~22.Bölüm~

50 3 0
                                    

Nasıl olmuştu bu?Nasıl tesadüftü bu böyle? Yoksa hayatın bir oyunu muydu bu? Koskoca dünyada beni mi bulmuştu yani?

Aklımda bir sürü soru dönüyordu ama içimde sadece tek bir duygu vardı hayal kırıklığı... Onu görünce hayatım boyunca onu düşündüğüm zamanlar ve o zamanlarda yaşadığım çöküş aklıma gelmişti ve yine sarsılmış'tım . Hiç şaşırmış gibi gözükmüyordu ve bu beni daha fazla sinir etmişti.

Yavaş ama büyük adımlarla dedemin yanına geldi ve dedemin uzattığı eli sıktı. Daha sonra bana döndü ve elini uzattı. Dedem hemen lafa girerek "Biricik torunum Özün Kocadağ,"dedi dedem'e baktığım sırada hala onun eli havada idi . Dedem onun elini gözüyle işaret ederek tutmamı bana iletti. İstemsizce de olsa uzattığı eline bir süre bakıp elimi uzattım ve hafifçe elimi sıktı , tıpkı canımı sıktığı gibi...

Elini ilk çeken taraf ben olmuştum. Daha sonra dedem her şeyden habersiz sameti tanıttı ve Clara'yı da tanıttıktan sonra yerlerimizde tekrardan oturduk. Dedem ona bakarak sözüne başladı "Arkadaşlar Mert bey oğlum çok hatrı sayılır bir insandır. Kendisi bir zamanlar ortaklık ettiğim bir arkadaşımın oğludur. Yani ona bana güvendiğiniz gibi güvenebilirsiniz."demişti. Gerçekten o kadar iyi oynuyordu ki rolünü dedem bile inanmıştı onun güvenebilir biri olduğuna. Oysa yanılıyordu o asla güvenilmemesi gereken bir insandı. Tecrübeliydik sonuçta.

Dedem uzunca bir süre işler hakkında konuştu ve bize dinlemek düştü. Samet toplantı sırasında sürekli bakışlarıyla beni kontrol edip duruyordu.Ne yani o geldi diye burada kavga çıkartıp rezil mi etseydim hepimizi. Dedem konuşmasını bitirdikten sonra salondan çıkan ilk kişi ben oldum. Hızla odama gittim ve kendimi odamdaki yumuşak koltuğa bıraktım. Az sonra kapı açıldığında karşımda samet'i gördüğümde aşırı derecede mutlu olmuştum. Samet hızla yanıma gelip yanıma oturdu ve merakla "iyimisin?"diye sordu. Hayatım boyunca bu soruya hep gerçek yanıtlarımı vermiştim. Zorla gülümsemeye çalışarak "kötüyüm."dedim. Samet elimi elinin içine aldı. Yerimde doğrularak sameti yüzüne baktım ve "biz ne yaptığımızın farkında mıyız ya? O sadece ergenlik zamanlarımızdı. O zaman ikimiz de aptal ümitler peşinden koşuyorduk ama şimdi büyüdük değil mi? O yüzden şimdi hadi işlerimizin başına,"dedim ayağa kalkarak. Samet de benimle birlikte ayağa kalktı gülümseyip "bayılıyorum senin bu hallerine ya.Aferim benim güzelime."dedi ve bana sıkıca sarıldı. Bir anda hatırlayarak "a birde ben bu öğleden sonra yokum haberiniz olsun. Yarın için Emy ile alışverişe çıkacağız."dedim. Samet başıyla onayladı ve odadan çıktı. Sametin odadan çıkışından çok geçmeden hızla odamın kapısı açıldı gelen Clara idi. Hızla misafir sandalyelerinden birine oturarak heycanla anlatmaya başladı."Ay yeni gelen ortağımız nasıl ama.Hem kaslı hem karizmatik .Yani anlayacağın-" lafını bölerek "tam senlik."dedim. Clara heyecandan sırıtırken omuz silkerek "benim gözüm tutmadı."dedim. Clara birden omuzlarını düşürerek göz devirdi ve "senin zaten gözün neyi tutuyorki. Neyse ya boşverelim şimdi onu. Yarın için elbise seçtinmi?"dedi ve sohbet elbise üzerinden epey bir devam etti.

Laf arasında saate gözüm takıldığında saatin çoktan öğleden sonrayı gösterdiğini fark ettim. Hızla ayağa kalktım ve çantamı alarak clara'ya veda edip odamdan çıktım . Hızla asansöre kadar yürüdüm. Tam asansörü kaçıracak iken neyse ki içeriden birisi asansörü bekletmişti. Hızla benim için bekletilen asansöre girdim ve aslında asansörde benim için asansörü bekleyen kişinin o olduğunu gördüm. Ona o diyordum çünkü hala içimde ona ismi ile hitap edecek gücü bulamıyordum.Belkide hala kabul edemediğim şeyler vardı . Zemin kata tıkladığımda asansör tekrar çalıştı. Nefes sesini duyabilmek bile bana farklı hissettiriyordu. İşte ben buydum.Bana ihanet eden kişiye hala duygular besleyen bir aptaldım. Asansörün içinde yoğun bir parfüm kokusu vardı ve tahminimce ona aitti.Toplantı odasında gördüğüm kadarıyla siyah bir takım elbise giymişti.Saçları özel olarak şekillenmiş gibi duruyordu. Anladığım kadarıyla ben gibi zaman onu da değiştirmişti. Asansör zemin kata geldiğinde hızla kendimi dışarıya attım. Şirketten çıkıp arabama bindiğimde Emy e onu alacağımı bildirdiğim bir  mesaj attım ve arabayı eve sürmeye başladım.

Eve vardığımda Emy i alıp doğrudan bir AVM ye gidip ihtiyaçlarımı karşıladık.Akşam olduğunda daha anca eve varabilmiştik. Üzerimi değiştirdikten sonra kahvelerimizi alıp Emy ile salona geçtik. Emy yanıma oturarak "bu gün çok durgunsun ne oldu?"dedi. Onu kendime en az Samet kadar yakın gördüğüm için merti Emy e anlatmıştım. Her bunalıma girdiğimde benim toplanmama yardımcı olmuştu. Konusu açılınca gözümden düşen damlaya sahip olamadım.Emy ile biraz ağlayarak sohbet ettikten sonra ilaçlarımı içip erkenden uykuya daldım. Yarın güzel bir gün olmasını istiyordum bu yüzden hiç bir şeyi kafama takmayacaktim.

                          🍁🍁🍁🍁

 Zorba AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin