16. BÖLÜM | Kaybetme korkusu ve bazı kayıplar

6.8K 317 335
                                    

16. bölümle karşınızdayım. my surprise readers!

Bu şey değil mi; olmayan İngilizcemle hava atıyorum SJALWMRBDB

Teşekkürler teşekkürler

Takip etmeyi, Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız

O zaman okuyucularım, İyi okumalar sizlere 🌸

..........

(CUMA)

"Bahçedeki adamlara ne oldu? Salon dahil koridordaki eşyalar neden yerlerde? Meryem teyze ve Alev nerde? Senin gözlerin neden kızarmış? En önemlisi rüzgar abim, leroy abim ve diğerleri nerde? Hatta ilk diğerlerini değil rüzgar abimin nerde olduğunu söyle. Yanlış anlama leroy abimi de seviyorum"

Hesap sorar gibi Demir'e baktığımda stresten ayaklarımla ritim tutuyorum. Rüzgar abimi birkaç kere aramıştım ama cevap vermeyi bırak mesaj bile atmamıştı. Normalde asla böyle bir şey yapmaz, beni merakta bırakmazdı

Şimdi ise meraktan ölecektim

Rüzgar abime aşırı bağlı biriydim. Ondan haber alamadığım zaman bir kere dört saat aralıksız, hıçkırarak ve titreyerek ağlamıştım. Dört saatin sonunda rüzgar abim arayıp toplantıya girdiğini ve bana haber vermeyi unuttuğunu söylemişti. Telefonu da sessizdeymiş. Zaten bu olaydan başka daha böyle bir şey yapmamıştı.

O an nerdeyse sinir krizi geçirmiştim. Alya, Efes ve Cenk zar zor kendime zarar vermememi engellemişlerdi. Yani anlattıklarına göre öyleymiş

Demir beni koltuğa oturtturacağı zaman geri çekilip ben onu koltuğa oturtturdum. Kartal da sinirle telefonla konuşuyordu

Tedirgince güldüğünde "can arkadaşında kalacakmış. Ne güzel haber değil mi" dedi.

Göz devirip Sinirle "Demir" diye bağırdığımda gözlerimi sıkıca kapattım "canım benim. Rüzgar abim nerde" diyerek daha sakin konuşup yanına oturdum ve telefonumu çıkardım.

"Abla çok sinirli görünüyorsun. O yüzden direkt söylüyorum. Rüzgar abim dahil diğer abilerimi kaçırmışlar galiba. Eve ateş açılmış. Ben yoktum gerçi, kameralardan baktık ama sadece eve ateş açıldığına kadar olan görüntüler vardı. Doğal olarak adamların yüzlerini de göremedik. Kartal abim de az önce geldi" dedikten sonra durup önüne döndü "Ben daha önce gelmiştim. Neyse işte Kartal abim gelince güvenilir bir yeri aradı. Gelip vurulanları ve zehirlenen Meryem hanım ve alev hanımı alacaklar. Aynur hanım zaten bugün yok"

"Nasıl güvenilir yer" kaşlarımı çatarak sorduğum soruyla "mahalledeki yer altındaki hastaneye benzer yer gibi düşün" dedi.

Anladım der gibi başımı salladığımda "ya rüzgar abim" diye sordum kaşlarımı kaldırarak.

"Onu da almışlar"

"Nasıl"  diyerek rüzgar abimi aradım tekrar ama yine açan olmadı

"Boşuna arama ben de aradım herkesi ama açmadılar" Diyerek avuç içleriyle yüzünü kapattı.

"Açar" diyerek tirek bir şekilde konuştum. "Ben aradığım zaman bir şekilde açar"

Tekrar, tekrar, Tekrar, tekrar, Tekrar, tekrar aradım ama açmadı

Titreyen elimle önüme gelen saçlarımı geriye attım. Aynı anda gözümden yaş düştüğünde sildim.

Açmıyordu!

Allah kahretsin açmıyordu!

Sağ dirseğimi dizime yaslayarak avucumu yanağıma koydum. Titrek bir nefes vererek kartala baktım, bana bakmıyordu "Kartal" diyerek bana bakmasını sağladım "sen yerlerini bulamadın mı"

Abilerim mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin