13. BÖLÜM | mahalle yardımı

8K 360 76
                                    

İyi okumalar 🌸

~~~~~~~~

(Pazar)

Sabah yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi açtım. Belli ki bugün hava sıcak olacaktı. Normalde de zaten güneşlik açık okuyordu ay ışığının vurması için ama bugün ayrı bir güneşti. Hayret bugün Demir 'abla abla abla abla' diyerek başımda ötmemişti.

Aklıma Can gelince derin bir nefes verdim. Bu aralar benimle konuşmamaya çalışıyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde benden bir şey sakladığını hissediyorum 35 gündür yani ilk geldiğim günden beri. Bugün kesinlikle bu konuyu Can'la konuşmam gerekiyor. Yoksa içim rahat etmeyecek.

"Uyandın mı" diyerek kollarını bana sardı, rüzgar abim. "Yok uyanmadım, hâlâ uyuyorum. Sen şuan rüya görüyorsun" dediğimde tebessüm etti.

"Yarın festival var heyecanlı mısın"

"Tabi ki!"

"Bugün eşya alışverişine çıkacağız. Heyecanlı mısın"

"Yani"

"Harika ben de çok heyecanlıyım" dedi, göz devirerek. Güldüm bu haline. "Yemek yedikten sonra çıkacağız"

"Tamam" diyerek yataktan kalktım ve giyinme odama geçtim. Rastgele siyah tişört ve siyah pantolon aldım. Pantolon yüzünden sıcaktan pişme olasılığı beynimde yer edindiğinde hemen o düşünceyi kovdum. Yoksa her an şort giyebilirdim.

Oflayarak elimdekileri dağınık bir şekilde dolaba attım. Az öncekinden daha uzun siyah bir tişört ve siyah kot şort alıp giydim. Alt raftan da bir çift siyah terlik alıp giydim. Spor ayakkabılarım dışardaydı. Son olarak siyah şapka takıp önceden at kuyruğu yaptığım saçımı şapkanın arkasından geçirdim. Dışarı çıkacakken gözüme renk renk bandanalar takıldı. Siyah olanı alıp bileğime bağladım.

Tekrar odama geçtiğimde rüzgar abimin de siyah pantolon ve siyah tişört giydiğini gördüm. Tebessüm ettiğinde kolunu omzuma atıp diğer eliyle sandalyeye astığım küçük kol çantamı aldı.

"Dışarda yapalım kahvaltımızı. Çantanın içine lazım olabilecek şeyleri ve telefonunu koydum"

Kapıyı açtığında önden ben geçerken arkadan kolunu omzumdan çekmeden rüzgar abim çıktı. Dışarı çıkacağımız anda aniden durduğumda o da durmak zorunda kaldı. Kaşlarını çatarak bana baktığında tekrar eski haline döndü.

Her seferinde bunu yapıyordu. Benim yanımda kaşlarını çatıyordu ama hemen eski haline dönüyordu

Sorar gibi baktığında koşarak eve girdim, girerken "annemlere haber verip geliyorum" diye bağırdım. Arkamdan söylenmelerini duysam da bir şey demeden hızla yemek odasına girdim.

Herkes tamdı ve muhtemelen benimle Rüzgar abimi bekliyorlardı. Beni farkettiklerinde bana döndüler.

"Rüzgar nerde"

"Hah! Babacım. Bende size bunu diyecektim. Biz, yani ben ve rüzgar abim dışarda yemek yiyeceğiz ondan sonra da eşya alışverişine çıkacağız. Aslında ben istemedim ama rüzgar abim çok ısrar edince dedim bir çıkalım. Çıkıyoruz işte" diyerek elimi bacağıma vurdum. Bu bir nevi bu kadar işaretiydi "öyle yani"

"Tamam gidin ama dikkatli olun" diyen babamla gülümsedim.

"Demircim! Senin tam şu anda 'bende gelmek istiyorum' demen gerekmiyor mu" dedim, kaşlarımı çatarak.

"Sen rüzgar abimle mi gideceksin"

"Evet"

"Siz gidin ya" derken sesi kısık çıkmıştı. Kaşlarımı çatarken "rüzgar abim insan yemiyor, Demir!" Dedim, sesim hafif sert çıkmıştı.

Abilerim mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin