Merhabalar.
Ben hikâyemi çok özledim, umarım içinizde özleyenler de vardır. :)
Biraz uzun süredir bölüm yazamıyordum.
Ama hasret sona erdi diyebiliriz. :)
Sizden rica ederek, oy ve yorumlar bekliyorum.
İyi okumalar.
***
Kim mutlu olmak istemezdi ki bu hayatta, huzurlu olmayı da tabii ki, kim istemezdi...
Ben de istiyordum, mutlu ve huzurlu olmayı herkes gibi elbette, bu hayatta...
Bu kolay mıydı peki?
Hayat hep inişli çıkışlıyken, en azından çoğu zaman böyle olmak bile, belki de çoğumuza yeterli gelirdi ama, böyle de düşünüyordum...
Bana da elbette öyle gelirdi...
Ama aklımda sadece bir sürü soru vardı şimdi, ayrıca bundan sonra ne olacaktı...
O istediğim duygular, yine benimle olacaklar mıydı?
Şimdi ise tek bir derdim vardı.
Kocamın iyi bir şekilde evine geri dönmesi ve onun için hep dua ediyordum...
Kudrettin abi ve Ayşim denilen kız için de ayrıca dua ediyordum ve onların da, kocam ile birlikte gelmesini çok istiyordum...
Ayşim' in o yöredeki insanlarını andıran Mardin' li çok yakın arkadaşı, az önce buraya gelmişti ve onu yeni tanıyorken ben, ayrıca onu arkadaşı için ilk defa da o kadar üzgün ve çaresiz görmüştüm.
O da Kudrettin abinin, Ayşim için Mardin' e gittiğini biliyordu. Bunu nerden öğrendiğini biliyorduk, Kudrettin abiyi aramış ve bir şekilde durumu öğrendiğini söylemişti.
Kendisi yine de arkadaşı için acı çektiği ve telaşlı olduğu için, dayanamayıp bizim yanımıza geldiğini söylemişti.
Onunla ilk defa konuşmuş ve dediklerine inanmak konusunda ilk önce kararsız kalmıştım. Ama kıskançlık zamanı değil deyip ve sonra onun haline acıyıp daha sonra ise samimiyetine biraz da olsa, inanasım gelmişti...
Onu, Pelin ve Ceren ile biraz teselli ettikten sonra, ben istemsizce onları bahçede bırakıp odama gelmiştim ve odamda bir süre iyice ağlamıştım, onların yanında ağlamak istememiştim...
Ben öylece, ellerim dizlerimde birleşmiş otururken yatağımın üzerinde artık, sonunda gözlerimi sildim ve güçlü olmak için uğraşıp ayaklanırken, o sırada elim karnıma gitti.
Baban dönecek birtanem, merak etme sen...
Bizim bir bebeğimiz olacaktı, ama kocamın bundan haberi bile yoktu...
Ne kadar üzücü bir şeydi bu, kelimelerle anlatılamazdı...
Benim, yüreğim çok acıyordu şimdi ve telaşım ise bir türlü üzerimden tamamen gitmiyordu.
Ben, en güzel haberimizi kocama veremiyordum, bunlar en güzel günlerimiz olmalıydı...
Neden böyle olmuştu...
Ama güçlü olmalıydım.
O, inşallah iyi bir halde dönünce, ona bunu söyleyip her şeyi birlikte telafi edeceğimize de inanıyordum.
Ama keşke onu, şimdi bir kez olsun, en azından iyi olduğunu anlamak için görebilseydim ben...
Şu an en azından onu hatırlatacak bir şeye de çok ihtiyacım vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
Teen FictionAliberk Mardin' li bir gençtir ve bir intikâmla başlayan bir hayatın içinde kendini bulurken, o büyük intikâmı için evlendiği İstanbul' lu ve zengin kızı olan karısına, zamanla deliler gibi aşık olur... ***** "Sen benim gülümsün, benimsin..."