~21.Bölüm~

50 3 0
                                    

                      ~5 Sene sonra~
                     ~1 Ağustos 2018~

Gözüm sürekli ofis masamın üstündeki takvime kayıyordu.

  1 Ağustos
  1 Ağustos 2018

Tam yirmi üç yıl önce bu gün ben doğmuştum. Tam yirmi üç yıl. Hayatımda neredeyse bütün duyguları tatmıştım ve tatmaya devam ediyordum. Mutluluk, sevinç, yanlızlık, kaybolmuş hissi, hüzün, aşk, terk edilme ve en önemlisi başarı duygularını tatmıştım. Her duygu ağacından en az bir meyvesini yemiştim yani.

Takvimdeki tarihe bakarak ister istemez acıyla gülümsedim. Kimse hatırlamamıştı. Aklım anneme gitmişti bir anda. Onunla olan anılarım gözümün önünden perde perde geçiyordu sanki. Bir kere çocukken sırf çay bardağının birini kırıp parmağımı kestiğim ve etrafı kan yaptığım için elindeki terlikle beni mahallenin içinde yakalamaya çalışmıştı. Mahallenin etrafında en az iki tür attıkdan sonra en sonunda peşimi bırakmıştı. Şu an düşünüyordum da belkide evi batırdığım için değilde, elimi kanattığım için beni yakalamaya çalışmıştı...

Gözlerim dolmaya başladığında anı havuzumun içinden çıktım ve hızlıca elimdeki peçete ile gözlerimi silip makyajımı düzelttim. Ben Özün Kocadağ  idim. Ağlamamalı ve her zaman dik durmak zorundaydım. On sekiz yaşımdan beri öyle öğretilmemişmiydi?

Dedemin evinden ayrıldıktan sonra bu beş sene içinde epey bir değiştirilmiştik. Mesela eskisi gibi spor giyinmiyordum. Eskisi kadar somurtkan değildim ama mutlu da değildim. Zaman insanı değiştiriyordu belkide.

Yarın programladığımız uygulama Londra genelinde en iyi uygulama seçildiği için ödül alacaktık. Koca beş sene boyunca çalıştığımız ve diktiğimiz ağacımızın meyvesini yiyecektik. Şirketimizi dört ortak olarak yönetiyorduk; halam, samet, clara ve ben. Bu zamana kadar iyi çalışmıştık ve en sonunda hakkımızı alıyorduk.

Yarını düşününce gülümsemeden edemedim. Ofisimin kapısının çalındığını duyunca kafamı kaldırdım ve kapıya baktım. Gelen sekreterim Wendy idi. Wendy gülümseyerek "Raif Bey sizi toplantı odasına çağırıyor. " dedi. Şaşırmıştım. Kaşlarımı çatarak merakla "ne olmuş ki? " dedim. Wendy yine gülümseyerek "merak etmeyin kendisi çok mutlu görünüyordu. " dedi. Wendy ile neredeyse üç yıldır beraber çalışıyorduk. Şirkette ne var ne yoksa hepsini bilir ve gizliden gizliye bana olduğu gibi aktarırdı. Yani yaptığımız dedikodu sayılmazdı çünkü sadece beni ve kendisini ilgilendiren olayları anlatırdı. Yani Wendy ile hiçbir zaman patron çalışan olmamıştık. Arkadaşım gibiydi. Rahat bir nefes alarak "peki teşekkürler hemen gidiyorum. " dedim. Ve son kez makyajıma bakıp odadan çıktım. Alt kata inip toplantı odasına girdim. İçeride ben ve halam dışında herkes vardı. Zaten halam da olamazdı. Kendisi üç ay önce Arjantin'e bir iş için gittiğini söyledi ve yanımızdan ayrıldı. Hızlıca yerime oturdum. Ortamda gerginlik dolu bir sessizlik hüküm sürüyordu. Karşımda oturan samete bakıp yüz ifadelerimle ne olduğunu sordum. Ve o'da dudağını büzerek bilmediğini söyledi. Dedem boğazını temizleyerek lafa başladı. "Evet arkadaşlar öncelikle yarın için heycanlandığınızı biliyorum ama daha büyük işler bizi bekliyor. İşleri büyütme kararı aldım. Yani yeni bir ortağımız olacak, " kapının çalmasıyla dedemin sözüde yarıda kalmış oldu. Dedemin sekreterinin geldiğini düşünerek kapıya bakmaya tenezzül etmedim. Zaten her zaman sözün ortasına süpriz yumurta gibi çıkıyordu. Dedem ayağa kalktı ve gülümseyerek "işte geldi zaten yeni ortağımız, " dedi. Merakla kapıya döndüm ki tanıdık bir gözle karşı karşıya geldim...

                       🍁🍁🍁🍁🍁

 Zorba AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin