2.2

176 29 137
                                    

Saat gece 00.00 - Arda'dan

Herkes uyuduktan sonra sessizce ayağı kalkıp İrem'in çantasına doğru yol aldım. Bu uyuşturucu belkide banada iyi gelebilirdi. Çantasını açtım ve içinden bir paket uyuşturucu aldım. Daha önce hiç içmemiştim. Bakışlarımı İreme doğru çevirdim. "Özür dilerim İrem ama yapmak zorundayım, dayanamıyorum" Denemekten zarar gelmez diye düşünerek ilk paketi içtim.

Tadı çok değişikti ama kötüde değildi. Dayanamayıp elime bir paket daha aldım ve onuda içtim. Gözlerimi yeniden İrem'e çevirdim. "Seni rahatlattığı gibi benide rahatlatacak mı bakalım"

Zorlada olsa uyuşturucuların yanından ayrıldım yoksa sonum Deniz gibi olabilirdi. Sendeleyerek yürümeye çalışıyordum. Sonunda yattığım yere geldiğimde kendimi oturağa bıraktım ve gözlerim kapandı.

Sabah saat 10.00 - Leya'dan

Esneyerek gözlerimi açtım ve kolumdaki saatte baktım. Saat 10.00'dı. Etrafına baktığımda herkes uyuyordu. Gözüm birden Yağız'a çarptı. Yanında Tuana ona sırnaşmış uyuyordu. Gözlerim şokla açıldı ve sinirle onların yanına gittim.

Tuana'yı sert bir şekilde dürttüm. "Noluyor ya?" Gözlerini aralayarak uykulu haliyle bana baktı. "Ne oldu Leya sabah sabah" Kolundan sertçe tuttum. "SEN BENİMLE DALGAMI GEÇİYORSUN KIZIM!"

Sinirle bağırmam ile Arda ve İrem hariç herkes uyanmıştı.

"Tuana sen benim yanımda ne arıyorsun!" Yağız sinirle yerinden doğruldu. "Uyuyordum Yağız ne yapayım?" sinirle Tuananın saçlarından tuttum. "SEN NASIL AŞAĞILIK BİR İNSANSIN BİRDE UTANMADAN CEVAP VERİYORSUN KARAKTERSİZ!" Çağan ve Cenk koşarak yanımıza geldi. Cenk beni Tuanadan uzaklaştırdı.

"Leya sakin ol lütfen" Cenkin kollarından kurtulmaya çalışıyordum. "Ne sakin olması Cenk? Bu kız bende sakinlik mi bıraktı!" diye bağırdım.

"Çağan git Arda ve İremi uyandır bune abi kış uykusuna mı yattı bunlar? Hadi İrem'i anladım geç kalkıyor da Arda Bey ne alaka acaba" Cenkin isteğiyle Çağan hemen Arda ve İremin yanına gitti.

"Ben bu kızı yolarım! Cenk bırakır mısın beni artık" Cenk kafasını hayır anlamında salladı. "Hayatta bırakmam"

Uzaktan gelen ayak sesleri ile kafamı o yöne çevirdim Arda, İrem ve Çağan bize doğru geliyordu.

"Ne oluyor burada Leya?" İrem hemen yanıma koşup beni Cenkin kollarından aldı. "Ne mi oldu? Sen onu şu karaktersize sor!" dediğimde İrem başını Tuanaya çevirdi. "Ne yaptın sen gene Allah'ın gerizekalısı" dediğinde Tuana saçlarını düzelterek cevap verdi.

"Ben hiçbir şey yapmadım Leya birden beni uyandırıp saçlarıma yapıştı." dedi. "Kesin hiçbir şey yapmadığın için durduk yere yapışmıştır aynen öyle" İremin gözleri bana döndü. "Leya ne oldu anlatır mısın artık?" Derin bir nefes aldım.

"Ben bu karaktersizi Yağız ile yatarken gördüm"

Arda ve İrem şokla Tuanaya döndü. "Oha bu kadarıda fazla ama" dedi Arda. "Kızım sen bizden belanı mı istiyorsun hala uslanmadın mı sen!" İrem kollarını benden ayırıp Tuanaya yöneldi. "Ha çok istiyorsan söyle ben seninle ilgilenirim hiç problem değil" dedi sinirle İrem. "Abi alt tarafı Yağızın yanında uyudum ne var bunda?" dedi rahatça Tuana.

"BANA BAK TUANA BENİ DELİRTME BİLDİĞİN YAĞIZ'A YANAŞMIŞ UYUYORDUN" sinirle üstüne yürüdüm. "BAK SENİ ÖLDÜRÜRÜM KIZIM BENİM SABRIMI TAŞIRMA!" Cenk koşarak yanıma geldi ve beni yine Tuana'dan ayırdı. "CENK SENDE Bİ DUR ARTIK RAHAT BIRAKIN BENİ GEBERTİCEM ŞU KIZI!" bağırmaktan başım dönmüştü gözlerim kararırken Cenk beni tuttu.

"Leya iyi misin?" Yutkundum. "İyiyim" İrem Tuananın saçına yapışmıştı.

"BANA BAK KIZIM BİZİ DELİRTECEK HAREKETLERDE BULUNMAYACAKSIN VE LEYA'YA BULAŞMAYACAKSIN YOKSA SENİ GEBERTİRİM ŞAKA YAPMIYORUM ÇILDIRTMA BENİ!" Arda İrem'in belinden tutup Tuana'dan ayırdı.

"İrem tamam sakin ol" dedi Arda. İrem sinirle Ardaya döndü. "Ne sakin olması Arda bu kızın yanında sakin olmak mümkün mü!"

"YETER!" Çağan herkesin susmasını sağlayacak çığlığı atmıştı.

"Yeter artık kendinize gelin iyice saçmaladınız. Şuan enkaz altındayız ve sizin yaptığınız saçma kavgaya bakın. İki gün sonra ölecek miyiz ya da kalacak mıyız onu bile bilmiyoruz. Açlıkta savaşıyoruz, susuzlukla savaşıyoruz. Şuan gücünüzü tüketiyorsunuz farkında mısınız bilmiyorum. Kendinize gelin yeter artık. Değer mi bir başkası için canınızdan olmaya? Değer mi? Söyleyin!" dediğinde herkes susmuştu. Sessizliği Cenk bozdu.

"Arkadaşlar Çağan haklı. Şuan çok boş bir sebepten dolayı kavga ediyorsunuz. Kendinize bunu yapmayın, herkesten önce kendinizi düşünün. Enkaz altındayız. Nelerle savaşıyoruz?"

İrem Arda'nın bende Cenk'in kollarından ayrıldım. "Leya benimle gelir misin seninle konuşacağımız konular var" İremin bana dediği şeyle yanına gittim ve kimsenin olmadığı bir yere gittik.

İrem'den

"Leya artık bu kız fazla olmaya başladı biz birşey yapmadıkça hala bizi çıldırtmaya devam edecek artık buna bir dur dememiz lazım" dediğimde bana onay verdi. "Katılıyorum. Ona hayatı boyunca unutamayacağı ağır bir ders vermeliyiz. Fazla olmaya başladı artık. Her geçen gün canımı daha da çok sıkıyor enkaz altında uğraştığımız şeylere bak. Canımı mı düşüneyim yoksa bu gerizekalı kızı mı?" dediğinde ofladım. "Ne yapacağız peki?" diye sorduğumda "Bilmiyorum ki" dedi.

Birkaç dakika sonrada düşündükten sonra yerimden sıçradım. "BULDUM!" Leya heyecanla bana baktı. "Ne buldun?" Ellerimi çırptım. "Bak şimdi..."

2 saat sonra..

"Leya'ya kaş göz hareketleri yaptıktan sonra tamam anlamında başını sallayıp ayağı kalktı. Bende ayağı kalktım ve Tuana'nın yanına gittim. "Tuana seninle Leya ile bir şey konuşacağız. Gelir misin?" dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. "Siz benimle sakince bir şey konuşacaksınız öyle mi? Nasıl inanacağım buna peki?" dediğinde sinirle ona baktım.

"Yemeyeceğiz seni Tuana gel işte delirtme insanı" sesimi yükselttiğimde ayağı kalktı. Leya, ben ve Tuana kimsenin olmadığı bir yere gittik.

"Geldik fasülyenin faydalarına" Leya'nın dediği şeyle alttan alttan sırıttım. Sonra öksürerek söze başladım.

"Bak Tuanacığım biz aslında seni biraz uyaracağız" gitmeye yeltenirken kolunu tuttum. "Ama daha birşey konuşmadık" dediğim şeyle sinirle bana döndü. "Ben buraya sakince konuşmak için gelmiştim İrem sizin boş laflarınızı dinleyemem" Leya hemen lafa atladı. "Boş laf yapan sensin bizi germe otur oturduğun yerde adam gibi konuşacağız" Leya'ya hak verdim ve Tuana'yı boş bir yere oturttuk.

"Birincisi bize bulaşmayacaksın" dedi Leya. "Ben size bulaşmıyorum zaten siz bana bulaşıyorsunuz" sinirle Tuana'ya döndüm. "Adam gibi dinle" dedim ve devam ettim. "İkincisi bir daha bizi gerecek hareketlerde bulunmayacaksın." dediğimde sinirle ayağı kalktı. "Paşama bak oldu başka isteğiniz var mı çay kahve falan?" sinirle bağırdığında Leya onun kolundan tuttu.

"KIZIM SEN BİZİ DELİRTMEK Mİ İSTİYORSUN! SENDEN ZOR BİRŞEY İSTEMİYORUZ SADECE İKİ ŞEY" diye bağırdı. "Sizin isteklerinizi yerine getirmek zorunda mıyım? Hayır." Gitmeye yeltenirken sertçe kolundan tutup kendime çevirdim. "Zorundasın, yoksa senin için hiç iyi şeyler olmaz." Gülümsedim. "Ne olur mesela?" diye sorması beni çıldırtmaya yetmişti.

"KIZIM SEN BİZDEN BELANI MI İSTİYORSUN!" Leyanın bağırması ile Tuana Leyaya döndü ve onu ittirdi. "SEN FAZLA OLMAYA BAŞLADIN ARTIK!" sinirle hemen Tuana'yı Leyanın yanından çektim. "BENCE FAZLA OLAN SENSİN" Tuana'yı sertçe ittiğimde raylara doğru düşmüştü. Ağzım şokla açıldı. "İ-irem ne yaptın sen?"

~mevoli

Obstacle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin