"Hayır Arda yanlış anladın ben.." Bana bir adım atıp kolumu tuttuğunda sertçe kolumu çektim. "Sen ne İrem sen ne!" diye bağırdım. "Sen ne dersen o olucak değil mi? Sen istiyorsun biz yakınlaşıyoruz, sen istiyorsun biz uzaklaşıyoruz. Çocuk oyuncağı mı lan bu benimde duygularım var." bağırdıkça dahada çok öfkeleniyordum.
"Arda öyle değil lütfen beni dinle" tekrar kolumu tuttuğunda bir kez daha kolumu sertçe çektim. "Sen beni dinledin mi!" dedim. Sinirden damarlarım belli oluyordu. "Ben sana defalarca gelmişken, beni birkez olsun dinledin mi İrem! Ulan defalarca baktım o gözlerine beni anla diye, alındığım şey bana iltifat edip etmemen değil beni görmezden gelmendi. Şimdi neyini dinleyeyim ben senin? Beni hiç tanıyamamışsın hiç.."
Endişeli ifadesi ile gözlerime baktı. "Arda hayır ben sandım ki sen alınmadın biz Leya ile sadece şaka yaptık tamam mı?" dedi.
"Ya sen anlamıyor musun İrem!" ses tonumu düzeltip yutkundum. "Ben senin iltifat edip etmemene değil beni görmezden gelmene kırıldım. Yüz kere baktım o gözlerine beni anla diye anlamana rağmen devam ettin. Şimdi de git iltifatlarını kime ediyorsan et. İstersen çocukça bul istersen bulma. Ben birilerine fazla değer vermekten sıkıldım artık. Verdiğim değeri görmek istiyorum. Tamam sana hep anlayış gösterdim ama sıktı artık, ben senin sevgilinim. Şimdide bırak kolumu" dedim sinirle.
"Bırakamam" kolumu daha sıkı tuttu. "Artık ölsemde bırakmam. Ne desen haklısın. Ama benden bunu isteme" dedi.
"Bak İrem ben çok yoruldum tamam mı?" istemsizce gözümden bir damla yaş aktı. "Dışardan bende çok mutlu bir insan gibi gözüküyor olabilirim ama benimde psikolojim bozuk. Benimde bundan önce mükemmel bir yaşantım yoktu. Şimdi hiç yok. Bak bu konuyu sana göre belki de abartmış olabilirim ama benimde penceremden bak" Söze başlamadan önce derin bir nefes aldım.
"Benim senden önceki sevgilim beni aldattı." İremin gözleri şokla açıldı.
"Evet tam da düşündüğün gibi, o yüzden bende artık değerli hissetmek istiyorum. İlgi istiyorum. Çok birşey istemiyorum. Ama bu lanet olası hayatta pek mümkün olmayacak gibi duruyor" Daha fazla dayanamadan yavaş yavaş bana yaklaştı. Yakamdan tutup beni kendine çekti ve dudağıma kapandı.
Öbür gözümden de bir yaş akmıştı. Hissetmiş gibi geri çekilip yanağımda asılı kalan yaşı öptü. Gözyaşlarımın arasından gülümsedim.
Alnını alnıma yasladı. "Seni seviyorum" dedi huzurlu sesiyle. Sonra tekrar dudaklarımızı birleştirdi.
Uzun zamandır çok ama çok uzun zamandır bu anı bekliyordum. Karşılık vermediğim için alt dudağımı ısırdı. Düşüncelerimden ayrılıp karşılık vermeye başlamıştım.
Bir süre sonra kendimi geri çekip gözlerine baktım. "Sen beni seviyorsun ama ben sana aşığım" Gülümsedi ve kalbime kafasını yerleştirerek bana sarıldı.
"Bundan sonra sana karşı daha dikkatli davranacağım, kırmayacağım ve asla seni bırakmayacağım. Söz veriyorum." dedi. "Söz veriyorsun demek" dedim gülümsemeye çalışarak. "Evet, İrem sözü."
Kollarından ayrıldıktan sonra ona yaklaştım ve yanağının çukurundan öptüm. Sonra da kafamı boynuna yasladım. O da benim belime sarılmıştı.
Çok fazla dolu hissediyordum ona karşı. Bu anın hiç bitmemesini istiyordum. Ve de ondan asla ayrılmamayı.
Cenk'ten
"Biz az önce neler izledik lan" Leya sinirle bana döndü. "Kapa çeneni Cenk. Allah'tan yanında biz vardık yoksa direk yanlarına gidecektin. Tüm güzel anı bozacaktın." dedi sinirle. "Cenkin işi bu zaten" diye atıldı Çağan. "Ne yapayım tutamadım kendimi" dedim. Çağan bana döndü. "Sevgililerin arasına girilmez Cenk. Bırak doya doya zaman geçirsinler. Zaten zor bir dönemi atlatıyorlar. Birde seninle mi uğraşacaklar."
"Of iyi ya birşey demedik. Merak ettik sadece" dedim. "Fazla merak kötüdür. Herşeye burnunu sokma." dedi Çağan. Ona ters bir bakış attım.
"Hadi gidelim bizde" Leya'nın dediği şeyle hızla ona döndüm. "Ne gitmesi ya" Çağan kolumdan tuttu. "Boka toplanan sinekler gibi davranma Cenk. Rahat bırak baş başa zaman geçirsinler." dedi. "Ya Çağan senin benle zorun ne alttan alttan laf sokuyorsun töbe yarabbim töbe ya" dedim sabır çekerek. "Benim seninle bir zorum yok ama senin İrem ve Arda'ya var belli ki. Bi sal be. Hadi gidiyoruz"
Beni zorla oradan uzaklaştırdılar.
İrem'den
"Şarkı dinleyelim mi Arda?" diye sordum. "Olur güzelim dinleyelim" Güzelim demesiyle gülümsemiştim. "Al tak kulaklığı." İkimizde kulaklıkları taktıktan sonra şarkıyı açtım ve kafamı Arda'nın omzuna yasladım.
Toprak yağmura, ben sana Âşık olduk yeniden İmkânsız gibi görünen Bu mesele
Girdi aklıma her gece Tanıdık bi' melodi Sen miydin sebebi? Söylesene
Bir kadın gelir değiştirir seni Alıştığın o sert, kararlı şeklini Yüz binlerce yıldır böyledir gider Suyun kumsala vurması gibi Vurması gibi
Ve gök ağladı her sabah Ben kayboldum yeniden Şu camlardan süzülen Tane tane
Ve hep uykuya dalmadan Düşündüm geceleri O yazdığın dizeleri Ezberimde
Bir kadın gelir değiştirir seni Alıştığın o sert, kararlı şeklini Yüz binlerce yıldır böyledir gider Suyun kumsala vurması gibi Vurması gibi
Şarkı çalmaya devam ederken ikimizde uyuya kalmıştık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
