YARIN (cuma)
"Abla kalk hadi"
"Abla"
"Abla"
"Abla, abla, abla, abla, abla, abla, abla, abla"
"NALET OLSUN DEMİRRRR! GİĞĞĞTT!" diyerek çığlık atıp yüzümü yastığa gömdüm. Ablan avukat olsun Demir! Siktir git Demir!
"Abla kalk işte" diyerek ayaklarını yere vurdu. Başımı yavaşça kaldırarak Demir'e baktım. "Bir daha abla dersen bitersin oğlum sen" sırıtarak "abla" dedi ve koşarak odadan çıktı.
Ben onun arkasından tip tip bakarken kapı sertçe kapandı. Yemin ederim uyku diye bir meslek olsaydı her gün mesaiye kalırdım. Hayat çok zor; her gün kalkmak çok zor, sözlüler çok zor, sınavlar çok zor, yürümek çok zor, kalkmak çok zor
Ayağa kalktığımda banyoya girip işlerimi hallettim ve giyinme odama girerek okul kıyafetlerimi giydim. Son olarak da dün yerleştirdiğim çantayı alıp yemek odasına gitmeye başladım.
Girdiğimde herkese ithafen "günaydın" diyerek leroy ve Can'ın ortasına oturdum, karşımda da poyraz vardı. Herkes 'sanda günaydın' gibisinden sesler çıkardığında babam "afiyet olsun" diyerek yemeğine başladı.
"Uykun mu var kızım" dedi annem. Gülümseyerek bana bakıyordu.
"Yok ne uykusu ya" dedim güçsüzce "uykunda ne"
"Belli oluyor" diyerek güldü babam. "Dün kaçta uyudun"
Sağ avuç içimi dudaklarımın üzerine götürdüm ve esneyerek cevap verdim "dün fazla uyuyamadım. Gece üç müydü ne öyle bir şeydi" En son Cem'i nasıl öldürsem diye düşünüyordum.
"Niye uyuyamadın yatağın rahat değil miydi yoksa"
Cık'ladım ve "Ben erken uyuyamam" dedim "erken uyuyunca kabus görüyorum" tekrar esnedim. Bu sefer benimle birlikte Luka da esnemişti. Ters ters birbirimize baktık nedensizce
"Uyku ilacı kullanıyor muydun" dedi leroy abim
"Yok"
"Nasıl uyudun bunca zamana kadar o zaman"
"Beş yıldır her öğlen her gece içince insan sızıyor" saçlarımı yorgunca geriye attım "şu sıralar içmiyorum" tekrar elimi dudağıma örterek esnedim.
Bundan sonra kimse bir şey demedi. Sanırım böyle uykusuzları çekecektim bu evde kaldığım sürece.
Son kez içtiğim çayı bitirip ayağa kalktım. "Ben arabada bekliyorum" diyerek arabalardan birime yürüdüm ve ön koltuğa binerek başımı cama yasladım. Daha bir dakika süremeden kapılar açıldığında şoför koltuğuna leroy oturdu. Arkaya da Can ve Demir geçmişti.
"En kısa zamanda hastaneye gidip muayene olacaksın"
Yorgunca başımı aşağı yukarı salladım. "Psikoloğa gitmek ister misin"
"En son psikoloğa gittiğimde beni taciz etmeye çalışmıştı" diye mırıldandım. Araba yavaşlamaya başladığında tepki vermeden başımı cama yaslamaya devam ediyordum. zaten arabanın yavaşlaması birkaç saniye sürüp tekrar hızlanmıştı.
"Nasıl yani" dedi leroy abim. Direksiyonu tutan elleri sıklaşmıştı ve sinirli görünüyordu
"Kadın psikoloğa gittiğimde konuştuğum kadın her şeyi Cem'e yetiştiriyordu. Neyse ki fazla bir şey anlatmadan durumu çakmıştım" güldüm hafifçe Ama yine de Cem'in eline koz vermiştim.
"Bu yüzden mi ceset gördükten sonra psikoloğa gitmek istemeyip dalga geçtin" Başımı salladım.
"Bir kere daha gittiğimde kadın, Cem'in düşmanlarından birine çalışıyormuş ve haliyle az da olsa bir şeyler anlatmıştım. Ben de madem psikologlar konusunda şanssızım o zaman duvarlara konuşurum dedim" güldüm ruhsuzca "duvarlar konuşuyor abi. Benim içimi döktüğüm duvarlar konuşuyor ve bana acıyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim mi ?
Ficção Adolescente17 yıla tonlarca acılarını sığdıran bir kız gerçek ailesini öğreniyor. Hayatı zaten kötüyken öğrendiği gerçekler onu derinden sarsıyor. Konu karıştırılma mevzusu değildi, konu bunun planlı olmasıydı Yaş on yedi... kaç ceset görmüştü sayamamıştı, ka...