"Şimdi bir tane kız var diyelim. Adı 'A' olsun."
Resepsiyona geleli çok olmuştu, saat neredeyse gece 2'ydi. Jungkook ve ben onun odasında muhabbet ediyorduk. O yatağında uzanıyordu. Bense hemen kenarındaki komodinin üzerine oturmuştum. Baya sağlam bir şeydi, kırılmayacağını umuyordum.
"Bayan 'A' birinden hoşlanıyor. Bunu da iki arkadaşına söylüyor." Her cümlemi bitirdiğimde beni onaylayacak şekilde "hıhı." diyordu. "Sonra Bayan 'A'nın arkadaşlarından Bayan 'B', Bayan 'A' ile hoşlandığı kişiyi yakınlaştırabilmek için o kişi ve arkadaş grubuyla yakın olmak için çabalıyor."
Durumu isim vermeden Jungkook'a anlatmaya karar vermiştim. Birinden feci derecede tavsiye almam gerekiyordu. Kafam karmakarışıktı.
"Çok karışık oldu. Hoşlandığı kişiye de isim ver."
"Tamam o zaman... Bayan 'A', Bay 'C'den hoşlanıyor. Bayan 'B'de bu ikisinin arasını yapmaya çalışıyor diyelim. Buraya kadar anladın mı?"
"Peki."
"Sonra Bayan 'A' artık Bay 'C'den hoşlanmadığını söylüyor. Bunun üzerine de Bayan 'B' zaten onlarla takılmanın sıkıcı olduğundan falan bahsediyor."
"3. arkadaş olayın içinde mi peki?" Yatığı yerden doğruldu.
"Evet, ama şöyle" ellerimi göğsümde birleştirdim. "Onlar konuşurken 3. kişi yani Bayan 'D' onları objektif bir şekilde dinliyor. Bu konuşmadan birkaç gün sonra Bayan 'D', Bayan 'A'nın duşta ağladığını duyuyor."
"Duşta ağlıyor mu? Neden ki?"
"Sadece duyuyor. Nedenini bilmiyoruz." Ayağa kalktım. "Bu olaydan birkaç gün sonra, belki de bir hafta Bayan 'D' öğreniyor ki Bayan 'B', Bay 'C' ile çıkmaya başlamış."
Kollarımı olayın heyecanıyla yana açtım. O da beni taklit etti.
"Çok heyecanlısın bakıyorum." Kollarım hala açıktı. Eliyle bileğimi kavradı ve beni yatağa çekti. İkimiz de yatakta oturur vaziyetteydik.
"Ne düşünüyorsun yani?" Bağdaş kurdum. "Bayan 'D' bu durumda ne yapmalı?"
Gülümsedi. "Bilmem ki, ne yapmalı?"
"Kook, bu ciddi bir konu. Düşünmeye çalış."
"Yine kendi yaşadığın bir olay değil mi?"
"Yine mi?" Ne zamandan bahsettiğini anlamamıştım.
"Evet! Çöp toplarken bana aşk ile hayranlıkla alakalı bir şey sormuştun." Duruşunu dikleştirdi. "Ben de sana üstün felsefi bilgilerimden vermiştim."
"Ah, evet." Kollarımı arkaya yasladım. "O zaman gerçekten benimle alakalı değildi."
"Peki, şimdi?"
"Fark etmez ki. Böyle bir durumda Bayan 'D' yerinde olsan ne yapardın?"
"Ona Bayan 'R' diyebilir miyim?" Yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirmişti.
Bayan 'R' ?
"Bayan 'J' de olabilir." Ben de ona gülümsedim.
"Bayan 'J' sanırım..." eliyle olmayan sakalını sıvazladı. "Sanırım... Bayan 'A'nın hala Bay 'C'den hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmeli eğer hoşlanmıyorsa Bayan 'B'ye mutluluklar. Ama unutmamalıyız ki Bayan 'B' biraz açıkgözlü bir kadın. Yani bu hareketiyle arkadaşları arasındaki güven bağına biraz zarar vermiş oldu." Gözlerini bana dikip devam etti. "Onunla hala arkadaş kalabilecek misin?"
"Bilmiyorum..."
Kahretsin!
"Kendini ele verdin Rosé!" Oturduğu yerde dizlerinin üzerine çıkıp omuzlarımı sarstı. "Sen olduğunu biliyordum."
"Hayır aslında.." geriye doğru gidiyordum. "Kook düşeceğ-"
Düştük bile.
Çöp toplama etkinliğinde olduğu gibi Jungkook tekrardan üzerime yığılmıştı. Tekrar tekrar aynı olayları yaşıyor gibiydik.
"Yanakların," Jungkook hala üzerimdeydi. "..kızardı."
"Nefes alamadığım için olabilir mi acaba?"
"Ah affedersin."
Üzerimden kalkar kalkmaz ayağa kalktım. Az önce gayet de iyi nefes alıyordum.
"Engin felsefi bilgilerinden bugünlük yararlanamadım muhteşem Jeon müthiş Jungkook." Kapıya doğru koşar adım ilerliyordum. "Park Chaeyoung, Bay Kook'a iyi geceler diler."
Kapıyı arkamdan örterken sesini duyabiliyordum.
"İyi geceler Bayan 'R' !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ukiyo ✘ rosékook
FanfictionJeon Jungkook unutamadığı ilk aşkı Roseanne'i, yıllar sonra gittiği üniversitede görünce beyninden vurulmuşa döner. Ancak Roseanne onu pek de hatırlıyor gibi görünmüyordur. Böylece Jungkook, Roseanne'e kendini hatırlatmaya karar verir. "Seul'den Par...