Jeon Jungkook unutamadığı ilk aşkı Roseanne'i, yıllar sonra gittiği üniversitede görünce beyninden vurulmuşa döner. Ancak Roseanne onu pek de hatırlıyor gibi görünmüyordur. Böylece Jungkook, Roseanne'e kendini hatırlatmaya karar verir.
"Seul'den Par...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝Jeon Jungkook'un Park Roseanne'e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...aşık olduğu 2014 sonbaharı❞
⋆
"Evet, gençler derse başlamadan önce size yeni arkadaşınızı tanıtmak istiyorum..." diyordu Bay Choi yanındaki yeni öğrenci heyecandan nefes dahi alamazken. "Park Chaeyoung, Avustralya'dan geldi. Kendini arkadaşlarına tanıt Chaeyoung."
Chaeyoung gergin bir adım atıp sınıfa biraz daha yaklaştığında hızla selam vermek adına eğildi. "Merhaba, ben Park Rosean- um, Chaeyoung. Korece adım Park Chaeyoung. Avustralya'dan geliyorum, daha önce birkaç sene Kore'de bulunmuştum ancak burada ilk kez bir liseye kaydoldum. Umarım iyi anlaşırız."
"Oh, evet Chaeyoung biraz aksanımız var sanki.... Ben Kore dili ve edebiyatı öğretmeni Choi Sung Ha. Umarım iyi anlaşırsınız çocuklar."
Chaeyoung heyecanını biraz olsun üzerinden atamazken önüne gelen ilk boş sıraya oturdu, sınıf tahmininden kalabalıktı. Avustralya'yı ve rahat eğitim ortamını şimdiden özlediğini hissediyor, bu kadar çok seyahat etmekten nefret ediyordu. Kurulu bir düzeni olsun istiyordu artık, tüm bu ortam değişiklikleri onu zihinsel olarak çok yoruyordu.
"Aman tanrım ciddi anlamda güzel... Kesin makyaj güzeli. Avustralya'da estetik maliyeti daha ucuz diye duydum..."
"Hadi ama bahse varım fiziğini korumak için korkunç diyetler yapıyordur, böyle kızlar göründüğü gibi değildir."
"Aksanı çok irite edici... Ailesinden hiçbir şey öğrenememiş mi?"
"Avustralya'dan geldiyse ne olmuş? Sonuçta Koreli. Herhangi bir özelliği yok."
Chaeyoung her ne kadar Bay Choi ve Korece dersine odaklanmaya çalışsa da arkadan gelen lanet dedikodu seslerini duymazdan gelemiyordu. O sırada uyuyor gibi gözüken Jeon Jungkook bile fısıltıları kelimesi kelimesine dinliyor, anlam veremiyordu. Chaeyoung sınıfa yeni gelmişti oysa, insanlar ne ara onun hakkında fikir sahibi olmuşlardı ki?
