4K okunmaya ulaşmışızz! Hızlı bir şekilde sürekli artıyoruz, bu beni çok mutlu ve motive ediyor. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. İyi ki varsınıızzz. Haydi bölüme geçelim o zaman.
"Arda seninle birşey konuşacağım, gelebilir miyim?" duyduğum şey ile başımı ona çevirdim karşımda İrem duruyordu.
"Arda? İyi misin? Yüzünden düşen bin parça" Başımı geri eğdim. "Bende seninle birşey konuşacağım." Yanıma oturduğunda tekrar ona baktım.
"Arda sen niye bu kadar ciddisin? Bir sorun mu var?" diye sorduğunda derin bir nefes aldım. "Var sorun.. Var"
"İrem sen uyuşturucu mu kullanıyorsun?" dedim tekdüze sesle. Yutkundu. "Evet, kullanıyorum. Ama ben bunu sana-" Elimi kaldırdım. "Cevabımı aldım. Bir soru daha.. Sen bunu arkadaşınla paylaştın mı?" Başını salladı. "Evet, Leya ile." Güldüm. "Peki, son soru.. Benimle neden paylaşmadın?" Son belirttiğim sorudan sonra bakışlarımı ona çevirdim.
"Paylaşacaktım bugün. Hatta senin yanına bu yüzden geldim." dedi. "Şimdi mi paylaşacaktın? Ne zaman kullanmaya başladın sen?" bir süre sessiz kaldı. "İrem sana birşey sordum" sorumu yinelediğimde cevap verdi. "Sana anlattığım ailevi meselelerimden sonra" duyduğum cevap karşısında bir kahkaha patlattım.
"Bir saniye ben doğrumu anladım, biz burda ne zamandan beri varız ve sen bana bunu şimdi söyle tenezzülünde bulunuyorsun. Daha kötüsü de ilk arkadaşına söylemeyi tercih ediyorsun?" Sinirle ayağı kalktım. İrem'de arkamdan kalkıp kolumdan tuttu.
"Arda nereye?" diye sorduğunda yüzüne bakmadan cevap verdim. "İrem seni kırmak istemiyorum bırak kolumu" dedim. "Kır Arda, kır. Bu konu içinde kalmasın. Bunu istemiyorum. Bu konu şimdi konuşulacak." Sinirle yüzümü ona çevirdim. "Tabi ki konuşalım sen nasıl istersen" Kolumu sertçe onun ellerinden çekip yerime geri oturdum. "Umarım bir açıklaman vardır İrem, inşallah ben yanlış anlamışımdır"
O da yanıma oturdu. "Arda hiçbir şey göründüğü gibi değil. Ben sana bugün anlatacaktım yemin ederim. Öncesinde anlatamadım çünkü biliyorsun bu konuda hassasım" Yüzümü ona çevirdim. "Leya'ya anlatırken hiç hassas değildin ama. Cesaretini toplayıp birine anlatmayı seçtiğinde sevgilini arka plana atıp daha yeni samimi olduğun bir arkadaşını seçtin. Ben sana daha ne diyeyim İrem?"
"YA ARDA YETER!" Sinirle ayağı kalktığında bende ayağı kalktım. "BAĞIRINCA ÜSTE ÇIKMIYORSUN İREM" bende bağırmaya başladığımda ses tonunu daha da yükseltti. "NEDEN ANLAMIYORSUN YA ANLATACAKTIM DİYORUM SANA O KAFAN ALMIYOR MU?" Ellerimi yumruk yaptım.
"Bak İrem seni kırmak istemiyorum dedim. Benim takıldığım noktayı daha anlamıyorsun? Ben sana bundan sonra hiçbir şey demiyorum. Hem suçlusun hem de bağırarak üste çıkmaya çalışıyorsun! Ulan aynı durumda ben olsam bana demediğini bırakmazdın. Az empati kur, karşındakini anla. Karşındaki bide sevgilin. Böyle bağırarak hiç bir yere varamazsın. Sen kaybedersin. Ben çok çabaladım ilişkimiz için artık sen çabala. Sürekli beni tersleyerek ve bağırarak hiç bir yere varamazsın. Ben senin sevgilinim. Sevgilin! Yoruldum artık, yoruldum" dedim.
"Arda enkaz altındayız ve psikolojim bozuk! Ne bekliyorsun benden. İstemeden tersleyebiliyorum seni" demesi benim için son noktaydı.
"LAN BENDE ENKAZ ALTINDAYIM, BENDE! BİR KERE SENİ TERSLEDİM Mİ? BİR KERE BU DURUM HARİCİNDE SANA BAĞIRDIM MI? HİÇ BİRİNİ YAPMADIM. BENİMDE PSİKOLOJİM BOZUK BENDE SANA BÖYLE DAVRANAYIM O ZAMAN! KİMSE BENİ NEDEN ANLAMIYOR YETER YA YORULDUM ARTIK YORULDUM! BIKTIM HAYATTAN GEBERSEM DE KURTULSAM ARTIK!"
Sözlerimi bitirdiğimde uzaktan bizimkilerin geldiğini gördüm.
"Lan Arda noluyor burda öküz gibi neden bağırıyorsun?" dedi Cenk. "SUS CENK SİNİRİMİ SENDEN ÇIKARMAYAYIM!" dedim sinirle. "Lan buna noldu kıpkırmızı olmuş" dedi Yağız, Çağanda ona katıldı.
"Ne mi oldu?" Güldüm. "Siz onu çok sevgili İrem Hanıma sorun. Ama dikkat edin arkadaşlar psikolojisi bozuk olduğu için sizi tersleyebilir" sinirle yanlarından ayrıldım.
Gördüğüm boş bir yere oturup ellerimi başıma koydum.
~Flashback
"İrem ne yapıyorsun sen tek başına burada?" yanına oturdum. "Şarkı dinliyorum" Kulaklığının bir tanesini alıp kendi kulağıma taktım. "Güzel şarkıymış, ismi neydi bunun?" Yüzünü bana çevirdi. "Fırtınadayım. Birşey soracağım sana" bende yüzümü ona çevirdim. "Sor bakalım" Şarkıyı kapattı. "Bu bizim şarkımız olsun mu?" Güldüm. "Olsun bakalım"
Flashback son.
Cebimden telefonumu çıkarıp kulaklıklarımı taktım. Bizim şarkımızı açtım ve telefonu kapatıp arkama yaslandım.
Bitmez oyun, bitmez oyun kızarsam
Yerde kanım, şimdi ne fayda kazansa
Fırtınadayım, bir fırtınadayım
Gözümün gördüğü, göğsümün bildiği ile bir değilYalnız değil, yanlış değilsin utanma
Rüyan senin, al bir de bunu burdan yak
Fırtınadayım, bir fırtınadayım
Gözümün gördüğü, göğsümün bildiği ile bir değilVurma sen onları, gencecik oğlanları
Bunlar hep o ihtiyar dünyanın yalanları
Bak bana gör kendini, böyledir bu can dili
Öyle bir sev ki artık, korkular tükenmeliBirkaç dakika daha şarkıyı dinledikten sonra kapatıp telefonumu cebime koydum ve kulaklıklarımı çıkardım.
İrem'den
"İrem anlatacak mısın artık?" Cenk başımda dört dönüyordu. "Cenk başım döndü yeter ya sal beni artık" dedim sinirle. "Sen anlatana kadar salmıyorum" Yağız Cenk'in ardından "İlk defa Cenk'e katılıyorum" dedi. "Ne yalan söyleyeyim bende" Çağanda Yağız'a katıldığını belirtti.
"Ayıp oluyor beyler ben her zaman doğruları söylerim" Cenk onlara yandan bir bakış attıktan sonra tekrar bana döndü.
"İrem anlatta kurtul işte" oflayarak ayağı kalktım. "Nereye?" Cenk kolumdan tutmaya yeltenirken geri çekildim. "Senin olmadığın bir yere!" Arkamı döndüm ve ellerimle gözlerimin altını silerek hızlı adımlarla Cenklerin yanından ayrıldım.
Boş bir yere oturdum ve arkama yaslanıp derin bir nefes aldım.
“Aşk, yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.”
~mevoli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle
Teen FictionBir metro kazası. Yaşamak isteyen 12 kişi. Bu 12 gençten bakalım kim veya kimler kurtulacak? Yere Yakın Yıldızlara Uzak kurgusundan esinlenilmiştir.