0.5

405 37 50
                                    

"Bağırmasana olum!" dedim sertçe. "Sen dediğini normal birşey olarak mı görüyorsun?" dedi bana bakarak. "Görmüyorum ama yapmak zorundaydım o benim canımdan bir parça aldı bende onu aldım" dedim. 

Flashback

"Geberticem oğlum seni!" dedim babam olacak gerizekalının yakasına yapışarak. "Sen daha 15 yaşındasın o kadar emin olma" dedi gülerek. "Sen görürsün.."

Gece olduğunda eldivenimi takıp elime bıçak aldım. "2 gün fazla yaşadın sen.." diyerek odasına gittim. Bıçağı kalbine sapladım. Olmayan şeyide bıçaklamak saçmaydı ama olsun. Hızlıca bıçağı bırakıp ambulans ve polisi aradım. Geldiklerinde ambulans onu hastaneye götürürken bende polislerle konuşuyordum.

"Polis Bey ben uyurken babamın odasından sesler duydum kalkınca cansız bedenini gördüm" gülmemek için kendimi sıkıyordum. "Tamam ne gerekiyorsa yapacağız bizimle gelmeniz lazım ifade vereceksiniz. Başımla onayladıktan sonra polis arabasına bindik ve emniyete doğru yol aldık.

flashback son.

Hıçkırıklarım sözümü kesmişti ve bedenime sarılı kolları hissettim. Hayatımda ilk kez kendimi bu kadar güvende hissediyordum. Gözyaşlarım gömleğini ıslatmıştı ama asla rahatsız olmuyordu. Benimde pek umurumda değildi şuan.

"Daha iyi misin?" dedi yüzüme bakarak. Kafamı onaylarcasına salladım. "Teşekkür ederim kendimi ilk defa bu kadar güvende hissettim." dedim. "Gerçekten mi?" dedi şaşırarak. "Gerçekten." dedim gülümseyerek. Boynunu kaşıdı ne diyeceğini bilemezken "Sevindim, o zaman bi sorun olursa direk benle paylaşıyorsun" dedi gülerek. "Tamam senle paylaşacağım" dedim. Bana el sallayarak yanımdan ayrıldı. 

"Ne dedim ben az önce" ağzımı tutarak gülümsedim. "Sanırım Arda bana iyi geliyor."

 Ardadan

"Ne yaptık biz az önce lan" dedim sırıtarak. Durumun farkına varınca ağzıma vurdum. "Kendine gel Arda!" O sırada arkamdan üzerime birisi atladı. "Helloooo" diye bağırdı kulağımın dibinde. "Cenk bi yürü git artık her yerde karşımdasın ayrıca in sırtımdan!" dedim. "Aşkım sen farketmiyorsun ben seni sürekli takip ediyorum" dedi göz kırparak. "Ananı sikiyim İremle sarıldığımı da görmüştür bu pezevenk" dedim fısıldayarak. "Bişey mi dedin hayatım" dedi Cenk. "Yok birşey gidiyorum ben" dedim ve Cenkin yanından ayrıldım. Sürekli her yerden çıkıyor bıktım artık ya. 

Çağandan

"İrem neden ağlayarak gitti ki, ülkü yakını mı?" dedim "Yoo bu metroda yakını sadece Özgür" dedi Yağız Özgüre bakarak. Çoktan Ülkünün göğsünde uyumuştu. "Şu Özgürü yerden kaldırın çocuk yerde yatıyor beli tutulacak" dedi Tuana. Hemen Yağızla birlikte Özgürü yerden kaldırdık. "Oğlum kaç kilo bu" dedi Yağız yakınarak. "Zırvalamayı kes Yağız da götürelim şunu" dedim. 

Özgürü oturttuk, Ülküye dokunmaya kimse cesaret edememişti. 

Boradan

"Deniz seni dövmemek için kendimi zor tutuyorum!" diye bağırdım. "Ya ne bileyim ben böyle olacağını Allah Allah!" dedi Deniz. "Bilecektin beni ilgilendirmiyor!" diye bağırdım. "Tamam bağırma Allah Allah!" diyince "Neyse yürü belki başkalarının yedek kıyafeti vardır." dedim. Denizle birlikte diğerlerini bulmak için metroda gezinmeye başladık.

"LAN ŞURAYA BAK!" diye bağırdı Deniz. "Ne oldu?" diye sordum. "Baksana Arda ve İrem sarılıyor çabuk fotoğraflarını çek!" dedi. "Bizene olum sarılsınlar işte" dedim umursamayarak. "Gerizekalı bunlar sürekli kavga ediyor sarılmaları normal değil çek işte!" dedi ısrarla. "İyi be çekiyorum tamam." diyerek fotoğraflarını çektim.

"Ne işimize yarayacak bu şimdi?" diye sordum. "İlla bir işe yaraması gerekmiyor Boracım. LAN BUNLAR ŞARKIDA DİNLİYOR BİRLİKTE" diye bağırdı Deniz. "Yanii?" dedim anlamayarak. "Yanisi sevgili olabilirler." dedi Deniz heyecanla. "Az daha götünden at Deniz" dedim. "Ya sen mal mısın Bora. İki gün önce kedi köpek gibi didişen kişiler şimdi sarılıyorsa sence arkadaş olabilirler mi?" dedi. Benimde biraz kafama yatmıştı. "İlk defa mantıklı konuştun" dedim. "Ayıp oluyor çikolatalı sütüm ben her zaman haklıyım" dedi egolu egolu. "Tamam kes diğerlerini bulalım benim acil üzerimi değişmem lazım" dedim. Denizde onayladıktan sonra İrem ve Ardayı izlemeyi bırakıp yolumuza devam ettik. 

Yağızdan

"Ne yapacağız şimdi Ülkü'yü de hastaneye götüremeyiz ki " dedim.  "Unut sen Ülküyü fazla yaşamaz o " dediğinde Leya koluna vurdu Tuananın. "Tuanaa!" dedi. "Ne yani yalan mı?" dediğinde Çağan atıldı. "Haklı abi nasıl yaşayacak?" dedi. "Sonunda bana katılan biri" dedi Tuana.  "Ben doğruları konuşurum" diyerek göz kırptı Çağan. "O kırptığın gözünü oyarım adam ol!" diye bağırınca Tuana, Çağan kollarını teslim olurcasına kaldırdı. "Tamam ya sustum." dedi. "Arkadaşlar kavga etmeyi keseceksiniz inşallah birgün." dedi Leya.

"İnşallah" dedi Çağan ile Tuana aynı anda. "Töbe yarabbim Allahım sen beni ne ile sınıyorsun" dedi oflanarak Tuana. "Bende sana bayılmıyorum" diyerek karşılık verdi Çağan. "Arkadaşlar harbiden kesin artık başım şişti bu ne" dedim bende. 

Bir süre sonra Deniz ve Bora uzaktan belirmişti Boranın üstü çikolatalı süt olmuştu.

"Oğlum nerdesiniz siz neler oldu neler!" dedi Çağan. "Ne oldu ki" diye sordu Deniz. "Ülkü intihar etti." dedim. "NE! " dedi Deniz ve Bora aynı anda. "Neden yani nasıl oldu bu?" diye sordu Bora. "Ne bilelim biz" dedi Tuana.

"Ben biliyorum.." 

Obstacle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin