1.5

210 27 88
                                    

Çantasındaki uyuşturucuların hepsini elime alıp derin bir nefes aldım. Daha önce hiç içmemiştim tadını bilmiyordum. Ve korkuyordum. Başta tereddüt ettim fakat bana iyi geleceğine inandığım için ilk paketi bir dikişte bitirdim. Boğazımdaki acı ile öksürdüm ve etrafıma baktım. Kimse yoktu ikinci paketi elime aldım ve onu da bir dikişle bitirdim.

3. 4. ve 5. paketleride içtiğimde midem bulanmaya başladığı için bıraktım. Aşırı terlemiştim ve başım dönüyordu. Elimde 9 paket daha kalmıştı fakat onları İrem'in çantasına geri koydum daha fazla içemeyecektim.

Birkaç dakika sonra her yerim ağrımaya ve kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı galiba dozu kaçırmıştım kendimi çok kötü hissediyordum. Uyumak istedim 2-3 dakika gözüm kapadım fakat uyuyamadım. Aşırı derecede bedensel ağrım vardı uyuyamıyordum. En sonunda dayanamayıp yere düştüm ve gözlerim kapandı.

İremden

Müzik dinlemeyi bitirdikten sonra yerimden kalktım ve herkesin yanına dönmeye karar verdim. Şu an daha iyiydim. Fakat yerde birisini gördüm ve hemen yanına koştum ellerinde benim uyuşturucularım vardı.

"Deniz!" onu dürtüyor bir yandanda elindeki uyuşturucuları alıyordum. "Allah kahretsin!"

Hemen uyuşturucuları saydım 9 tane kalmıştı en son 14 tane vardı 5 tane içmiş manyak. Hemen elimi alnına koydum deli gibi ateşi vardı. Uyuşturucuları geri çantama koyup sakladıktan sonra bağırmaya başladım.

"YARDIM EDİN!" Birkaç saniye sonra herkes buraya toplanmıştı Arda yanıma eğildi.

"Noldu İrem burda!" dedi endişeyle. "Ben, ben bilmiyorum" dedim yalan atarak. Şuan kendimden nefret ediyordum, yalan söylemekten nefret ederdim. Ama buna mecburdum.

"Tamam sakin ol Deniz iyi olucak kan şekeri düştü heralde" dediğinde rahatlamış gibi yaptım. Çünkü biliyordum 5 tane içmişti yaşaması mümkün değildi. Büyük ihtimalle ölecekti. Ah Deniz neden yaptın bunu?

"Arda gel taşıyalım Denizi bizim tarafa" dedi Çağan Denize yönelerek. "Yağız, Cenk ve sen taşıyın ben İrem'in yanında olacağım kötü gözüküyor"

Çağan başını salladı ve Denizi taşıdılar.

Tuanadan

Ne olduğunu anlam verememiştim fakat deniz ölürse üstümden büyük bir yük kalkacaktı. Şu an hiçbir şey umurumda değildi sadece kendimi düşünmeliydim. Yağızla öpüştüğümü sadece o biliyordu. Bayılması benim için çok iyi olmuştu.

"Tuana daldın gittin birşey mi oldu?" Leyanın bana dediği şeyle ona döndüm. "Ha yok birşey ya dalmışım öyle" dedim yalandan gülümseyerek. Yağız bana ters ters bakıyordu. Bu bakışlar.. Bi saniye.. Aklıma onları ayırmak için bir plan gelmişti. Hemen tenha bir yere gidip sakince düşünmeye başladım.

"Leya bana hala samimi davranıyorsa demek ki olanları bilmiyor yani Yağız ona anlatmamış demektir. Yani buda demek oluyor ki Yağız Leyadan birşeyleri saklıyor. Ve Leya bunu öğrenirse ayrılırlar. İşte bu!" dedim ellerimi çırparak.

"Ama tabiki doğru bir şekilde bilmeyecek. Yağızın beni öptüğünü söyleyeceğim. Kaç yıllık arkadaşıyım sonuçta bi zahmet bana inansın" kahkaha attım ama kısa sürdü.

"Bir saniye kanıt yok. LAN VAR DENİZ, DENİZ BİZİM FOTOĞRAFIMIZI ÇEKMİŞTİ. İŞTE BU YA DENİZ SONUNDA Bİ BOKA YARADIN" dedim gülerek. Ama oda kısa sürdü.

"Bi saniye.. Deniz.. Deniz bayılmıştı lan nasıl o fotoğrafa ulaşacağım. Kesin telefonu da şifrelidir of." ellerimi başıma koydum ve ofladım. "Deniz hiçbir boka yaramıyorsun, yanılmışım."

O sırada uzaktan gelen Leya'yı gördüm bıkmıştım bu kızdan bi salmıyordu beni.

"Tuana Deniz ayıldı bilmek istersin diye söyledim gel birlikte gidelim istiyorsan." İçimden derin bir oh çekmiştim çünkü uyanmasaydı onun telefonunda olan fotoğraflara ulaşamayacaktım.

"Tamam gidelim" dedim ve Denizlerin yanına gittik.

Denizden

Yavaş yavaş gözlerimi açmaya başladım.

"Deniz, Deniz iyi misin ses ver" dedi Cenk merakla. "Çekil şuradan Cenk" dedi Arda Cenk'i ittirerek. İttirmesene lan!" Arda umursamayarak bana döndü.

"İyi misin Deniz?" Yutkundum. "Başım dönüyor ve terliyorum" Elini alnıma koydu "Ateşin var" Diğerlerine dönüp "Ne yapacağız" diye sordu.

Cenk Arda'ya çarparak yanıma geldi. "Al şu suyu iç rahatlarsın birazcık da olsa" dedi ve bana uzattı. İçip ona geri verdim ve kalkmaya çalıştım ama başım çok dönüyordu.

"Ne yapıyorsun sen Deniz daha yeni ayıldın otur oturduğun yerde" dedi sinirle Yağız. Herkes ona katıldı. "En iyisi sen uyu Deniz iyi gelir sana" dedi Leya.

Herkes beni yalnız bırakmıştı uyumam için. Gözlerimi kapadım fakat kaç dakikadır uyuyamıyordum. Acaba bu lanet uyuşturucunun yan etkisi uykusuzluk muydu? Allah kahretsin ya onu içerken aklım neredeydi? Şimdi de canım istiyordu fakat içemezdim daha kötü olurdum.

O sırada uzaktan gelen İrem'i gördüm yanıma oturdu.

İremden

Deniz'in yanına oturdum ve ona sinirli bir bakış attım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun Deniz ölebilirdin!" Bakışlarını kaçırmaya başlamıştı. "Deniz bana bak duvara konuşmuyorum ben burada." dedim. Bana döndü.

"Sen geri zekalı mısın ya evet ben de uyuşturucu kullanıyorum ama ben dozunda kullanıyorum sen gitmişsin birden kaç paket içmişsin Allah'ın geri zekalısı ne yapacağız şimdi?" dedim oflayarak.

"Ne olacak ki İrem bir iki gün hasta olurum geçer gider Allah Allah" dedi rahatlıkla. "O kadar emin olma şu an yan etkisindesin birkaç gün sonra belki de öleceksin nereden biliyorsun" dedim birden.

"N-ne ölmesi ne diyorsun sen İrem ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?" dedi korku dolu bir sesle. "Ağzımdan çıkanı kulağım duyuyor Deniz. Birden 5 paket içmişsin ne bekliyorsun? Hadi 5 paketi geç hayatında ilk defa uyuşturucu içmişsin. Daha bünyen bile nasıl bir şey olduğunu bilmiyor." dediğimde bana gözyaşları eşliğinde o can yakıcı soruyu sordu.

"Şimdi ben ölecek miyim İrem?"

Obstacle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin