Merhabalar;
Oy ve yorum atın lütfen.
İyi okumalar.
*
Aliberk bana öylece bakarken, ben ise ona kararlılıkla bakıyordum. O, az önce öylece telefona bakmışken, benim ise aklıma aniden iyi bir fikir gelmişti ve şimdi o fikri yapmak istiyordum.
Ben artık hakedene gerektiği muameleyi gösterecektim. Birce iyi bir ders haketmişti ve yaptıklarının cezasını çekmeliydi!
Ona ve arsız haline karşı neler diyeceğimi biliyordum ama şimdilik sabırlı davranmalıydım.
"Aliberk, hadi ama artık." Dedim, kendimi toparlayıp, kocama emin halde bakarken, artık o telefonu açıp konuşmasını istiyordum.
Aliberk kararsızlığına rağmen sonunda önüne dönüp, telefonu kulağına yaslayıp gergince konuştu.
"Alo, Birce."
Birce bu fırsatı beklemiş gibi, hemen heyecanla konuştu. "Aliberk neden açmıyordun telefonlarımı, ben seni, hatta senin sesini bile çok özledim! Sen bana böyle davranınca, ben çok üzülüyorum Aliberk, Gül ile mutlu değildin sen, biliyorum, bu yüzden her şeyi senin için, belki de bir şans vermen gereken ikimiz için yaptım sadece ben. Beni affet lütfen."
Duraksadı.
"Bana yanında olmam için ise, bir şans ver lütfen, her şeyi birlikte aşarız, ben seni gerçekten mutlu ederim. Seni çok seviyorum."
Birce' nin bu hızlı sözleri, ikimizi adeta şaşkınlıkla dondurmuştu. Birce her şeyi direkt kendi diliyle ve arsızca itiraf etmişti, üstelik kocama, evli olmasına rağmen onu sevdiğini de apaçık şekilde, hiç utanmadan söylüyordu! O an çıldırmamak için dişlerimi deli gibi sıktım ve iyice tavırlandım.
Aliberk bana gerginlikle dönerken, bu sözlerden sonra sanki onu yine terkedeceğimden, ona öfkelenip, beni bulmaması için, yine bir yerlere saklanıp ondan uzak duracağımdan çok korkuyordu.
Ama bir suçu olmayan onun içini rahatlatmak için, içimde Birce' ye olan öfkemi sıktım ve onun yüzüne dokundum.
Aliberk öylece bakarken suratıma, onun kısa sürede telefonun üzerini eliyle kapatmasını sağlayıp kulağına doğru biraz sessizce konuştum.
"Aliberk, ona gittiğimi söyle ve daha sonra istediğin gibi, içinden geldiği konuş lütfen sevgilim."
Aliberk biraz kararsızlık yaşasa da, sonunda olumlu şekilde başını sallayıp, telefonu tekrar kulağına gergince yaslayarak biraz sinirle konuştu.
"Benim sana diyecek tek bir lafım dahi yok artık Birce ve yaptıkların gerçekten yetti. Gül senin yüzünden gitti ama ben, o gitmiş olsa, sadece onu seveceğim hep, sen asla hayatımda olmayacaksın anla artık bunu, asla."
"Aliberk böyle konuşma lütfen. O kız sana gerçekten aşık olup gerçekten sevseydi, her şeye rağmen seni dinlerdi ve gitmezdi." Dedi Birce, yine büyük ısrarından vazgeçmedi.
Bir insan nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyordu ki!
O an kaşlarımı çattım, bu kızın hadsizliği de, arsızlığı da, sinsiliği de yetmişti!
Kocamın elinden telefonu alıp hemen hiç durmadan konuştum. "Sen benim aşkımı da sevgimi de asla eleştiremezsin Birce! Ben Aliberk' i canımdan bile çok seviyorum ve beni ondan, ne sen ne de başka kimse asla sonsuza kadar ayıramaz, anladın mı beni!"
Duraksadım. "Sen o kadar yüzsün ve utanmaz birisin ki, senin adına ben utanıyorum! Geçmişte seninle arkadaş gibi konuştuğum, buna hiç değmemiş sana iyi davrandığım her anıma ise, sadece çok üzülüyorum! Gerçekten çok yazık sana, sana artık ne demem gerektiğini bile bilemiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
Roman pour AdolescentsAliberk Mardin' li bir gençtir ve bir intikâmla başlayan bir hayatın içinde kendini bulurken, o büyük intikâmı için evlendiği İstanbul' lu ve zengin kızı olan karısına, zamanla deliler gibi aşık olur... ***** "Sen benim gülümsün, benimsin..."