A-aslına bakarsan ben de... seni özledim, Ame-chan."
"Sasuke nasıl?"
"İyi. Ne zaman Konoha'ya döneceksin?"
"Döndüm ya."
"Şey... Temelli olarak."
"Ben Suna'da kalacağım İtachi."
"... Tamam."

Biraz daha yürüdükten sonra, uzakta bir duman gördük. Koyu kırmızı bir duman...
"Bu da ne be!?"
"O... Parşömen dumanı, Gai."

Şok içinde bana baktılar. Sesimin titremesine engel olamamıştım. Asuma biraz endişeli bir sesle sordu:
"Bu... Kötü bir şey mi?"

"Onların Aosa'lı olmadığını kanıtlaması yönünden, iyi bir şey. Parşömeni yakmışlar. Bir Aosa'lı ölecek bile olsa parşömen yakmaz. Ama parşömenin içindeki şeytan ruhu açığa çıkardıklarını düşünürsek... Kötü bir şey."

"Ş-şeytan ruh mu?"
"Şeytan tilki Kyuubi gibi değil Gai. Onun kadar tehlikeli değil. Ama o adamları yakalamamızı zorlaştırır. Parşömen şeytanları çok güçlü değildir, normal şartlarda bir chuunin'e bile yenilirler. Ama avantajları var... Çok dayanıklılar. Baya iş çıkaracak."

Kakashi art arda yükselen dumanları gösterdi:
"Sanırım tüm parşömenleri yaktılar."
"Ne? On tane parşömen göstermişlerdi, şimdi on şeytanla mı dövüşeceğiz?"

İtachi Gai'ye baktı.
"Biz de beş kişiyiz. Ben küçüğüm diye bana bir tane bıraksanız... Sen çakra kullanamıyorsun diye sana da bir tane versek... Ame-chan Aosa şeytanlarını tanıdığı için üç tanesini indirse... Kakashi-senpai de üç tane alsa... Asuma'san'a da iki tane kalır... Ne diyorsunuz?"

"Asla olmaz! Ben de iki tane alabilirim!"

"İtachi haklı Gai. Çakrasız tekniklerle bir şeytanı yenmek çok zor. O yüzden bir şeytan yeterli."
"Ame-kun haklı. Ben iki şeytanı kabul ediyorum."

Asuma'dan sonra Kakashi de başını sallayarak onayladı. İtachi şeytan dağılımının kabul görmesinden memnundu. Gai'nin minik homurdanmalarını duymazdan geldim.

Parşömenler gerçekti... Ve onlar yaktılar.  Bu adamlar Aosa'lı olamaz. Ama parşömenleri nasıl buldular öyleyse? Aosa'dan bir işbirlikçileri mi vardı? O zaman neden ortaya çıkmak için bu kadar beklediler?

𝕽𝖆𝖎𝖓❃𝔎𝔞𝔨𝔞𝔰𝔥𝔦 𝔉𝔞𝔫𝔣𝔦𝔠𝔱𝔦𝔬𝔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin