Uyandığımda her tarafım ağrıyordu. Kendimi bayağı kötü hissediyordum. Yataktan kalkmam bile çok zor olmuştu. Kendime çekidüzen vermem bayağı bir zamanımı alsada hazırlanıp odadan çıktım. Mutfağa girdiğimde sadece samet vardı ve o da kahvaltılık hazırlamaya çalışıyordu. Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Yavaş adımlarla mutfağa girdim ve masaya oturdum. Samet geldiğimin farkına vararak "günaydın. Hazal abla sabah erkenden çıktı. Nereye gittiği hakkında bir fikrim yok. " dedi. Üstüme bir halsizlik çökmüştü ve aşırı derecede midem bulanıyordu. Samet cevap alamayınca bana baktı ve elindeki işi bırakarak yanıma geldi. Endişeyle "özün iyi misin? Özün cevap ver lütfen! " dedi. Zorlukla konuşarak "bilmiyorum. Kendimi çok halsiz hissediyorum. " diyebildim. Samet hemen elini yıkayıp yüzümü ıslattı ve beni yavaşça ayağa kaldırdı. Elini belime koyarak beni kapıya götürdü ve evden çıktık. Samet hemen mahallede arabası olan abilerden birinden bizi hastaneye bırakmasını istedi. Yolda giderken gözlerim kapandı ve birdaha açamadım.
...
Uyandığımda hastane odasındaydım. Yanımda samet endişeyle bana bakıyordu. Uyandığımı görünce nefesini bıraktı ve endişeyle gülümsedi. "Kızım epey bir korkuttun ya. Yok ben karar verdim bir daha seninle tek başıma evde kalmam. Hazal ablaya yapamadığın nazı bana mı yapıyorsun ? Beni deli ettin ya! " dedi. Derin bir nefes alarak "özür dilerim abi ya. Kusura bakma bir daha hasta olacağım zaman haber veririm ben sana. Hee Halama yapamadığım nazı sana yapıyorum. Başka nazımı çeken mi var sanki? " dedim gülerek. Samet gülümsedi ve bana şefkat ile bakarak "iyisin değilmi Öz'ün? " dedi. Gülümsedim ve şakaya alarak "oy sametim beni merak mı etmiş? Kıyamam ben ona. " dedim. Samet yanıma geldi ve bana kocaman sarıldı. Onda gerçekten bir abi şefkati vardı. Samet benden ayrıldığında "Halama haber vermedin değilmi? " dedim. Samet yüzünü buruşturarak "aceleden telefonu evde unutmuşuz iyimi? " dedi. Sessizce kıkırdadım.
Biraz sonra içeriye doktor girdi ve sevecen bir tavırla "uyanmışsınız bakıyorumda? " dedi. Gülümseyip olumlu anlamda başımı salladım. Doktor serumu kontrol ettikten sonra derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Öncelikle başınızda sizden başka reşit biri varmı?" dedi. Samet "aslında ben reşit sayılırım on dokuz yaşındayım. O on sekiz yaşında . Yani ikimizde reşitiz. " dedi. Doktor olumlu anlamda başını salladı ve devam etti. "Evet özün neden bu hale geldin anlat bakalım. Uzun süre ayakta mı kaldın? Yada b12 eksikliği mı var sende? " dedi. Ben dediklerini anlamıyordum ama olumsuz anlamda başımı salladım. Samet sabırsızlanarak "e anların doktor da bizde bilelim. " dedi. Doktor bana bakmaya devam ederek "özün kızımızın hipotansiyon hastalığı var. Hipotansiyon hastalığı kan basınç değerinin normal kabul edilen değerin altına inmesi olarak betimlenir. " dedi. Ne yani benim hipotansiyon um mu vardı?
Doktor tekrardan "evet özün bayılmadan önce ne gibi şikayetlerin vardı? " dedi. Gözlerimi bir yere odaklayarak "bayılmadan önce çok halsizim. Sabah uyandıktan sonra da midem bulanmaya başladı. Çok yorgun hissediyordum. Ayrıca başımı da dönüyordu. " dedim. Doktor sıkıntıyla başını salladı. Samet endişeyle "peki bu hiptansiyon mu neyse artık bu şeyin bir tedavisi yokmu? " dedi. Doktor açıklamaya çalışarak "hipotansiyon kronik bir rahatsızlıktır. Kronik hipotansiyon bazen ilaç kullanımını gerektirir. İlaç kullanırsa ve uzun süre ayakta kalmazsa, sıvı alımını arttırırsa ve alkol tüketiminden kaçınırsa düşük tansiyona iyi gelebilir. " dedi ve odadan çıktı. Samet durumu toplayarak alayla "ne ara alkol içtin lan? Birde beni bile çağırmadan. Yazıklar olsun sana özün. " dedi. Mahçup rolü yaparak "özür dilerim ya. Seni çağırmaya unutmuşum. " dedim. Samet tek kaşını havaya kaldırarak merakla "kaç şişe çevirdin bakıyım? " dedi. Gülerek "hiç saymadım bereketi kaçmasın diye. " dedim. Samet de benim gibi gülmeye başladı.
Serum bittikten sonra hastaneden çıkışımız yapıldı. Eczaneden ilaçları aldıktan sonra Sametle yürüyerek bir çorbacıya geldik. Şaşırarak "ne işimiz var ki bizim burda? " dedim. Samet gözünü devirerek "doktor beyin ne dediğini unuttun sanırım canım. Hatırlatayım 'ilaç kullanırsa, sıvı alımını arttırırsa ve alkol tüketiminden kaçınırsa düşük tansiyona iyi gelir. 'Böyle demişti değilmi? " dedi. Olumlu anlamda başımı salladım ve içeriye girdik. Samet ikimize de çorba söyledi ve çorbalarımızı içmeye başladık. Samet bana dönerek "bir daha bensiz içmek yok. Eğer içersen seni kardeşlikten red ederim. " dedi. Endişe ile dudak büzdüm ve "ay deme öyle. Tamam bir daha sensiz içmiceğim. " dedim ve beraber gülmeye başladık.
Çorbalarımızı içtikten sonra eve geçtik. Samet dinlenmem gerektiğini söylesede kabul etmedim. Hemen sametim yanına iliştim ve beraber filim izledik. Samet filmi durdurarak "özün, şüheda ile nile veda etmeden mi gideceğiz? "Dedi. Dudağımı büzerek " hayır tabiki. Ben öyle biri değilim. "Dedim. Samet aklına birşey gelmiş gibi " şüheda ya çiçek göndereceğiz, kuzeye de aynı şekilde, ha birde Nil var ona da ayıcık al bakalım. "Dedi. Şaşırarak " o kadar parayı nasıl bulabilirim ki? "Dedim. Samet beni baştan aşşağı süzerek " beni sen hiç tanıyamamışsın prenses. Çiçekleri sen bana bırak. Nile ayıcığını seç bana göster onuda ben halledeceğim. "Dedi. O gerçekten müthiş bir abiydi. Samete kocaman sarıldım . Sameti dürterek " hadi motor sürelim. "Dedim. Samet şaşırarak " sevdim sen bu motor işini ha. "Dedi. Olumlu anlamda başımı salladım ve samet diretmeden kalktı ve evden çıktık. Dünkü tarlalık yere değil bir yola geldik bu sefer. Samet şaşırmamın farkına vararak " ee her zaman tarlada düz alanda süremeyeceksin değilmi? Sonuçta bu motor yolda gidiyor. "Dedi ve kaskı elime tutuşturdu. Kendimden emin bir şekilde başımı salladım ve kaskı kafama taktım. Samet elime sizlik ve kollukları da sıkıştırdı. Yine açıklama gereği duyarak " yoldayız düşersen sana bir şey olsun istemem. "Dedi. Gerçekten bu çocuğun açık sözcülüğüne bayılıyordum. Motora bindim ve sametde arkama geçti. Motor çalıştı ve sürmeye başladım. Samet sürekli arkamdan hız yapmam konusunda ısrar ediyordu. Bende onu kırmayarak zor da olsa azcık hızlandım. Samet elini boşta bırakarak salınmaya başladı. Endişeyle " ya samet kafayı mı sıyırdın tutunsana . "Dedim. Samet gülerek " SANA GÜVENİYORUM. "dedi. En sonunda yorularak motoru durdurdum ve sametim inmesini bekledim. Samet inmiyordu arkama dönerek " insene oğlum! "dedim. Samet gülümseyerek " eve kadar sen sür motoru yoruldum. Zaten eve az kaldı. "Dedi. Korkarak " ya yolda polis varsa? "Dedim. Samet kahkaha atarak " ne yani ben sürdüğümde polis olmuyormu? "Dedi. Göz devirerek " senin ehliyetin var ama. "Dedim. Samet polisin olmadığına ikna etti ve eve kadar dikkatli bir şekilde ben sürdüm. Evin önüne geldiğimizde halam bizi kapıda karşıladı samet gülerek " hazal abla bak bu herşeyi yapar haa. Daha dün öğretmeme rağmen işi çabuk kaptı. "Dedi. Halam gülümsedi ve yanıma geldi sesi çok endişeli çıkıyordu " özünüm ıyımısın canım ha? "Dedi. Halama Doktor'un dediklerini hepsini anlattım. Zor ikna etmiştim halamı iyi olduğuma ama sonunda ikna olmuştu. Halam konuya girerek " ben bu gün desene ulaştım ve sametim gelmesini kabul etti. Ayrıca iki gün sonra artık burada yokuz. "Dedi. Sametle göz göze geldik ve bana göz kırpıp gülümsedi. Biraz daha sohbet ettikten sonra odama gittim ve elime telefonumu alıp kurcalama ya başladım. Tam bıraktığım zaman telefonum titredi. Hemen elime aldım. Şüheda mesaj atmıştı. Hemen mesajı okumaya başladım.
-Geçmiş olsun özün.
Gerçekten sadece bunu mu reva görmüştü. Ayrıca nerden biliyordu. Bende onun gibi sade bir mesaj attım ve telefonu bıraktım.
-Sağol...
🍁 🍁🍁🍁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorba Aşk
RomanceZorbalıkla başlayan kötü bir başlangıç onları birbirlerine bağlayacak. Hayat onları ayırırken zaman tekrardan onları bir araya getirecek Peki bu savaşın sonunda hayat mı kazanacak yoksa zaman mı? 🍁Bizim aşkımız zorba aşktı. O siyah ise ben beyazdım...