0.1

887 62 106
                                    

İremden

Alisa ile birlikte burdan nasıl çıkacağımıza dair araştırma yapmak için ayağı kalkıp metroyu gezmeye başladık. Vagonların çoğu neredeyse boştu. Bu işte bi iş vardı. Bir süre daha yürüdükten sonra birden bir şeye çarptım. Aşağıya baktığımda yerde acıyla kıvranan bir çocuk gördüm. Alisa "Lan İrem naptın" diye bağırınca sinirle ona dönüp "Bu mal da önüme çıkmasaydı" dedim.

"Mal derken? Ayıp yanlız" dedi yerdeki çocuk. Diğer çocuk yerdeki çocuğu kaldırdı. Sonra bize dönüp "Çok pardon canım arkadaşım miyopta görmedi seni heralde" dedi. Yere düşürdüğüm çocuk sinirle bana canım diyen çocuğa vurdu. "Ha bu arada isimleriniz neler burda birini görmek mutlu etti bizi valla tek başımıza ölüp gidecektik bu metroda" dedi renkli gözlü.

Alisa güldü "Ben Alisa buda.." lafını böldüm. "Ben kendimi tanıtabiliyorum Alisacığım çok şükür Allah bana bir adet ağız vermiş" dedim. "İrem bende"

"Çok,çok memnun oldum bende Cenk buda benim çok sevgili arkadaşım Arda." dedi Cenk. Tam o sırada bağrışma sesleri gelmeye başlamıştı sarışın bir çocuk koşarak Alisanın arkasına saklandı. "Merhaba bacım Allahını seviyorsan kurtar beni şu meymenetsiz Boradan" dedi sarışın çocuk.

"Dur bir sakin ol" dedi Alisa gülerek "Hayırdır niye kaçıyorsun?" diye sordu. "Bu manyak tutturdu ebelemece oynayalım diye ama asla durmuyo yoruldum bende" dedi sarışın sıkıntıyla. "Deniz  çık şu kızın arkasından ebeleyeceğim seni" dedi isminin Bora olduğunu öğrendiğimiz çocuk ve koşarak Denizi ebeledi. "Ben kazandım" sevinçle zıplamaya başlayınca bizde güldük.

"Olum siz çocuk musunuz? Kaza oldu mahsur kaldık hala oyun oynuyorsunuz bu ne rahatlık" dedi salak olan çocuk. "Sanane Arda alla halla" dedi Cenk. "Aynen sanane kardeşim"  dedi Bora." Bu arada biz tanışamadık biraz tuhaf bir karşılaşma oldu bendenizz Deniz yani normal su olan deniz değil tabi onun isi.." lafını böldü Cenk "Anladık Deniz,bu çocukta Bora bende Cenk aha bu da saksı beyinli arkadaşım Arda ve son olarak bunlarda Alisa ve İrem bizde yeni tanıştık" dedi bizi göstererek.

"Memnun olduk." dedi Deniz ve Bora aynı anda.

Yağızdan

Çağan şu götünü kaldırda şurdan çıkmaya çalışalım" dedim oflayarak ve sonunda kalkmıştı bir an götü o koltuğa yapıştı sanmıştım. "Ee hadi bakalım ne bakacaksak artık" dedi Çağan ve yürümeye başladı bende peşinden gittim. O sırada iki kız ile karşılaşınca Çağan hemen koştu. "Oğlum nereye gidiyorsun!" diye bağırdım ama duymamazlıktan geldi bende yanına gittim. "Selam kızlarr" dedi yavşakça Çağan. "Hayırdır?" diye çıkıştı eşofmanlı kız. " Tamam ya sakin yemedik sizi" dedi dalga geçercesine Çağan. "Oğlum bas git şuradan benim asabımı bozma" diye bağırdı kız. "Arkadaşlar sakin olur musunuz dedi yeşil gözlü kızda. "Katılıyorum" diyerek bende konuşmaya katıldım. "Burda mahsur kalmışız zaten bide bu manyakla uğraşıyorum." diye çıkıştı eşofmanlı kız. "Benim adım manyak değil Çağan." diyerek karşılık verdi Çağan. "Her ne boksa iş-" yeşil gözlü kız lafını bölmüştü. "Tuanaa!" diyerek dürttü onu. "Sırf Leya için susuyorum. " dedi Tuana. "Herkesin isimleri belli olduğuna göre bende söyleyeyim benim adımda Yağız memnun oldum." dedim konuyu değiştirmek için. Herkes memnun oldum dedi.

Tam o sırada karşıdan iki kişi geliyordu, birisi ağlıyordu. Korkudan heralde.

"Aa siz neden ağlıyorsunuz bir sorun mu var?" dedi Leya atılarak. "Korktuğu için ağlıyor sağol sorduğun için." dedi kıvırcık saçlı çocuk. Leya da rica etti. "Bu arada Özgür ben, buda sevgilim Ülkü, memnun oldum " dedi Özgür. Herkes ismini söyleyip memnun olduğunu belirtti. "E o zaman beraber yürüyelim madem" dedim. 

Herkes onaylayınca yürümeye başladık ve 6 kişi ile karşılaşıp onlar ile de tanıştık.

"Artık heralde metrodan başka biri çıkmaz" dedi İrem herkes onaylamıştı. "Birşey dicem sizde farkettiniz mi metroda sadece 12 kişi var az değil mi?" dedi Tuana. "Onu bende farkettim" dedi Cenk.  Alisa da ona katıldı. Deniz ve Boranın dünyadan haberi yoktu zaten kendi aralarında takılıyorlardı. 

"E o zaman bi vagona geçip oturalım yoruldum ben dedi Çağan. "Benimde ayağım ağrıyor birileri yüzünden." dedi Arda İreme ters ters bakarak. "Bakma bana öyle o gözlerini oyarım!" dedi sinirle İrem. "Bi bok yapamazsın" dedi gülerek Arda. "Seni bi elime geçirirsem varya!" dedi sinirle İrem . Arda da pis pis sırıtıyordu "Kavganız bitti ise vagona geçelim." dedim. Herkes onayladıktan sonra nihayet oturduk.

"Burdan nasıl çıkacağımızı konuşalım bence." dedi Alisa. "Kendi başımıza çıkabileceğimizi zannetmiyorum, telefonlarda çekmiyor yardım isteyemeyiz. Birisinin farkedip yardım istemesini beklemeliyiz." dedi Bora. " Oğlum mal mısın kocaman enkazın içinde mahsur kaldık çoktan farkedip yardım çağırmışlardır bile." dedi Arda. Herkes Ardaya katılmıştı. 

"İlk defa doğru bişey konuştun başımıza taş mı yağacak?" dedi İrem dalga geçerek. "Sen sürekli niye bana laf atıyorsun derdin ne?" dedi sinirle Arda. "Doğruları söylemek suç mu oldu" dedi İrem. Deniz ve Bora alttan alttan gülüyorlardı. "BORAA DENİZZ!" diye bağırdı İrem. İkiside susup ağızlarına fermuar çekmişlerdi.

"Bu arada yeme içme ne olacak?" diye atıldı Leya. "Harbiden" diyerek Leyaya katıldım. "Yanında yemeği olan var mı?" diye sordu Tuana. Deniz ve Boranın yanında 1 - 2 günlük yemek vardı maşallah. Onları idareli kullanıp tüketecektik bir süre. Yapacak birşey yoktu. 

"Bence herkes dinlensin çok yorulduk" dedi Alisa. Herkes mantıklı bulup köşesine çekilmişti.

Tuanadan

Herkes uyumuştu fakat beni uyku tutmamıştı. Bende dolaşmaya karar verdim. Saate baktığımda iki buçuktu. Baya geç olmuştu. Dolaşırken birini görmüştüm karanlık olduğu için refleks olarak çığlık attım. "NE BAĞIRIYOSUN KIZIM MALMISIN!" dedi bağırarak Çağan. "Refleksen oldu ayrıca şuan sende bağırıyorsun aptal!" dedim. "Allahtan bizimkilere uzağız duymamışlardır" dedi Çağan. "Aynen, neyse dolaşalım bari senide uyku tutmadı heralde." dediğimde evet diyerek karşılık verdi.

"Çağan birşey diyeceğim" dedim. "Efendim?" dedi meraklı gözlerle. "Sence de bu işte bir iş var mı?" diye sordum. "Hangi işte?" dedi anlamayarak. "Gerizekalı kaza işte. Ben kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Metroda sencede 12 kişi olmamız tuhaf değil mi?" dedim bilmiş bir eda ile. "Haklısın ama neden böyle birşey yapsınlar ki?" dedi. "Bilmiyorum." dedim esneyerek. "Uykun geldi heralde" dedi bana dönüp. "Aynen bizde yatalım hadi" dedim. Çağanda onaylayınca bizde uyuduk.

Ülküden

Sabah olmuştu, gözlerimi araladım. Bu aralar çok bitkin ve yorgun hissediyordum kendimi. Zaten psikolojik sorunlarım vardı. Genellikle Özgürün yanından pek ayrılmazdım ama şuan yanlız kalmaya ihtiyacım vardı kimseye haber vermeden sessizce yürümeye başladım. Artık birşeyleri bitirmenin vakti gelmişti..

Obstacle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin