Yeni bir bölümle daha karşınızdayım.
Takip etmeyi, Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın
İyi okumalar
Tüm güzellikler sizinle olsun 🌸
İyi okumalar
~~~~~~~~~~
(Pazartesi)
Alain ve Güney sabah erken saatlerde festival için bize gelmişlerdi. Dün gece yarısı bir sürü mesaj ve arama atıp güneyi uyandırmıştım. Ona bizimle gelmesini teklif etmiştim ve kabul etmemişti doğal olarak. Tabi efsane olan ben, eğer gelmezse daha çok mesaj atıp onu uyutmayacağımı ve gerekirse kapısına dayanacağımı söylemiştim
Yapacağımı bildiği için hemen kabul etmişti kerata
Can'ı da yoğun ısrarlarla ve annemin katkısıyla ikna etmiştim. Güya bugün İngilizce sözlüsü olduğu için illa da okula gitmesi gerekiyormuş. aslında can eğlenceli ve eğlenmeyi bilen bir kişiydi ama onun için okul eğlenmekten önce geliyordu. Ve bu her ne kadar onun geleceği için olsa bile bazen sinirime gidiyordu. İnsan çocukluğunu yaşamadıktan sonra ister ki profesör olsun. Ben ne yapayım 24 yaşından sonra eğlenmeyi. Tamam yine eğlenebilirsin o yaşta ama sadece yaşına uygun olarak eğlenebilirsin.
Son kez aynadan kombinime baktım. Giyebileceğim en açık renk olan koyu yeşil şort ve tişört giymiştim. Artı olarak da siyah şapka. Bence tamamım. Son olarak siyah bel çantamın içine telefonumu kimliğimi ve limitsiz kartımı koydum. Babam bunları bana geldiğim günden bir hafta sonra vermişti.
İlk baş limitsiz kartı almak istememiştim ama bu kartı her çocuğuna verdiğini söyleyince almıştım. Ayrıca temassız olmadığı için bir de şifresi vardı. Ama canım ben unutmuştum şifreyi. Hayır ben genelde bir şeyi unutmazdım ama nedense en işime yarayacak şeyi unutmuştum. Neyse bir ara sorarım
Bel çantamı belime takarak merdivenlerden indim. Yemek odasına girdiğimde sadece ben eksikmişim. Odada fazla düşünürsem olacağı bu. "GÜÜ-NAYY-DINN" diye bağırarak rüzgar abimin yanına oturdum.
Günaydın gibisinden sesler geldiğinde alain ve güneye baktım "E siz beyaz giymemişsiniz"
"Neden beyaz giyelim"
"Festival âdetleri"
"Sen giymemişsin ama"
"öyle gerekiyor. Siz beni takmayın. Ayrıca Demir ve can, sizde beyaz giyiyorsunuz. Bir de Alain ile güneye de beyaz kombin iyi olur"
"Orası bende" dedi can. Gülümseyerek karşılık verdiğimde babamın afiyet olsun demesiyle yemeğe başladık. "Mine yengeme söyleyin canlı yayın olacakmış. Ki muhtemelen televizyonda da yayınlanır"
Güney yemekten kafasını kaldırdığında peçeteyle ağzını sildi ve peçeteyi tabağının yanına nazikçe bıraktı. Oha lan! Ben olsam direkt kolumla silerdim.
Ayrıca ağzımızı kolumuzla silmeyi okulda bile öğretmiyorlar. Alın benden size vip bilgi
Belki bir yerde çıkar
"Kameramancılar da mı geliyor"
Güneyin sorusuyla peçeteden bakışlarımı çekip güneye baktım. "Ha? Yok, yani yok kameramancılar gelmeyecek canlı yayın yapacaklar. Eh! Kavgalarıyla ünlü bir mahalle olduğumuz için kanalların birinde de yayınlanır"
Muhtemelen tabi
Yaklaşık bir saat sonra herkes teker teker kalkarken Demir, can ve Güney de kalktı. Daha yeni geldiniz yemek yiyelim ama!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim mi ?
Teen Fiction17 yıla tonlarca acılarını sığdıran bir kız gerçek ailesini öğreniyor. Hayatı zaten kötüyken öğrendiği gerçekler onu derinden sarsıyor. Konu karıştırılma mevzusu değildi, konu bunun planlı olmasıydı Yaş on yedi... kaç ceset görmüştü sayamamıştı, ka...