Tuana ile birlikte "Ülkü!!" diye bağırarak yanına koştuk. Yüzünü avucumun içine almıştım. "Ülkü aç gözlerini lütfen.." dedim. Tuana şok olmuş bi şekilde etrafına bakınıyordu. "Leya hemen sevgilisine haber verelim." dedi. Başımla onayladım. Tuana Özgürü çağırmaya gitmişti. Bende Ülkünün yanındaydım.
Bir süre sonra Özgür koşarak geldi. "NE OLDU ÜLKÜYE NASIL OLDU BU!" diye bağırıp Ülkünün yanına çömeldi. Elinde kalmış 1-2 hapı gösterdim. "Olamaz.. İntihar mı etti?" dedi sesi titreye titreye Özgür. "Sanırım, ama neden?" diye sordu Tuana. Özgür cevap vermemişti, sadece ülküye bakıyordu. 1-2 dakika sonra başını yerde yatan Ülkünün göğsüne yaslayıp ağlamaya başlamıştı. "Hayatımda olan tek güzel şeyide kaybettim.." dedi sesinin az çıkmasına rağmen. "Belkide ölmemiştir dicemde büyük ihtimalle kaybettik burdan çıkıp hastaneye götüremeyiz ki" dedi Tuana. Koluna sertçe vurmuştum. "Napıyorsun Tuana çocuk kötü görmüyor musun?" dedim. O sırada uzaktan İrem belirmişti. Ardından da Cenk, Arda, Çağan ve Yağız.
"Noluyor burda?" dedi Yağız. İrem yerde ki Ülkünün yanına koşup çömeldi. "Ne oldu burada!" dedi. "İntihar etti neden bilmiyoruz" dedi Tuana.
İremden
Tuananın dediğinden sonra sarsılmıştım. Bu kızın intihar sebebi ailesi olabilir miydi? Yanında göğsüne yatan Özgürü görmüştüm. İçimden bişeyler kopmuştu. Bu duyguyu iyi bilirim.
Flashback
"Götürmeyin annemi!" dedim bağırarak. Babam olacak şerefsiz kolumu tuttuğunda hızlıca ondan uzaklaşıp yüzüne tükürdüm. "SEN BENİM ANNEMİ NASIL ÖLDÜRÜRSÜN!" dedim göğsüne vurarak. "ANDIM OLSUN SENİ MAHVEDİCEM!"
flashback son.
Gözlerimin dolmasına engel olamayarak hızlıca ordan uzaklaştım. Bir yandan ağlıyor bi yandan koşuyordum. Onlardan uzağa gittiğimde rahatça gözyaşlarımın dökülmesine izin verdim. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye karar verdim.
Uzun zamandır her yanım yangın
Soğuklarında, denizlere dönemiyor zaten
Derdin karanlıktaBelki hiç duymadın, belki de takmadın
Bilmem, bilmem
Konuşmalar faydasız
Sanki susmadın mı anlamsız
Üzmem, kendimi üzmemPeki sende mi en dibe daldın
En son bende uyandın
Artık o, düşlerinden.....
Tam o sırada karşımda Arda belirdi. Hızlıca gözyaşlarımı silmeye çalıştım ama başarılı olamadım çoktan görmüştü. Yavaşça gelip yanıma oturdu.
"Ne dinliyorsun?" diye sordu. Neden ağladığımı sormamasına çok şaşırmıştım. Belki de yaramı deşmek istemiyordu. Bu özelliğini sevmiştim.
"Dip dinliyorum." dedim bi kulaklığımı ona uzatarak. Kulaklığımı aldı ve elimden telefonumu alıp başka bi şarkı açtı.
Tüm iplerimi bile sana doladım
Tüm siyahları renklerine boyadım
Korkmuyorum karanlığa gözlerimi kapadım
Çünkü biliyorum yakın bana adımınTam gecenin köründe
Koca gökyüzünde
Ellerin ellerimde
Tamamlandım diğer yarımBirbirimize yörünge
Gözlerimizin önünde
Tüm devran dönünce
Tamamlandım diğer yarım..Son paragrafı okurken bana bakmıştı. Gözlerimi kaçırmıştım. Sanırım hayatımdaki sayılı utanışlarımdan biriydi. Kulaklığı ikimizin kulağından da çıkardı.
"Anlatmak ister misin?" dedi kibarca Arda. Şaşırmıştım, bu çocuk nasıl kibar konuşuyor?
"Senin kafana saksı mı düştü?" dedim "Ne alaka?" diye sordu. "Çok alaka sen kibar biri miydin şuana kadar" dedim. "Şu ortamı bozmasan olmaz dimi?" dedi boş boş bakarak. "Ortam?" Ardanın yüzüne boş boş bakıyordum. "Konuyu değiştirme İrem sana bişey sordum neden ağlıyorsun?" dedi. Bu çocuk iyi değildi.
"Sen ne zamandır beni düşünüyorsun?" dedim. "Kırıcı oluyorsun sana yardım etmeye çalışıyorum" dediğinde "Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok" demiştim. Bi anda surat ifadesi değişti. Biraz fazla abarttım sanırım. "Böyle mi düşünüyorsun?" diye sordu. Cevap vermemiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Okey anladım ben" diyip yanımdan kalktı. Hemen kolunu tuttum. "Özür dilerim ben öyle cevap vermek istememiştim.." dedim. Cevap vermemişti, karma yaşadım. Bir süre bakıştıktan sonra yanımdan gitti. Bende oturup yüzümü avucumun içine aldım. "Ne yaptım ben ya" diyerek ofladım.
Ardadan
Bu kızada yaranılmıyor amk iyi ki merak ettik.
"Hayatıımmm" diyerek yanıma geldi Cenk. "Cenk siktir git uğraşamam şuan senin kızlarınla." dedim. "Ya canım ne kızı bitane spor kompleksi buldum oraya gidelim" dedi. "Cenk ne sporu şuan enkaz altındayız farkındaysan?" dedim "Aşkım çıkınca gitce-" lafını bölüp "CENK SENDE BEYİN DENEN VARLIK BULUNUYOR MU?" dedim bağırarak. "Neden hayatım" diye sordu. "Burdan çıkacağımız belli değil hAyAtIm" dedim dalga geçerek. "Ay sende pozitif düşün ya" dedi somurtarak. "Bende pozitif olmaya çalışıyorum ama senin gibi saçmalamıyorum." dedim. "Ayıp oluyo ama" dedi suratıma mal gibi bakarak. "Hakettin baby" dedim yanağından makas alarak. "Hadi ben kaçtım" diyede ekledim. Cenk arkamdan bağırdı.
"BU ARADA SİZİ İREMLE GÖRDÜM ŞARKI DİNLİYORDUNUZZ" oflayarak "Sanane oğlum" dedim ve oradan uzaklaştım. Ne İremmiş arkadaş.
O sırada birine çarptım ve karşımdaki yere düştü.
"İrem?" diyerek onu yerden kaldırdım. "Teşekkür ederim" dedi. "Hatırlıyor musun biz öncede çarpışmıştık ama sen beni kaldırmamıştın." Yerin dibine girdiğini gördüğümde konuyu değiştirdi. "Konuşabilir miyiz?" dedi. Başımla onayladım ve oturduk.
İremden
"Benim annem öldü." dedim tekdüze sesle. "Başın sağolsun çok üzüldüm." diyince ona teşekkür ettim. "Babam öldürdü." dediğimde "OHA!" diye bağırdı. "Kes sesini olum. Bende onu öldürdüm." dedim. "NE!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle
Teen FictionBir metro kazası. Yaşamak isteyen 12 kişi. Bu 12 gençten bakalım kim veya kimler kurtulacak? Yere Yakın Yıldızlara Uzak kurgusundan esinlenilmiştir.