Bölüm daha yeni bitti hemen attım, iyi okumalar
Sufjan Stevens - Fourth of July
SONER'İN AĞZINDAN.
Soner altı yaşındayken...
"Vınn, vınn, vınn." Arabamı odamın duvarının üzerinde sürerken ağzımdan motor sesleri çıkarmaya çalışıyordum. Annem beni duvarda sürme, boyaları kaldırıyorsun diye uyarırdı hep ama onu dinlemezdim. Yerdeyken arabam halılara takılıyordu ve süremiyordum. "Abi seninle araba oyunu oynayalım mı?"
Bir yandan arabamı sürerken diğer yandan yatakta oturan ve beni izleyen abimle konuşmaya çalışmıştım ama o her zaman yaptığı gibi susmuştu. Hep böyle olurdu; ben ona sorular sorardım konuşmak için çabalardım, o da bana hiç cevap vermezdi. Canım sıkılıyordu ama abim benimle hiç oynamıyordu.
"Oynamayalım mı?" diye sordum abime bakarak.
Yine cevap vermemişti.
Alışkın olduğum bu durum karşısında omuzlarımı silkerek önüme döndüm ve arabamı sürmeye devam ettim. "Vınn, vınn. Çekilin yoldan Soner'in arabası geliyor." Koşturarak arabamı sürerken odamdan çıkmıştım. Sürüşüme koridorun duvarında devam ederken evimizin kapısının açıldığını duymuştum. Gelenin annemle babam olduğunu annemin sesini duyduğumda anlamış ve gülümseyerek arabamı kapının olduğu tarafa sürmeye başladım.
"Hangi bok çukuruna batarsan bat ama o işlerini bu evin içine sokarsan ve çocuklarıma zarar verirsen seni öldürürüm." Annemin öfke dolu sesini duyduğumda gülüşüm gitmişti. Olduğum yerde durup kapıya baktım.
Anneyle baba kavga ederken araya girilmez. O ortamda durulmaz.
Annemin koyduğu kurallardan birisiydi. İkisi kavga ederken ben ve abim onların yanında olamazdık, olursak babam bize çok kızardı. Babamın bana kızmasını istemediğim için odama gitmek için hareketlenmiştim ki annemin bana seslendiğini duymuştum. "Soner? Oğlum, burada mıydın sen?"
Arabamı elimde sıkıca tutarken arkamı dönüp anneme bakmıştım. İçeriye girmişlerdi ve babam kapıyı kapatıyordu. Babamın sinirli olduğunu kapıyı sert bir şekilde kapatıp yerimde sıçramama sebep olduğunda anlamıştım. Geriye doğru adımlayıp duvara sinerken kafamı salladım. Buradaydım ama burada olmak istemiyordum. Odama gidip arabamla oynamak istiyordum, saçma sapan konuşmalarımla abimin başını şişirmek istiyordum. Kavgalarına şahit olduğum için babamın bana kızmasını istemiyordum.
"Gel bakalım, sana neler aldım bak." Annem elindeki market poşetlerini yere bıraktıktan sonra bana bakarak gülümsemişti. En sevdiğim şey annem eve geldiğinde elindeki poşetleri karıştırıp bana ne aldığına bakmaktı. Çekinceyle bakışlarımı babama çevirdiğimde dibinde olduğum duvara daha da sinmiştim.
Çok kızgındı.
Kafamı iki yana salladım anneme bakarak. "Oğlum gelsene."
Yine kafamı salladığımda annem, babama olan bakışlarımı fark ederek ona bakmıştı. Korktuğumu anlamış gibi babama "Sen içeri gidip otursana, ne dikiliyorsun başımızda?" demişti.
Babam sinirli bir soluk alıp verdi ve annemin arkasında kalan salona girdi. Onun gidişiyle arabamı yere bırakıp annemin yanına koşmuştum. "Süt aldın mı?" Poşetlerin dibine çöküp içini karıştırmaya başlarken annem de benimle beraber yanıma oturmuştu. Elini saçlarıma sokup karıştırmaya başladığında "Anne!" diyerek annemden kurtulmaya çalışmıştım.
"Aldım anneciğim, aldım."
Poşetin içinde bulduğum küçük süt paketini heyecanla elime alıp anneme uzattım. "Açar mısın?" Annem sütü elimden aldığında çenemi dizlerime yaslayarak beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLER KALIR
Teen Fiction"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️