Ekin Koray - Seni Her Gördüğümde
İyi okumalar <3
❆
Günlerden 12 Mayıs.
Günlerdir İstanbul'u etkisi altına alan boğuk ve sisli hava yerini masmavi gökyüzüne, tam tepede parlayan güneşe bırakmıştı. Günlerdir yağan şiddetli yağmurun bugün zerresi yoktu. Bozuk havalarda sessizliğe bürünen sokaklar canlanmış, kuşların cıvıl cıvıl sesleri kulağıma dolmaya başlamıştı. Bugün gerçekten güzel bir gündü.
Bugün Soner'in doğum günüydü ve sanki tüm şehir bunun bilincinde gibi canlanmıştı.
Ya da ben bugünü çok farklı görüyordum.
Tam bir yıl önce 12 Mayıs'a dakikalar kala Soner'e mesaj atmıştım. Ödevleri yazmamla başlayan mesajlarım günler geçtikçe kendimi anlattığım mesajlara dönüşmüştü ve Soner bunların hepsini hiç garipsemeden okumuş, aklında tutmuştu. Bir gün bile bana niye yazıyorsun diye sormamıştı. Sanki benim ona yazmamı bekliyormuş gibi çabucak kabullenmişti. Evet başlarda ondan cevap alamamak canımı sıkıyor, acaba yazmasam mı diye sorgulatıyordu ancak hemen sonrasında kendime bu soruyu sormamış gibi es geçiyordum. Şimdi geri dönüp baktığımda iyi ki yazmaktan vazgeçmemişim diyordum. İyi ki çabalamışım diyordum.
Pişman değildim yaptığım hiçbir şeyden. Soner'in beni kendinden uzaklaştırma çabalarına rağmen direndiğim için kendime teşekkür ediyordum bazen. Ters zamanıma denk gelseydi Soner'in bir daha yüzüne bakmayacak hâle gelebileceğimi de biliyordum çünkü.
Kollarımı havaya doğru kaldırıp yeni yataktan kalkmış bedenimi gevşetmek adına esnedim. Pencerenin önündeydim. Uyanır uyanmaz odama giren güneş ışıklarını görünce camı açmak istemiştim. Yağmurlu ve karlı havaları çok seviyor olsam da haftalardır yağmur görmekten artık içim kıyılmıştı. İnsan güneşli havaları arıyordu ister istemez. Bugünse hava güneşli ve ılıktı. Kışın o dondurucu soğuğunu geride bırakmıştık artık.
İyice gerindikten sonra kollarımı indirerek derin bir nefes aldım ve tam o sırada annemin bana seslendiğini duydum. "Beste! Uyandın mı kızım?"
"Uyandım anne!" diyerek karşılık verdim. Sesi hemen kapımın önünden gelmişti. Saniyeler sonra odamın kapısı açıldığı geriye doğru dönerek anneme baktım. Kafasını kapının aralığından içeriye sokmuştu. "Uyandıysan kahvaltıya gelsene kızım, ne bekliyorsun orada?"
"Ayılmaya çalışıyordum. Gelirim şimdi."
"Çabuk gel. Omlet yaptım, soğumasın." Annemin odadan çıkmasıyla beraber tekrar önüme dönüp camdan dışarıya baktım. Boynumu sağa sola yatırarak gevşettikten sonra pencereyi örterek camın önünden uzaklaştım. Bugün kendimi apayrı bir enerjik hissediyordum. Ben her zaman enerjik olurdum fakat bugün başkaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLER KALIR
Teen Fiction"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️