~Mert~
Özüne hiçbir şekilde ulaşamıyorduk. Şühedadan özünün numarasını aldım ama telefonu kapalıydı. Hepimiz özüne neler olduğu konusunda hemfikirdik. Zaten hepimiz özünün ailesinden şiddet gördüğünü biliyorduk. O yüzden özüne olanları az çok tahmin ede biliyorduk. Şüheda ile konuşmak için kahvaltımı yaptım ve evde özünle alakalı olayları belki annem yardımcı olabilir diye anlattım. Annem birşey yapamayacağını ve karışmak istemediğini söyledi ama elinden geldiğince yardım edebileceğini de ekledi. Şüheda ile buluşacağımızı bildirmek için kuzeyi aradım. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra açıldı sakın kalmaya çalışarak "hazırlan şüheda ile buluşmaya gideceğiz. En son nasıl ayrılmışlar falan onu öğrenelim. " dedim. Kuzey "oğlum kıza yazık lan. Bence şühedanın da üzerine fazla gitmeyelim. Kızın yarasına tuz basmayalım. Çok üzülmüş. Aradığımda ağlıyordu. Özünü çok seviyor. Biz ise saçma bir iddia için girdiğimiz işlere bak. " dedi. Dayanamayarak "yeter kuzey. Sence özünü idda için mi arıyorum. En azından şuan bu idda işini açığa almamız gerek. Özüne ne olduğu konusunda başka bir fikrin varsa söyle bilelim. Hazırlan buluşalım sonra şüheda ya geçeriz. " dedim ve ben cevap vermesini beklerken telefondan kapanma sesi geldi.Hazırlanıp evden çıktım. Özüne karşı birşey hissediyor muyum bilmiyorum ama hiçbir kimse onun yaşadıklarını haketmezdi. Kuzey ile buluşup şüheda lara geçtik. Yol boyunca ikimizde konuşmadık. Kuzey dayanamayarak "seviyormusun lan o kızı? " dedi . Ağzımdan histerik bir gülüş kaçtı ve "saçmalama oğlum. Ben onun gibi kaç kızla oynadım . Onun farklı olduğunu falan düşünüyorsan iyice saçmalamış olursun. Ama bu durumda ona yardım etmemiz lazım. Kimse haketmez böyle birşeyi. " dedim.
Biraz sonra şühedanın evinin önünde buluştuk. Şüheda sanki çok değişmiş gibiydi. Eski neşeli hali yoktu. Yüzü çok solgundu ayrıca her zaman giydiği gibi ışıl ışıl değil daha sade giyinmişti. Göz altları ağlamaktan şişmiş gibi görünüyordu. Hala özün ile bu kızın nasıl arkadaş kaldıklarını anlamıyordum. Özün şühedanın aksine uzun boyluydu. Benim gibi kıvırcık saçları vardı. Erkek gibi çok iyi dövüşürdü. Küçükken onun birkaç kavgasına şahit olmuştum. Ama asla özünden etkilenmemiştim. Özün genellikle sade ve siyah giyinirdi. Anladığım kadarıyla temastan hoşlanmazdı. Ama ben temas ettiğimde hiçbir tepki vermemişti. Yavaş yavaş da olsa sonunda amacıma ulaşıyordum. Ben kötü birisiyim ve sadece küçük bir kız ile yaşadıklarımdan iyi birisi olacak değildim. O istediği gibi iyi olsun ama asla beni iyi yapamazdı. Yada ona aşık olamazdım. O sade ydi çok sade hemde ve benim sade kızlar asla ilgimi çekmezdi. Onu seveceğime şühedayı sevebilirdim. Ama bizim aptal kuzey çoktan ona abayı yakmıştı.
Şüheda kaldırımın kenarına oturdu ve bizim de oturmamızı bekledi. Kuzeyde birlikte şühedanın yanına oturduk. Can sıkıntısı ile "En son nasıl ayrıldınız? " dedim. Şüheda derin bir nefes alarak "dün gece eve geldik ve tam girecekken kapıda şühedanın o lanet olasıca pislik babası ile karşılaştık. Babası acil işleri olduğunu ve acil gitmeleri gerektiğini söyledi. Karşı çıkamadan özünümü aldı götürdü şerefsiz herif. Ondan asla baba olmaz. " dedi ve tekrar ağlamaya başladı. Oyunumun yarım kalmasına acayip gıcık olmuştum. Herşey çok iyi giderken birde özün hanımın babası ile uğraşacaktık. Sakin kalmaya çalışarak "belki gerçekten acil işleri vardır. Olamazmı? " dedim. Çünkü bu oyundan sıkılmaya başlamıştım. Her yol özüne çıkıyordu. Ve bu beni acayip sinir ediyordu. Şüheda bana dönerek "sen gerçekten aptal olabilir misin mert? O aylak adamın ne gibi acil işi olabilir. Of ya sabahtan beri ne anlatıyorum ben size? " dedi. Kuzey şühedayı sakinleştirmek için sarıldı. Ama ikimizde biliyorduk ki amacı sakinleştirmek değil şühedayı ben özünü kandırmadan kandırmak istemesiydi. Aklı sıra iddayı o kazanacaktı ama ben buna izin vermeyecektim.
Ayağa kalkarak "hadi bize özünün evini göster. Bakalım bir oradamı? " dedim. Hepimiz kalktık ve yürümeye başladık. Şüheda bir anda durdu ve konuşmaya başladı "tabi ya! Ben dün birkaç kez özünün annesini buradan geçerken gördüm. Bizim evin oralarda bir yere gidiyordu. Ama nereye gittiğini görmedim. Çok aceleci ve endişeli gözüküyordu. " dedi. Şimdiden sıkılmaya başlamıştım . Göre devirmemeye çalışarak "hadi ama neden kendimizi kandırıyoruz. Belki annesi misafirliğe yada bakkala markete geldi. " dedim. Şüheda benim yapmadığımı yaparak göz devirdi ve kabaca "ha sen gerçekten aptalsın ya. Oğlum senin kafa kıt herhalde. Özünün ailesi kimse ile konuşmaz burada. O şerefsiz herif benimle bile konuşmaması için kızı dövüyordu. Ne diyorum ben ya. Senin kafan nerede mert eğer sıkıldıysan git evine. Biz kuzey ile hallederiz. " dedi. Üzülmüş gibi yaparak "sadece özünü özledim. Kafam bazen ne dediklerinizi algılamıyor. Üzgünüm. " dedim. Kuzey alayla sıkılarak "anlıyorum seni kardeşim. " dedi ve yolumuza devam ettik.
Bahçeli bir evin önünde durduk ve içeriye girip kapıyı çaldık. Kapıyı orta yaşlarda ufak boylu bir kadın açtı ve bize hiç bakmayarak şüheda ya "buyur kızım. Hayırdır? " dedi. Şaşırmış gibi durmuyordu ve bizi görmezden geliyordu. Şüheda kendini toplamaya çalışarak "özün buradamı? onun ile çok acil birşey konuşmamız gerekiyor. " dedi. Kadın hafif gözlerini kısarak "ne konuşacaksın? " dedi. Sadece şüheda ile konuşuyor ve ona bakıyordu. Şüheda diyecek birşey bulamayınca kuzey şühedayı tutarak konuşmaya başladı "dersler hakkında konuşacaktık ve bu çok önemli bir konu " diyerek olayı toplamaya çalıştı. Kadın şüheda ya bakmaya devam ederek kaşlarını çattı ve "e mesaj atsaydınız o zaman buraya kadar gelmenize gerek yoktu. " dedi. Olayı devralarak "yazdık hatta aradık bile ama telefonları açmadı bizde buraya gelmeye karar verdik. " dedim. Kadın kaşlarını tekrardan çattığında bana döndü ve sinirle "sen geçen okulda ki çocuk değilmisin? Sen sus! " dedi ve cevap beklemeden beni susturdu. Tekrardan şüheda ya bakarak "şarjı bitmiştir. Şimdi gidin buradan. Daha uyanmadı ve uyandırmaya niyetim de yok. " dedi ve kapıyı yüzümüze çarptı.
Hiçbir sonuç almayarak bahçeden çıktık ve yürümeye başladık şaşkınlıkla "neden sus dedi bana sizce? " dedim. Fakat kimseden ses çıkmadı. Tekrardan "dedikleri doğru olabilir. Hala uyuyor olabilir yani. Neden olmasınki? Dün hepimiz çok yorulmuştuk zaten. " dedim . Şüheda durarak bana kızgın suratla döndü ve bağırarak "ya sen gerçekten salaksın ya. Bak özünü az da olsa tanıdıysam özün hiçbir zaman geç kalkmaz ayrıca öğlen oldu. Bu saatte hala yatıyor olamaz anlıyormusun? Lütfen saçma fikirlerini kendine sakla ve git burdan mert git! " dedi ve bizi orada bırakıp evine doğru sinirle yürümeye başladı.
Onu gerçekten ilk defa böyle görüyordum. Bana kafa tutan kız her zaman ilgimi çekmiştir. Kuzey bana dönerek "oğlum napıyorsun lan. Herşeyi bozdun. Topla bakalım şimdi herşeyi. Kızın dediği kadar salaksın mert! " dedi ve o da başka yönden evine doğru yürümeye başladı. Bende kalmanın bir anlamının olmadığını düşünerek eve ilerledim.
Bilmiyordum ama özünün yaşadıklarını sadece ilgimi çekmişti. Çünkü hiçbir çocuk şiddetin hiçbir türlüsünü hak etmezdi. Özün hiçbir şekilde bu zamana kadar ilgimi çekmemişti ve emindim ki bundan sonra da çekmezdi zaten. Ben kötüydüm o ise iyi. Ben siyahtım o ise beyaz ve onu siyaha çekip kirletmek istemiyordum. Ama iddayı da kaybetme niyetinde değildim ve sonuna kadar da yarışacaktım.
🍁🍁🍁🍁🍁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorba Aşk
RomanceZorbalıkla başlayan kötü bir başlangıç onları birbirlerine bağlayacak. Hayat onları ayırırken zaman tekrardan onları bir araya getirecek Peki bu savaşın sonunda hayat mı kazanacak yoksa zaman mı? 🍁Bizim aşkımız zorba aşktı. O siyah ise ben beyazdım...