Abilerim mi ?

15. BÖLÜM | kapüşonlu ve Kartal

Medya; Aşkım Gece Yılmaz

Yeni bölümle karşınızdayım dırı dırınnn

Teşekkürler teşekkürler

Takip etmeyi, Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız

O zaman......İyi okumalar sizlere 🌸

~~~~~~~~

Sonunda eve geldiğimizde odama çıkıp duş almıştım. Duştan çıktıktan sonra da hemen yemek yemiştik şimdi de rüzgar abim, annem ve babam hariç oturup film izliyorduk. Rüzgar abim biraz önce çalışma odasına gitmek için kalkmıştı. Annem ve babam da yemekten sonra salona hiç uğramamışlardı

Filme daldığım anda telefon sesi gelmesiyle ofladım. Tam filmin en heyecanlı yerinde aranmaz ama!

Telefon çalmaya devam ederken "şu telefon sesi kimden geliyorsa kapatabilir mi" dedim sinirle.

Dokunmayın çok fenayım

"Rüzgar abimin telefonu burda kalmış. Şimdi o dosyalarla ilgileniyordur hiç götürüp sinirlendirmeye gerek yok" dedi poyraz. Kaşlarımı çatarak masanın üstünde çalmakta olan telefona bakıp elime aldım.

Kaan abi arıyordu

Açacağım sırada poyraz'ın "rüzgar abim telefonunun karıştırılmasını sevmez" demesiyle ona bakıp tekrar telefona baktım. Neyse ki karıştırmıyorum, aramayı yanıtlıyorum.

"Alo"

"Rüz- baldız sen misin"

"Hayırdır. Benimle konuşmaya konuşma sesimi unuttun galiba"

"Yok be ondan değil. Şaşırdım bir an"

"Sesimi unuttuysan açık açık söyleyebilirsin. Tabi bu çok kötü bir durum orası ayrı. Benim gibi mükemmel bir sesi olan kız unutulmamalı. Bunu yorgunsun olarak yorumluyorum" Diyerek konuştum. Sesim bazı yerlerde alçak, bazı yerlerde yüksek çıkmıştı.

Şuna bakar mısınız ama! Sesimi unutmuş

Bir de bayıl istersen

"Amma dırdır ettin ha. İnsan baldızının sesini unutur mu hiç" Dediğinde "unutmaz" diye cevap verirken ekledim "eeee"

"Ne eeee"

Gülerek "Düğün tarihi ne zaman? Ona göre kıyafet bakacağım" dedim.

Güldü "ah ah! Rüzgar'ımı ikna edemiyorum ki. Hayır gel diyorum, elini sıcak sudan soğuk suya sokmam diyorum, zenginim bize yetecek kadar paramız var diyorum, seni mutlu edebilirim diyorum ama işte. Nuh diyor peygamber demiyor. Adamda keçi inadı var"

Kaan abinin sitemli konuşmasına her ne kadar gülmek istesem de kendimi tuttum. Dudaklarımı birbirine bastırmaktan iç içe geçecekti artık

"Anladım, Zor bir durum tabi" dedim "Eeee Kaan abi, sen ne zaman Türkiye'ye geleceksin"

Hafifçe öksürmesiyle ciddi bir şey diyeceğini anlayıp sustum " 1 hafta sonraya bilet aldım kısmetse geleceğim. Burdaki işlerin bitmesine çok az kaldı"

"Oradaki işlerin bitmesine az kaldı ama burda rüzgar abim başını tabletten veya dosyalardan kaldırmıyor. Şirkete gitmiyor ama şirketi buraya getiriyor. İkisi aynı hesaba geliyor, hayır bana da bir şey söylemiyor" sinirle konuştuğumda derin bir nefes verdi.

Birkaç kere gidip yapabileceğim bir iş var mı diye sormuştum ama bir şey yok diyerek göndermişti beni.

"Dediğin gibi şirket işleriyle uğraşıyor"