Son olan olaylardan sonra çok zor yazabildiğim bir bölüm oldu. Oy atıp, satır arası yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum 🤍
"DENİZ!"
Gelen ses ile koşarak kalabalığın yanına gittim herkes Denizin başına toplanmış onu dürtüyordu.
"Deniz iyi misin kendine gel!" Çağan Denizin yanaklarını tokatlıyor Yağızda ona yardım ediyordu. Tuana bir köşede İrem, Leya ve Cenk bir köşede sessizce Denizi izliyorlardı.
"İrem, Leya, Cenk? Ne oluyor burada nasıl oldu bu?" diye sorduğumda İrem sadece yutkunmakla yetindi. Leya söze girdi "Birden Deniz bayıldı bizde nedenini bilmiyoruz"
"Çağan nabzını kontrol et!" dedi bağırarak Yağız. "Elim ayağıma dolaştı resmen kitlendim" dedi Çağan tekdüze bir sesle. "Hadi Çağan hadi" Çağan Denizin nabzını kontrol etti ve yavaşça elini çekti.
"Ne oldu? Yaşıyor mu? Birşey desene!" Çağan başını yere eğdi. "Malesef.. Kaybettik." Yağızda ellerini Denizin üzerinden çekip yutkundu. Tuana bir köşede eliyle ağzını kapamış şok geçiriyordu. Leya ve Cenk birlikte ağlıyor. İremde hiçbir tepki vermiyordu.
"İrem iyi misin sen?" Bana bakmadan cevap verdi. "İyiyim." Çenesini tutup yüzünü yüzümle hizaladım. "İyi falan değilsin neyin var?" Hızlıca yüzünü ellerim arasından çekti. "BİRŞEYİM YOK DEDİM ARDA ÜSTÜME GELME ARTIK!"
Sinirle yanımdan ayrıldı peşinden gitmeye yeltenirken Leya kolumu tuttu. "Bırak biraz yanlız kalsın Arda. Etkilenmesi doğal" Oflayarak Cenkin yanına gittim.
İremden
Sinirle Arda'nın yanından ayrılıp tenha bir yere gittim. Derin bir nefes aldım. Deniz benim yüzümden ölmüştü. Katil değildim ama ölümüne sebeptim. Vicdanım hiç rahat değildi o daha çok küçüktü. Sorunlarımız olabilirdi ama ölüm kadar büyük bir şeyi haketmiyordu.
Ellerimle yüzümü kapatıp boş bir yere oturdum. Psikolojimi iyi tutmaya çalışıyordum ama bu gün geçtikçe zorlaşıyordu. Enkaz altındaydık, hala umudumuzu kaybetmemiştik. Fakat gün geçtikçe insan umudunu kaybediyor teker teker eksiliyorduk.
Belkide o lanet günün sabahı her zamanki gibi geç kalkmış olsaydım bunların hiçbiri olmazdı. Ne arkadaşımı kaybederdim ne de bir insanın ölümüne sebep olurdum.
Tek iyi yanı Arda'ydı. Her ne kadar psikolojik sorunlarımdan dolayı ona iyi davranamasamda onu seviyordum. Şuan kafamda Deniz'in yerine Arda'yı koyuyordum. İhtimali bile beni çıldırtmaya yetiyordu. Fakat ona böyle davranmam benim elimde olan birşey değil. Psikolojim bozuk sonuçta bende insanım bunları kaldırmam bile mucize.
Çok zor şartlar altındaydık gün geçtikçe yemeğimiz ve suyumuz azalıyordu. İdareli kullanmaya çalışıyorduk ama bir yere kadardı deli gibi açtık.
Şuan burada olmasam ne biçim İskender gömerdim. Hayali bile güzel. Buradan inşallah Arda ile birlikte çıkabilirsem yapacağım ilk şey Arda ile İskender gömmek olacak.
Arda ile iskender yeme hayalimi uzaktan gelen ayak sesleri bozdu. Kafamı sese doğru çevirdiğimde Leya'nın bana doğru geldiğini farkettim ve ayağı kalktım.
"Gelebilir miyim?" diye sordu usulca Leya. Başımı salladığımda ikimizde boş bir yere oturduk.
"Kötü gözüktüğün için üstüne gelmek istemedim İrem, Ardayıda sen gittikten sonra yanına gelmesini engelledim yalnız kal diye. Fakat birşey olduğu belli çok kötü gözüküyorsun, bana anlatabilirsin. Derdini anlatmayan derman bulamazmış. Yükün hafifler." dedi ilgiyle derin bir nefes aldım.
"Peki.. Anlatacağım. Ama aramızda kalacak. Söz ver" Başını salladı. "Söz, hadi anlat."
"Leya benim küçüklükten beri yaşadığım ailevi sorunlar var ve bu yüzden uyuşturucu kullanıyorum"
Üstümde şok içeren iki çift göz hissedince gerildim.
"Ne! Şaka mı yapıyorsun İrem!" Leyaya kaçamak kızgın bakışlar yolladım. "Leya bağırmasana biri duyacak! Söz verdin." Elleriyle ağzına fermuar hareketi yaptı ve bende sözlerime devam ettim.
"Uyuşturucu bağımlılığım gün geçtikçe arttı. Bu durumdan bende rahatsızdım, halada öyleyim. Her yolu denedim fakat bir türlü kopamadım. Tahmin edersin ki burayada getirdim. Hatta şuan yanımda birkaç paket var. Bu Deniz malı benim uyuşturucu içtiğimi öğrendi. Nasıl öğrendi hiçbir fikrim yok. Sonrada onun benim uyuşturucularımı içtiğini öğrendim. Fakat dozu kaçırmış. Bu yüzden öldü. Kendimi suçlu hissediyorum Leya.. Katil değilim ama ölümüne sebep oldum"
Leya dolu gözlerle bana bakarken sırtımı sıvazladı. "Senin bir suçun yok İrem, Deniz'in tamamen kendi suçu. Kendi özgür iradesi ile içmiş ne de olsa. Lütfen kendini suçlu hissetme. Ayrıca ben yanındayım, bu günleride atlatacağız. İnanıyorum.."
Son dediği cümle karşısında kendimi tutamayıp Leya'ya sarıldım. "İyiki varsın Leya, çok teşekkür ederim" Sırtımı sıvazladı. "Rica ederim İrem, tekrardan söylüyorum canını sıkma" Yüzümde buruk bi tebessüm oluştu. "Keşke elimde olsa"
Kollarımı Leya'nın üzerinden çektim ve ayağı kalktım. "Acaba biri görmüş müdür bizi Leya?" Elimden tutup beni geri yerime oturttu. "Kimse görmemiştir gel şuraya bir sen. Birşey soracağım" Meraklı gözlerle ona baktım. "İrem sen bunları Arda'ya anlatmayı düşünüyor musun?"
Derin bir nefes aldım. "Düşünüyorum. Artık saklayamayacağım. Şurama öküz gibi oturdu. Anlatıp rahatlamam lazım" dedim. "Çok iyi olur, bir an önce anlat"
Arda'dan
Leya'nın söyledikleri beni hiç mi hiç tatmin etmemişti. Bu işte bir iş vardı ve ben öğrenecektim. Zaten son günlerde İrem çok garip davranıyordu. Düşüncelerimden ayrıldığımda Leya'nın yanımızdan ayrıldığını gördüm. İremin yanına gidebilir düşüncesi ile sessizce onu takip ettim. Yanılmamışım.
Uzakta, onları duyabileceğim bir yere geçip sessizce dinlemeye başladım.
Şok içerisinde onları dinliyordum, bir yandan da dinledikçe hayal kırıklığına uğruyordum. Ne çok bilmediğim şey varmış. Sözde sevgiliyiz bide. Sinirle ellerimi yumruk yapıp ordan ayrıldım yoksa kendimi tutamayıp yanlarına gidecektim fakat bunu istemiyordum. İremle özel olarak konuşacaktım.
"Arda? İyimisin lan?" Cenkin yanıma gelmesini elimi havaya kaldırarak engelledim. "Beni yanlız bırak Cenk, lütfen" dedim ve yanından ayrıldım.
Tenha bir yere gidip boş bir yere oturdum. Ellerimi başıma koydum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sevgilim uyuşturucu kullanıyor, bunu geçtim bunu bana söylemiyor. Hadi bunuda geçtim Leya'ya anlatıyor. Böyle bir şey olabilir mi ya? Ben onun sevgilisiyim sevgilisi. Nasıl bana anlatmak yerine gider Leya'ya anlatır? Bu kadar mı değer veriyor bana?
~mevoli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle
Teen FictionBir metro kazası. Yaşamak isteyen 12 kişi. Bu 12 gençten bakalım kim veya kimler kurtulacak? Yere Yakın Yıldızlara Uzak kurgusundan esinlenilmiştir.