Obstacle

2.4

Benim çok içime sinen bir bölüm oldu. Sizinde beğeneceğinizi umuyorum. Oy atıp yorum yapmayı unutmayınn. 🤎

Çağan'dan

Çok sıkılmıştım ve etrafta kimse yoktu. Gözüm Tuana'yı aradı fakat bulamadım. Ayağı kalktım ve birine rastlamayı umarak rastgele yol aldım.

Karşımda Leya ve Yağız konuşuyor onların az ötesinde ise İrem onları izliyordu. En son Tuana, İrem ve Leya'nın yanındaydı. Leya ve Yağız'ın konuşmasını bölmemek için İrem'in yanına gittim.

"İrem bakabilir misin?" ona seslendiğimde bana döndü. "Birşey mi oldu Çağan?" diye sorduğunda "Tuana etrafta yok en son Leya ve seninleydi nerede olduğunu biliyor musun acaba?" dediğim şey ile yüz ifadesi değişmişti. Bir süre sessiz kaldıktan sonra sorumu yineledim.

"İrem? Duyuyor musun beni?" dalgın yüz ifadesinden kurtularak bana cevap verdi. "En son konuşmuştuk fakat şuan nerede olduğunu bilmiyorum" teşekkür edip yanından ayrılırken kolumu tuttu.

"Senin neyin var Çağan? Son birkaç gündür dalgın gibisin?" derin bir nefes aldım. "Uzun hikaye" dedim. "Anlatsana, gel şuraya oturalım."

Boş bir yere oturduğumuzda gözlerini gözlerime hizaladı. "İrem ben Tuana'yı seviyorum sanırım." başımı yukarıya kaldırdığımda karşımda suçluluk duygusuna kapılmış bir yüz vardı.

"İrem ne oldu? Duymadın galiba dediğim şeyi" yutkundu. "Duydum. Dalmışım öyle. E seviyorsan neden üzgünsün ki?" dediği şey ile burukça gülümsedim. "O beni sevmiyorda ondan" elini omzuma koydu. "İçini dökebilirsin."

"İrem ben Tuanayı baya sevdiğimi farkettim ama bazen düşüncelerim çok dengesiz olabiliyor. Evet seviyorum mesela ama asla sevgimi gösteremiyorum ona karşı o bana zaten göstermiyor da benim ona gösterme şansım varken bile, yakın olduğumuz zamanlarda bunu yapamadım. Seviyorum ama içimde ki duyguları dışarı yansıtamıyorum" dedim.

"Biliyor musun bende Arda ile sevgili olmadan önce böyle düşünüyordum. Düşüncelerim çok dengesizdi." gülümsedim. "İlk defa birisi bana katılıyor. Bu hayatta Yağız dışında hep yanlızdım. Onada ne zaman aşk işlerimi anlatsam dalga geçerdi."

"Her zaman bana anlatabilirsin Çağan. Seni dinlerim." ayağı kalktım. "İyi ki varsın İrem." O da kalktı. "Sende Çağan, kendini üzme." dediği şey ile başımı salladım. "Sarılabilir miyim?" diye sorduğumda kollarını açtı.

Arda'dan

"LAN ONLAR SARILIYOR MU!" hemen Cenk'in ağzını kapattım. "Cenk mal mısın sus duyacaklar şimdi." dedim sinirle. "YO COK SO ELONO" birkaç saniye sonra elimi çektiğimde oh çekti. "Olm sarılıyorlar kör müsün?" sinirle ona döndüm. "Farkettim Cenk." ellerimi yumruk yapmış, dişlerimi sıkıyordum.

"Niye sarılıyor ki bunlar?" içimden derin bi nefes aldım. "Sen sor diye Cenk. Tahminen ne zaman kapatırsın şu çeneni" düşünür gibi yaptı. "Hiç bir zaman."

"Ben gidiyorum artık yeter ya" Cenk hemen kolumdan tutup beni durdurdu. "Salak salak hareketler yapma Arda neler yapacaklar izleyeceğiz." Kolumu onun elinden kurtardım.

"Ne izlemesi abi icraata geçiyorum ben sal beni" tekrar kolumdan tuttu. "Hayatta bırakmam." sinirle kolumu ellerinden kurtarmaya çalıştım. "Rahat bırak beni Cenk! Ne uzun sürdü bunların sarılmaları da. Gösteririm ben o Çağan efendiye benim sevgilime sarılmak neymiş. Terbiyesiz herif birde o kadar dertleştik."

"Arda moralini bozmak istemem ama sadece Çağan değil İremde sarılıyor." gözlerimi kapatmış içimden Cenke saydırmaya başlamıştım. "Arda niye gözlerini kapattın?" Gözlerimi ilk önce sinirle sıktım ve açtım. "Sen benim başıma bela mısın Cenk?" Cenkin gözleri benden ayrıldı.

"Ayrıldılar lan sus izleyelim" gözlerimi hemen İrem ve Çağan'a çevirdim. "Hele şükür" dediğimde Cenk "Bir an hiç ayrılmayacaklar sandım" dedi. Sinirli bakışlarımı ona döndürdüğümde ürktü. "Sakin ol şampiyon birşey demedik." dedi ellerini havaya kaldırarak. "Bencede sen birşey deme Cenk. En iyisi sus ve izle sadece" dedim.

"LAN BİRBİRLERİNE GÜLÜMSÜYOR BUNLAR!" Cenkin hızlıca ağzını kapattım. İkisi de duymuş olacak ki arkasını döndü.

"Biri mi var orada?" diye seslendi Çağan. "Yok heralde yanlış duyduk." İrem'in dediği şey ile konuşmaya devam ettiler.

"Cenk harbi sikicem seni. Yakalanıyorduk senin yüzünden amcık" ellerimi ağzından ittirdi. "Gerizekalı birbirlerine gülümsediler diyorum." dediği şey ile hızlıca ayağı kalktım. "Ben gerçekten gidiyorum artık." Cenkin beni durdurmasına fırsat vermeden hemen İrem ve Çağan'ın yanına gittim.

İrem'in yanına geçip elini tuttum. "Selam, sevgilim." sevgilim kelimesini vurgulayarak ve Çağan'a bakarak söyledim. İrem gülümsedi. "Nerelerdeydin ya merak ettim seni" demesiyle yan gözle Çağan'a baktım. "Asıl ben seni merak ettim nerelerdeydin, kimlerleydin?"

"Çağanla sohbet ediyordum" dedi İrem. Gülümseyince bütün sinirim geçer gibi oldu ama sonra sarıldıkları aklıma gelince duraksadım. "Ee Çağan sen burda hayırdır?" Çağan bana tuhaf bir şekilde baktı "Hayır olsun Arda" demesiyle dahada sinirlendim.

Cenk koşarak yanımıza geldi. "Hayırsa bir bardak bizede ayır Çağancım." dedi ima ile.

"Ne saçmalıyorsunuz siz" İrem, Cenk ve bana döndü. "Cenk ve Arda?" dedikten sonra elimi bıraktı. Sinirle bir bıraktığı elime birde yüzüne baktım.

"Neden elimi bıraktın İrem? Çağanla sarılmasını biliyorsun ama" öfkeyle bana döndü. "Ne diyorsun sen? Ne saçmalıyorsun! O konuyla bu konunun ne alakası var. Kafanda kurup kurup bana patlama. Sende ben patlayınca olay çıkarmasını biliyorsun" Çağan araya girdi.

"Lütfen durur musunuz artık." bana döndü. "Arda sandığın gibi bir durum yok ortada, sadece arkadaşça bir sarılmaydı." yumruğumu sıktım. "Git kendine başka arkadaş bul. Benim sevgilimden uzak dur." dedim net bi sesle.

"Senin benim sevgilim olman kiminle konuşup kimin ile konuşmayacağımı karar verme hakkını sağlamıyor Arda. İstediğim kişi ile muhattap olurum. Birde istersen metronun tepesine çıkıp İrem beni aldatıyor diye millete duyur. Bir tek o eksik kaldı çünkü." dedi İrem.

"Ya arkadaşlar lütfen benim yüzümden kavga etmeyin" diyerek araya girdi Çağan. "Lan sen bi ordan lafa atlayıp durma. Konu senin ile İrem arasındaki sikimsonik arkadaşlık ilişkisi değil. Kendini bu kadar önemli zannetme. Ayrıca ben varken İrem sana mı bakacak?" dedim.

"Ben İremi elde etmeye çalışmıyorum zaten. Amacım bana bakması değil." Çağan böyle diyince daha da sinirlendim.

"O yüzden mi Tuana olmayınca benim sevgilime sarkıp onu elde etmeye çalışıyorsun?" iremin bana attığı tokat ile lafım bölündü.

"Ben sence senin ile sevgiliyken başka birinin beni elde etmeye çalışmasına izin verir miyim? Yazıklar olsun Arda. Sana diyecek hiç birşey bulamıyorum. Beni gerçekten sevdin sandım." İremin yanımızdan ayrılması ile Çağan'ın üzerine yürüdüm.

"Yaptığını beğendin mi göt lalesi senin yüzünden sevgilim ile aram açıldı" lafımı bitirip yüzüne yumruk attım. "ADAMIM BE!" Cenk'in arkadan bana gaz vermesi ile dahada Çağan'a vurmaya başladım. İkimizde birbirimizden yumruklar yiyorduk. O sırada uzaktan koşarak gelen Yağız beni Çağan'dan uzaklaştırdı.

"Siz ne yapıyorsunuz lan! Cenk sende davetiye mi bekliyorsun hayvan, ayırsana şunları" dedi Yağız sinirle. "Neden ayırayım ki Arda'm Çağan'ın ağzını yüzünü benzetiyor, haketti." Yağız'ın oflaması ile Cenk benim kolumdan tuttu ve yerden kaldırdı.

"Bunun bedelini çok ağır ödeteceğim sana Arda." dedi Çağan sinirle. "Elinden geleni ardına koyma Çağan. Senin gibi sümsüklerden korkmam ben." dedim.