~16.Bölüm~

87 3 0
                                    

Bu gün bilerek herkesten önce uyanmıştım. Buradaki son günlerimizdi. Bu son günlerimizi güzel geçirmek istiyordum. Hemen hazırlandım ve kahvaltılık almak için evden çıktım. Halamlara çok güzel bir kahvaltı hazırlamayı umuyordum. Mahalle daha sabah saatleri olduğu için çok sakindi. Mahalle bakkalı bir alt sokağımızdaydı. Yani Mert'in oturduğu sokaktaydı. Ama o şuan çoktan uyuyor olmalıydı. Mert lerin sokağına girince durakta bekleyen annemi gördüm. Hemen adımlarımı hızlandırdım ve annemin yanına gittim. Ne kadar kavgalarda babamı engellemesede annemi çok seviyordum. Onu bu süreçte çok özlemiştim ve hiçbir şekilde onu görmemiştim. Beni görünce annem hemen ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bakışlarında acı, merhamet, üzüntü ve özlem duyguları vardı. Bana daha önce hiç bakmadığı gibi bakıyordu. Annemin gözleri dolmuştu. Yutkunarak kısık sesiyle "özün... " dedi. Bende yutkunarak "anne... " diyebildim sadece. Annem gülümsemeye çalışarak "gidiyormuşsunuz... " dedi. Ağlamamaya çalışarak başımı salladım. Annem elimi tutarak yine sahtece gülümseyerek "bu kararı almakta çok iyi etmişsin anneciğim. Kaç ve kurtar buradan kendini. " dedi. Bana sonra biraz duraksadı. Yine kısık sesiyle sadece "özün... " diyebildi. Ağlamamaya çalışarak "anne... " dedim. Annemin gözünden bir damla yaş düştü ve "seni çok özledim kızım. " dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve kokusunu doya doya içime çekmeye çalıştım. Bende ağlamaya başlayarak "bende annem. " dedim. Biraz sarıldıktan sonra annem benden ayrıldı ve göz yaşlarını silip sakinleşmeye çalışarak "Aman böşver şimdi ağlamayı.Ee sen nereye böyle? " dedi. Bende gözlerimdeki yaşları sildim ve "halamlara süpriz yapmak istiyorum. Onun için bakkala kahvaltılık almaya gelmiştim. Ee sen nereye böyle? " dedim. Annem gülümsemeye çalışarak "işe gidiyorum. " dedi. Kaşlarımı kaldırarak "para bulamayınca seni işe mi göndermeye başladı? " dedim. Annem bu sefer hafifçe kahkaha atarak "merak etme sen annem. O bana hiçbir şekilde bir şey yapamaz. Kendi isteğim ile gidiyorum, " dedi ve kulağıma "az da olsa ondan kurtuluyorum ben. " dedi. Gülümseyerek başımı salladım. Annem bana bakarak "samet ile birbirinize emanetsiniz annem. Hep birbirinizi koruyup kollayın tamam mı? " dedi. Gülümseyerek baş salladım. Annem yola bakarak bir işçi otobüsünü işaret ederek hızla konuştu. "Eğer oralarda bir derdin olursa beni her zaman arayabilirsin kızım. Geçmiş için çok özür dilerim. Lütfen beni affet. Oralarda kimseye güvenme ve mutlu zamanlar geçir, " dedi ve çantasından ufak bir paket çıkararak bana uzattı. "Hafta sonu olan doğum gününde büyük ihtimalle burada olmayacaksın. Ama şimdiden doğum günün kutlu olsun bebeğim. Yolun ve bahtın hep açık olsun. Bunu hiç kaybetme ve sakla olurmu. Seni çok seviyorum güzelim. Şimdi gitmem gerekiyor. Hoşçakal olurmu? " dedi. Ağlayarak başımı salladım. Annem bana son kez sarılarak önümüzde duran otobüse bindi ve içinden el salladı. Daha sonra otobüs uzaklaştı. Belki de annemle son yüz yüze görüşmemiz olacaktı. Keşke hiç birşey böyle gelişmeseydi ama herşey geçmişte kalmıştı. Belkide bu kirli geçmiş gelecekte temiz yüzüme kötü ve hiç çıkmayan bir leke olarak kalacaktı. Otobüs iyice gözden kaybolana  kadar orada bekledim ve otobüs gözden kaybolunca bakkala gittim. Bakkalda ki işimi bitirince doğru eve gittim ve hemen kahvaltı hazırlığına başladım.

Uzunca bir süre salonda oturdum ve annemi düşünüp ağladım. Ben gidince acaba annemi kim koruyacaktı? Acaba kendini koruyabilir miydi? Ya anneme zarar verirse benim yokluğumda? Bütün bu sorular ardı arkasınca karşımda dikiliyordu. Daha sonra halamın sesiyle sorularımdan ayrıldım.

"Özün? "

"Efendim hala? " dedim ve hızlı bir şekilde göz yaşlarımı sildim. Halam yanıma güler yüzle geldi ve yanıma oturarak;

"Bütün bunları sen mi hazırladın güzelim? " dedi.

"Hıhı." dedim. Ve gülümsemeye çalıştım. Halam ağladığımı fark ederek;

 Zorba AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin