İremden
Hoşlandığımı kimseye belli etmeme huyuma bayılıyordum ve bu yüzden Arda'nın sorgusundan da kurtuldum. Fakat bir an önce açılacaktım içimde yaşamanın kimseye bir faydası yoktu. Sadece uygun zamanı kolluyordum. Son zamanlarda Arda'nın da benden hoşlanabileceğini düşünmeye başlamıştım çünkü sürekli dibimde ve bana samimi, yakın davranıyordu. Son 1-2 gündür onun davranışlarını izliyordum ve bana bu sonuçtan başka bir sonuç vermiyordu.
Bir an bunları neden düşündüğümü sorguladım. Benim arkadaşım ölmüştü ve ben hala aşkı meşki düşünüyordum. Ben böyle birisi değildim ve asla olmayacaktım.
Denizden
Tuana'nın yanından ayrıldığımda Bora'yı aramaya koyuldum fakat eski yerinde yoktu. İçimi nedensizce bir endişe kaplamıştı hemen onu aramaya koyuldum.
Boradan
Deniz ve Tuana'nın konuşmasını dinlediğimde kendimi çok kötü hissetmiştim. İnsanların benim yüzünden hayatları bozuluyordu benim yaşamaya hakkım yoktu. Ben nefes aldıkça ya birinin hayatı bitiyor ya da birinin hayatı boka bulaşıyordu. Buna bir son vermem gerektiğinin farkına varmıştım ve Alisa'nın yanına gittim.
Yanına diz çöktüğümde gözyaşlarımı tutamamıştım.
"Ben.. Ben çok özür dilerim Alisa. Ben böyle olsun istememiştim. Ben istemeden katil oldum yoksa ben seni isteyerek neden öldüreyim dimi Alisa bana güveniyorsun dimi? Hani polisler katillere veya başka suçu olanlara ceza verir ya.. Ben beklemeyeceğim Alisa. Ben kendi cezamı kendim vereceğim. Bana güven." dedim ve yanından kalkıp raylara yöneldim.
"İnsanlar yaşattığın yaşamalı" diyerek raylardan kendimi aşağıya attım ve kafamın bir şeye girdiğini hissettim. Sonrasında bedenimde ki soğukluk ile yavaşça gözlerim kapandı.
Tuanadan
Deniz bir çok şeyi biliyordu ve bu benim iyice sinirimi bozmaya başlamıştı. Ne zaman bir açığını yakalasam Yağızla yaşananlarla beni tehdit ediyordu. Tuvaletimin geldiğini hissedip raylara gittim fakat gördüğüm manzara karşısında donakaldım.
"BORA!"
Denizden
Bora'yı ararken Tuana'nın çığlığını duydum ve ürperdim. "Lütfen düşündüğüm şey olmasın Allah'ım nolur.." Hızla sesin geldiği tarafa doğru koştum. Gördüğüm manzara karşısında donakaldım.
"Bo-bora" gözümden bir damla yaş düştü ve hızla raylara koştum. "BORA UYAN BORA!" onu çekiştiriyor bir yandan da bağırıyordum "YARDIM EDİN!" Tuana beni tutmaya çalışıyordu ama ben onu engelliyordum. O sırada uzaktan gelen 6 kişiyi gözüm zorda olsa seçti.
"Noldu burada!" diye bağırdı Cenk hemen raylardan atlayarak. Ardından onun arkasından herkes atladı.
"Ben.. bilmiyorum" dedim. "Bende tuvaletimi yapmaya gelmiştim öyle gördüm kanlar içinde yerde yatıyordu." dedi Tuana. Leyanın gözleri doldu.
"Yağız sana demiştim herkes teker teker eksiliyor.." dediğinde Yağız ona sarıldı. "Bende sana bize bir şey olmayacak demiştim." dedi Yağız onu sakinleştirerek. Çağan donmuş bir şekilde Bora'ya bakıyordu ve dudakları aralandı.
"Leya haklı. Herkes teker eksiliyor bu hiç ama hiç normal değil" dedi. Yağız ona omuz attı ve sinirle bakmaya başladı. "ÇAĞAN!" diye bağırdı. "Ne yapayım gerçekler" dedi Çağan. "Gerçekleri içinde tutsan iyi olur" dedi beni göstererek. Çağanda durumu anlayarak sustu.
"Arkadaşlar bencede Leya haklı Yağız sende boşuna millete kızma çünkü Deniz her şeyin farkında." dedi İrem. "Aynen öyle İrem çok haklı " diyerek te ona katıldı Arda.
"Evet ben her şeyin farkındayım.. Benim arkadaşım öldü.." dedim iç çekerek. İrem yanıma geldi. "Bu duyguyu iyi bilirim biliyorsun.." diyerek elini omzuma koydu.
Böyle iyi niyetli bir kızın arkadaşının katilini sakladığım için kendimden iğreniyordum ama bunu yapmak zorundaydım..
"Teşekkür ederim İrem" dedim zar zor gülümseyerek o da bana gülümsedi.
"Çağan Yağız gelin Bora'yı öbürlerinin yanına taşıyalım. Cenk sende gel bi işe yara." dedi Arda Bora'ya yönelerek.
"Ben zaten her zaman işe yarıyorum Ardacım sen kendine bak " dedi Cenk. Arda sinirle ona öndü. "Vızıltıyı kes Cenk daha önemli konular var"
Çağan duruma el atarak "Arkadaşlar yeter artık kaldıralım çocuğu" dedi. Yağız'da ona katılınca Bora'yı öbürlerinin yanına götürdüler.
...
"Beni biraz yanlız bırakın burada." dedim Bora'nın yanına oturarak. "En azından yanında birimiz kalsaydık." dedi İrem. Ona gerek yok anlamında başımı sallayınca üstelemediler.
"Bora sen neden bıraktın beni? Biri ölünce neden arkasından birisi daha ölüyor.. Niye? Biz sonsuza kadar birlikte olacağımıza söz vermemiş miydik? Birlikte buradan çıktığımızda lunaparka gidecektik" dedim gözyaşlarımın arasından konuşarak.
"Neden bıraktın beni? Neden hayallerimizi tamamlamamıza izin vermedin?" dedim hıçkırarak. "Ama ben senin asla adını kötüye çıkarmayacağım dostum.. Bana güvenebilirsin. Seni öldükten sonra bile koruyacağım. "Söz veriyorum."
3 Saat sonra. -23.00-
İrem'den
Bugün aşırı yorucu bir gün olduğu için herkes erkenden uyumuştu ama ben kafamdaki şeyden dolayı asla uyuyamamıştım sanırım vakti gelmişti.. Kendimi daha fazla tutamıyordum.
Yavaşça ayağı kalkarak sessizce çantamı açtım.
Çok pis bir yerde bitirdim şuan bana sövüyor olabilirsiniz KAODJQOEJQOWJ
İremin çantasında ne var? Tahminlerinizi bekliyorum.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorumm. Arayı açmayacağım merak etmeyin biraz tempoyu hızlandırıcam. En kısa zamanda final olacak.
~mevoli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle
Teen FictionBir metro kazası. Yaşamak isteyen 12 kişi. Bu 12 gençten bakalım kim veya kimler kurtulacak? Yere Yakın Yıldızlara Uzak kurgusundan esinlenilmiştir.