48

254K 14.4K 20.1K
                                    

Vee 1 MİLYON OLMUŞUUUZZZZ 😭 Ne kadar teşekkür etsem azdır iyi ki varsınızzz ♥♥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vee 1 MİLYON OLMUŞUUUZZZZ 😭 Ne kadar teşekkür etsem azdır iyi ki varsınızzz ♥♥

Bölümün sonlarında Seray'ın ağzından bir kısım var, umarım Seray kim deyip beni üzmezsiniz sşxöğeşcic

maNga - Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile

İyi okumalar <3

Çok değil bundan hemen hemen bir ay öncesinde günlerce hastaneye gel git yapmak zorunda kalmıştım hayatımdaki en sevdiğim insanlardan birisi yüzünden. Günlerce onu o yatağın içerisinde görmüş ve kahrolmuştum. Ağlamak günlük bir rutin hâline gelmişti benim için. Telefonumun çalması korkunç bir ihtimaldi, ya hastaneden aranıyorsam? Ya Soner'e bir şey olduysa? Gelen her aramada bedenimi saniyelik bir titreme etkisi altına alırdı.

Şimdiyse durum bir ay öncesinden çok da farklı değildi. Yine aynı hastanedeydim, yine aynı şekilde koridorda bir bekleyiş içerisindeydim.

Babamın yaralandığı haberini almamızın üzerinden iki gün geçmişti. İlk günü atlattıktan sonra doktorlar olumlu konuşmaya başlamışlardı ve yakında normal odaya alınacağını söylüyorlardı ama insanın kalbinin bir köşesinde her zaman korku oluyordu. Babam uyanıncaya kadar da bu korkunun geçmeyeceğini biliyordum.

Doktorların söyledikleri umut vericiydi. Bizi bu denli umutlandırıp en sonunda kötü bir haberle yere çakılmamıza sebep olmamalarını ummaktan başka bir şey gelmiyordu elimden.

Koridorda duvara yaslanmış bekliyordum. Sağa doğru dönerek duvarın sırtımla olan temasını kestiğimde şimdi omzum yaslanmıştı. Biraz ileride annemle babaannem koltuklarda oturuyorlardı. Doktor burada beklememize gerek olmadığını, önemli bir gelişmede onların bize haber vereceğini dile getiriyor olsa da annem buradan çıkmamakta ısrarcıydı. Tabii babaannem de oğlunun başından ayrılmak istemiyordu.

Vücuduma basan sıcaklık sebebiyle ensem alev alev yanıyordu ve oradaki saçlarımın nemlendiğini hissediyordum. Elimi arkaya götürüp saçlarımı havaya kaldırarak ensemin rahatlamasını sağladım. Üç gündür yıkamadığım saçlarımda hissettiğim yağlanmayla yüzümü buruşturdum. Saçlarım hep çok çabuk yağlanırdı. İki günden fazla dayanmazdı ve en son üç gün önce yıkamıştım.

Saçlarımı bırakıp elimi pantolonuma sildikten sonra koridorun başından sonuna gözlerimi gezdirdim. Aradığım yüzü göremenin verdiği sıkıntıyla üzerime bir hüzün çökerken aynı anda omuzlarımın dik duruşu da yerini çöküklüğe bırakmıştı. Soner burada değildi.

Neredeydi bilmiyordum ama sabahtan beri hiç görmemiştim onu. Ona da haksızlık etmek istemiyordum gerçi, iki gündür hep benim yanımda olmuş, yanımda sessizce duruşuyla bana görünmez bir destek vermişti fakat şu an ona ihtiyacım vardı ve baktığım yerde Soner'i görememek beni üzüyordu.

İZLER KALIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin