×Bölümü medyadaki şarkıyla
okumanız tavsiye edilir!Bu sabah yaşadıklarımın üzerine bir de bu olaylar eklenince iyice modum düşmüştü. Fransa'yı özlemeye başlıyordum galiba; Jungkook, Lisa ve ben üçümüz ne de huzurluyduk o zamanlar. Ne ara yeniden bu ortama düşmüştüm ki ben?
Bir anlığına dahi olsa Min Hee'yle bu konuşmayı yapmamayı diledim. Gerek var mıydı gerçekten? Yeniden onun yüzünden moralimi bozmak cidden gerekli miydi? Kafam öyle karışmıştı ki kafeteryadan ne ara çıktığımı anlayamazken okul kapısına gelmiştim bile. Bugün ne ara geçti anlayamamıştım. Öylece eğri büğrü yürürken karşımda Jungkook'u görmemle durakladım.
"Zombi gibi yürüyordun Rosé!" Jungkook bugün neşe saçıyordu. Ama ben zırhıma bürünmüştüm sanki, neşesinin üzerimde hiçbir etkisi yoktu. Şu an keşke olsaydı...
"Yine ne oldu?" Aniden kollarını omzuma koyup eğriliğimi düzeltti. Omurgam rahatlamıştı. "Hey?"
Lafı dolandırmanın anlamı yoktu. Elimle kampüsü işaret ettim. "Az önce Min Hee ile yüzleştim de."
"Ah anladım... Ne güzel işte, korkunu yenmişsin!" Yeniden yüzümü inceledi. İfadem de bir değişiklik olmayınca devam etti. "Neden moralin bozuk o zaman?"
"Duygularımdan emin değilim, Jungkook. İki haftada olmasını tahmin dahi edemeyeceğim şeyler yaşadım, sence de normal değil mi?"
"Üzülmen mi? Kesinlikle hayır." Sesinde ciddi bir hava vardı. "Gereksiz insanlar için üzülmenin hiçbir haklı tarafı olamaz. Duyguların başı boş değil onları hak etmeyen insanlar için yıpratma."
Bir şey söyleyemedim. Doğruları söylüyorken üstüne daha ne diyebilirdim ki?
Ben sessizliğimi korurken o devam etti. "Bana sevgini verdiğin için çok mutluyum Rosé. Sevgini hak ettiğim için mutluyum, çünkü sana değer veriyorum. Sense seni inciten biri için kendini yıpratıp moralini bozuyorsun, sence de bu sana değer veren insanlara haksızlık değil mi?"
Sesi titriyor, elinden geldiği kadar gizlemeye çalışıyordu. Ama ben fark etmiştim bir kere. Bir süre sesini toparlamayı denedikten sonra devam etti. "Onlar seni incitmekten, üzmekten bu denli kaçınıyorken senin için kılını dahi kıpırdatmayan birinin seni üzmesi beni ne kadar üzüyor biliyor musun?"
Söylediği her şey beynimi altüst etmişti. O üzülse ben de üzülürdüm o da aynı şekilde benim üzülmeme üzülüyordu. Ama kesin olan bir şey varsa da sorunlarıyla birilerini üzen kişi hep bendim. Bu bencillikten başka ne olabilirdi ki?
"Kook... özür dilerim."
Ellerini yanaklarıma koyup kendi kafasını bana yaklaştırdı. "Özür dilenecek bir şey yok Chaeyoung. Sana bencilsin demiyorum, gereksiz insanlar için kendini yıpratmana dayanamıyorum. Hele ki bu insanlarla benden önce geçirdiğin tüm o vakitleri düşününce delirecek gibi oluyorum."
Min Hee ve Seon Ok'tan bahsediyordu... haklıydı da. Ben de kendime inanamıyordum. Ama gençtik sonuçta, deneyim kazanmadan nasıl hayata devam edilirdi ki? İnsanlar deneyim kazandıkça büyüyor, olgunlaşıyordu. Yaşanan her şeyin iyi ya da kötü bir sonucu oluyor ve tüm bunlar ileriki yaşamımızda bize yol gösteriyordu.
"Öyle Kook." Dedim ben de ellerimi onun yanaklarına koyarken. "Bazen benim de dayanamadığım zamanlar oluyor."
Gülümsedi. Ben de gülümsedim.
Tüm hissettiğim yalnızca tek bir kelimeyle açıklanabilirdi, mutluluk. Mutluluk nedir ki? Benim için mutluluk kendini bir yere ait hissedebilmendir, mutluluk anlaşılmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek, onun tek bir tebessümüyle gününü güzelleştirebilmektir. Mutluluk benim için Jungkook'tu. O benim mutlu olma sebebimdi.
xoxo
Evet... Ukiyo benim ilk rosékook kitabımdı. Ayrıca ilk kez bu kitapta Instagram teması denedim ama gayet eğlenceliydi. Umarım sevmişsinizdir çünkü ben yazarken gerçekten çok eğlendim. :D
Hayatta hepimizin iniş çıkışları mutlaka oluyor ancak önemli olan bunun hayatın olağan akışı olduğunun farkında olmamız ve sevsek de sevmesek de hiç geçmeyecek dediğimiz günlerin önünde sonunda öylece yitip gitmesi...
Umarım kelimelerimi okurken kendinizden bir şeyler bulabilmiş ve eğlenebilmişsinizdir, tatlı yorumlarınız ve oylarınız için çok teşekkür ederim.♡
En sondaki 'merak ettikleriniz' bölümünde kitapla ilgili kafanızda soru işareti bırakmayacak bilgiler var göz atmayı unutmayın!
Şimdi sıra özel bölümde ve son kez...
iyi okumalar!♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ukiyo ✘ rosékook
FanficJeon Jungkook unutamadığı ilk aşkı Roseanne'i, yıllar sonra gittiği üniversitede görünce beyninden vurulmuşa döner. Ancak Roseanne onu pek de hatırlıyor gibi görünmüyordur. Böylece Jungkook, Roseanne'e kendini hatırlatmaya karar verir. "Seul'den Par...