41.Bölüm

493 90 11
                                    

Merhabalar;

Oy ve yorum atın lütfen. :)

İyi okumalar.

*

Bazı şeyler tamamen kaybedilmiş gibi düşünülse de hayatta, bu düşünceleri yenip yeniden kazanacağına inanmak ve bunun için çaba göstermek, galibiyet için en doğru şey olurdu ve zaten her son da, yeni bir baslangıç demekti...

Bazen hiç beklenilmemiş anlar gelir, o an en büyük dileklerden biri kaybedilmiş gibi düşünülür ve çok büyük bir ümitsizlik hissedilirdi... Ama her şeye rağmen, ümitsiz olmamaya çalışmak, en doğru yol olurdu.

Genç adam olanlardan dolayı, şu an çok üzgün hissediyor ve kendini suçlayacak gücü bile kendinde bulamıyordu artık. Ama diğer yandan da, kendini bu kadar bırakmak istemiyordu, çünkü bu son değildi, biliyordu. Hayatta ne zaman çaba gösterse, illaki bir yol bulurdu, artık bunun farkındaydı. O, daha işinin acemisiyken, bu zor durumlarla bile uğraşıp, iflas konusuyla ilgili, tüm çabasını göstererek bir sürü bilgiye aşina olmuştu, daha çok çalışırsa, kendi işini yükseltip karısının babasına da yardım ederdi, biliyordu... Ancak yine de ne olursa olsun şu an acı çekmeden yapamıyordu, kendini şu an güçlü hissedemiyordu ve bunları başaramak istese de olmuyordu.

O, önündeki bilgisayara öylece bakarken bir süre ve işine yönelik olan önündeki dosyalara, hiçbir şey olmamış gibi düşünemeyeceği için, asla odaklanamazken, odasının kapısı tıklandı ve sonunda biraz olsun toparlanmış gibi geniş omuzlarını dik tutarak kapıya doğru dönüp konuştu.

"Buyrun,"

Kudrettin abisi kapıyı açıp hemen içeri girdi ve kapının yanındayken neşe içinde konuştu.

"Ali, ihalenin sahibi, ihaleyi iptal etme fikrini sonunda kabul etmiş!"

Aliberk tam umutsuzluğa alışmaya başlamışken, bu müjdeyle büyük bir şaşkınlık içinde ayaklandı ve Kudrettin abisi keyfi yerindeyken gülümseyip çok hızlı şekilde onun çalışma masasının önüne gelirken, o ise şokuna rağmen, çok sevindi ve ani tebessümle beraber konuştu.

"Abi, sen ciddi misin?"

Kudrettin Bey ona bakarken, o, yanına büyük şokuyla gelince, hemen dönüp onun omuzlarını tuttu ve kendisinin neşesine diyecek yokken, konuştu.

"Evet Ali' m, hem de çok ciddiyim, Fuat Bey' in şirketi kurtuldu! Bugün son gündü ama adam sonunda vicdana gelmiş ve alacağı maliyeti iptal edip aldığı maliyeti ise geri vermek için mahkemeye istikrarla durumu bildirmiş koçum!"

Aliberk ona bakarken ne diyeceğini bilemiyordu ve eli heyecanı ile beraber yüzüne doğru hareket etti. Sevincini anlatamazdı ve içindeki büyük coşkuyu sonunda o da iyice yaşamak isterken, konuştu.

"Abi, ben ne diyeceğimi hiç bilemiyorum, çok sevindim." Dedi sevinçten adeta ağlamaklı olup ve hızla ona sarıldı.

Kudrettin Bey de ona sarılıp elini omzuna şefkatle hafif vururken sevincini haykıran sesle konuştu. "Ben de öyle koçum. Bu ihalenin ne kadar çok riskli olduğunu biliyorduk ve adam yola gelmiyordu ama şükürler olsun ki, dualarımız kabul oldu."

Aliberk sonunda kendini çekip içtenlik dolu konuştu.

"Evet abi, Allah' a şükürler olsun."

Birkaç saat sonra...

Kudrettin Bey ve Aliberk bir kafede otururlarken, gelecek adamı heyecanla bekliyorlardı. Adam sonunda kapıda adamıyla belirip kafenin kapısından girerlerken, onlar da ayaklanıp masadan uzaklaştılar ve kısa sürede onların önünde, takım elbiselerinin ceketlerini elleriyle düzeltip ciddice durdular.

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin