可 4

291 23 16
                                    


"Tamam... Uzatmayacağım."

Kakashi maskesini cebine sokup gerindi.
"... Hazırım. Ne olacaksa olsun artık."

İskeleye oturdu. Havada toplanmaya başlayan bulutlara baktı. Kendi söylediği söze inanmıyordu.
"İtachi haklıydı. Ama... Bilmiyorum."

FLASHBACK

İtachi oturduğu daldan sarkan bacaklarını sallarken Kakashi mangaya odaklanmaya çalışıyordu.
"Kakashi-san."
"Hm?"
"Sana bir şey söyleyeceğim..."

Kakashi zaten bir türlü konsantre olamadığı mangayı cebine koydu.
"Söyle."
"... Ame-chan çok tatlı biri, değil mi?"

Anında göğsünün sol tarafına tuhaf bir sancı saplandı.

"...Sanırım."

"Sanırım?"

"Yani... Evet."

"Onu seviyorum, ama bence..."

"Sence?"

"Bence benim ona olan sevgim..."

Kakashi kalbinin durduğunu sandı bir an.
Ne oluyor bana?

İtachi gülümseyerek yumruğunu göğsüne vurdu.

"Arkadaş sevgisi değil."

"..."

"Ame-chan bana hiç ondan küçük biri olduğumu hissettirmedi. Beni hiç küçümsemedi, sanki onunla yaşıtmışım gibi konuşuyorduk. Ama Kakashi-san... O bir abla gibiydi, anlıyor musun? Her an, ilk tanıştığımızdan beri, bana ablam gibi davrandı... Bu yüzden onu ablam olarak görüyorum."

Kakashi yumuşak, hoş bir hissin vücudunda dolaşmaya başladığını hissetti.

"Doğru. Ame hem sana hem de Sasuke'ye karşı öyle."

"Evet. Bu yüzden onu seviyorum, onu korumak da istiyorum... Ama ne yapmalıyım bilmiyorum."

"Neyden koruman gerek?"

"...sana da söyleyemem. Ama... Tüm köy için bir tehlike var, büyük bir tehlike. Ame-chan'ı korumak istiyordum, ama içimde bir yerlerde yapamayacağımı hissediyordum. Yanında birinin olması gerekiyor...Bu yüzden... Sana bir şey söylemem lazım."

İtachi yutkundu. Söyleyeceği şeyin yükünü biliyordu, ama emin olmak için tekrar tekrar kontrol etmişti.
"Bence sen Ame-chan'dan hoşlanıyorsun."
"Ha?"
"Bunu çok önceden düşünmüştüm. Ama artık gerçekten böyle bir şey olduğunu biliyorum. Onun hakkında konu açılınca çaktırmadan dinliyorsun. Yüz yüze konuştuğunuzda sesin değişiyor, daha... Nazik ve sıcak. Sizi onlarca kez izledim, ona önem verdiğin çok belli. Ve o sabah, Gai-san randevu konusunu açtığında oradan geçiyordum. Tamamen tesadüftü, ama senin endişeli olduğunu fark etmiştim. Uzun lafın kısası..."

Kakashi'nin kıpkırmızı olmuş yüzünü görünce durdu.
"Kakashi-san, iyi misin?"
"İ...iyiyim... Devam et."
"Tamam, demek istediğimi anladın bence. Ne diyorsun?"

FLASHBACK END

Kakashi kendi kendine ne yapabileceğini tartışırken kalbini titreten bir ses duydu
"...Kakashi? Kiminle konuşuyorsun?"

Ame yanına oturdu.
"Bir sorun mu var?"
"H-ha? Yo..."
"Hm... İyi."

Kakashi terden parlayan yüzünü koluna sildi. Ame yanındayken göğsüne yerleşen ılık, bulanık his artık çok daha yoğundu. Bu konuda onlarca manga okumuştu ve hayatı boyunca kızlar arasında popülerdi... Ama özellikle Rin ve Obito'yu kaybettikten sonra birine aşık olacağını-ve o 'birinin' en yakın arkadaşı olacağını-hiç düşünmemişti. Düşünceleri Windows 10'un açamadığı sekmelere dönüşünce düşünmeyi bırakıp söylemeye karar verdi.

"Ame."

"Efendim?"

"Bak sana bir şey söyleyeceğim ama gülme tamam mı?"

"...gülünecek bir şey değilse neden güleyim?"

"Gülünecek olsa bile gülme."

"...Tamam."

Cevap fazla ani olmuştu. Kakashi kıpkırmızı oldu.

"A-ama o kadar ani söylemeseydin ya!"

"Alıştıra alıştıra mı söylemem lazım?"

"..."

Nefesini düzenlemek için bir kaç saniye bekledi.

"Bak... Minato-sensei ve Kushina-san'ı hatırlıyorsun, değil mi?"

"Evet?"

"İşte... Diyorum ki...Sanırım... Yo, hayır eminim ki..."

"?"

Dayanamayıp Ame'ye döndü. Ses tonuna hakim olamıyordu:

"Senden hoşlanıyorum, tamam mı?"

░░░░░░░░░░░░Αɱҽ░░░░░░░░░░░░░

  ...B...Benden?

Burnuma ufak bir damla düştü. Ardından başka bir tane, bir tane daha... Yağmur yağıyordu. Ama o an başka bir konudaydık.
"...Sen... Benden mi?"

Gözleri kocaman olmuştu, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Ben de dişlerimin birbirine çarptığını hissediyordum.
Neden titriyorum?

Ama o an başka bir konudaydık.
"Kakashi..."

Gülümsedim. Gözlerim doldu. Bunu bana O söylemişti! Artık yüzümden çeneme doğru süzülen yağmur damlaları gözlerimden akan ince şeride karıştı...
"Ben de... Seni seviyorum."

Eskiden... Onu iskelede gördüğüm anda başlayan, ufak ama hoş bir his vardı. Ama 'köy muhteşem kızlarla doluyken, neden ben?' deyip ona asla söylememiştim. O on yıllık süreçte düşüncelerimi bile değiştirmiştim... Ama...

Yağmur yağıyordu...
雨が降っている
...
..
.

  Yıllar önce gökyüzünde bir köyde küçük bir kız yaşarmış. Ve neden hiç görmediği bir şeyin adını aldığını merak edermiş.  Onunla ilgilenen yaşlı kadına sormuş:
"Tetsuya-san, benim adım neden Ame?"

"?"

"Aosa'ya hiç yağmur yağmıyor. Benim adımı neden Ame koydunuz?"

Yaşlı kadın gülümsemiş.

"Eski bir şiirde der ki, belki de yağmazdı yağmurlar, bu kadar kirli olmasaydı insanlar. Yeryüzü kalbi kirli insanlarla dolu, ve yağmur onları temizlemek için yağar. Ve bunu yaparken bereket getirir, mutluluk verir. Sana adını veren kadın, senin de yağmur gibi insanları mutlu etmeni ve kirli kalpleri düzeltmeni istiyordu, bu yüzden sana Ame adını koydu."

THE END

Ayy içim bi acayip oldu

𝕽𝖆𝖎𝖓❃𝔎𝔞𝔨𝔞𝔰𝔥𝔦 𝔉𝔞𝔫𝔣𝔦𝔠𝔱𝔦𝔬𝔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin