MERHABA! BEN GELDİMMM
Nasılsınız bakalım? Hâlâ nasıl gidiyor?
Bu kadar beklemişken daha fazla beklemeyin. İyi okumalar efenim, satır aralarında buluşuruz 🤍🌸
~~~~~
Karhan saçımı kuruttuktan sonra odadan çıktığımızda telefondaki aramayı kapatıp mutfağa geçmiştik. Küçük kare bir masa vardı ve masanın etrafındaki dört sandalyeden birine Emir geçmişti. Bizim evde masanın başına hep babam geçiyordu sonuna ise ya Rüzgar abim ya da Kartal abim geçiyordu. İkisi sürekli kavga etse de yemek salonuna önce giden oturuyordu o kutsal sandalyeye. Bu masada bizim evde olduğu gibi çok çeşit yoktu ama çok da önemli değildi. Masada duran tavşan kanı çay yeterdi evelAllah.
"Çok bir şey yok kusu-"
"Ne kusuru," diyerek hızlıca sandalyeye oturdum. Masada çok çeşit olmamasından dolayı mahcup görünüyordu. Elimle oturması için işaret verirken "geç otur sen de" dedim sabırsızca.
"Günaydın" dedi Emir, ters ters bana bakarken.
Kaşlarımı çattığımda Karhan boğazını temizleyerek çaprazımdaki sandalyeye yani Emir'in karşısına oturdu. "Sana da günaydın" diye mırıldandım "hayırdır senin karın ağrın ne sabah sabah?" çayıma bir kaşık şeker attım
"Odamda yattın!"
"Karhan'ın yatağında yattım"
"Ama benim odam!"
"Karhan'ın da odası!" diye yükselttim sesimi. Karhan'ın bakışları bir bende bir Emir'de gidip duruyordu ve dudaklarını aralayıp konuşacağı zaman da ya Emir ya da ben ondan önce konuşuyorduk
"Koltukta yattım!" diye bağırdığında yumruk yaptığı elini sertçe masaya vurdu. Hiçbir tepki vermeden Karhan'la aynı anda bakışlarımız masaya vurduğu eline kayınca anında tedirginlikle elini çekti "çok rahatsızdı ama!" diye ses tonunu alçaltarak.
"Dua et Karhan'ın yattığı yerde yatmadın" dedim mutfağı kast ederek. Salon mutfakla birleşikti ama ikisi de çok küçüktü. Salonda sadece bir koltuk, koltuğun önünde masa ve masayla çok az mesafede olan televizyon vardı. Halı bile yoktu.
"Sevgilisini eve getiren ben miyim?" diyerek tip tip bana baktığında elimde çay kaşığıyla kalakaldım. Karhan'ın da benden farkı yoktu. Pat diye de söylenmezdi ama! "Bir zahmet mutfakta yatan o olsun" Karhan'ın içmek için dudaklarına götürdüğü çay havada kaldığında ikimiz de deli gibi öksürmeye başladık. Sevgili mi? Gözlerim irice açıldı. Ne sevgilisi? Kim kiminle sevgili?
"Helal helal" dedi Emir sırıtarak
Ters ters Emire baktığımda çay kaşığımı şekere daldırdım ve tam bardağıma götüreceğim sırada çayımın önümden çekilmesiyle durdum. "Karhan'cığım çayımı ver!" dedim dişlerimin arasından. Çayımı almıştı! Benim çayımı!
"Gece'ciğim şeker hastasısın"
Gözlerimi sıkıca kapattığımda başımı iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim mi ?
Ficção Adolescente17 yıla tonlarca acılarını sığdıran bir kız gerçek ailesini öğreniyor. Hayatı zaten kötüyken öğrendiği gerçekler onu derinden sarsıyor. Konu karıştırılma mevzusu değildi, konu bunun planlı olmasıydı Yaş on yedi... kaç ceset görmüştü sayamamıştı, ka...