16

1.1K 138 306
                                    

Nihayet oldukça beklenen gün gelip çatmıştı. Cuma günü. Sanki konsere çıkacak olan benmişim gibi oldukça heyecanlıydım. Heyecandan kusmak üzereydim. Çoktan hazırlanmış benim hazırlanmamın bitmesini bekleyen Riki, Sunoo ve Sunoo'nun söylediğine göre benimle tanışmak için can atan kuzeni Jungwon ara sıra beni sesliyordu. Bir türlü Sunghoon'a vermek için zaman bulamadığım küçük hediyemi aldım ve parfümümü sıkarak nihayet odadan çıkmayı başardım.

"Hadi gidelim. Diğerleri bize orada katılacak." annemle vedaşalıp dördümüz beraber evden ayrıldık. Konserin yapılacağı yer çok uzak değildi yine de gecikmek üzere olduğumuz için bir taksiye atlatık ve şansımıza çok kısa sürede alana ulaşmayı başardık. Çoktan bizi bekleyen arkadaşlarıma doğru ilerledim ve sımsıkı bir grup sarılması başladı. Uzun zamandır beraber zaman geçiremiyorduk. Bu yüzden onları özlemiştim. Sunghoon'un diğerleri içir ayırdığı biletler bendeydi. Hepsinin biletini eline tutuşturduktan sonra içeriye girdik. Jay ve Heeseung çoktan içerideydi ve bizim için ayrılmış sırada duruyorlardı. Onları da selamladım ve Madeline ile Riki'nin arasına geçtim.
Mark, Donghyuck, Jeongin, Hyunjin, Nora, Madeline, ben, Riki, Sunoo, Jungwon, Jay ve Heeseung. Dizilme sıramız aynen bu şekildeydi.

"Onu ilk kez şarkı söylerken izleyeceğim. Bu çok...heyecanlı." dedi Madeline. Yüzünde şapşal bir gülümseme vardı. Diğerleri -onun şarkı söylediğini dünya gözüyle görmemiş olanlar- ona katıldı. Kısa bir süre sonra konser başladı ve asıl sanatçılar sahneye çıktı. Kalabalıktan keyifli bir gürültü koptu. Şarkıları keyifliydi ve kesinlikle eve dönünce listeye ekleyeceğim türdenlerdi. Sonra sıra konuklara -Sunghoon'lara- geldi.

"Şimdi sahne beni kırmayıp bugün buraya gelmiş olan değerli gençlerde. Alkışlarınızla 'Heaven'."

Bir alkış tuhafı koptu heyecanla sahneye çıkmalarını bekledim. Bir kaç saniye sonra burdaydılar. Sunghoon, krem rengi dokuma bir hırka giyiyordu. Hırkanının dokuma olması sebebiyle vücudunu Üstelik düğmelerini de iliklemiş sayılmazdı.

"Merhaba. Umarım akşamınız keyifli geçiyordur. İlk kez bu kadar fazla insanın karşısında şarkı söyleyeceğim için heyecanlıyım. Bu özel bir an." dedi Sunghoon gülümseyerek. Tüm alanda bir çığlık yükseldi. Güzel görünüyordu. Nefes kesici. Laflarının aksine kendisinden oldukça emin. "Aslında bu anı özel kılan bir diğer şey de, şurada duran sevimli insan. Selam, Jaeyun, iyi dinle çünkü bu şarkıyı senin için söylüyorum."

Bir anda ilgi odağı olduğumda utanmama engel olamadım. Kan yanaklarıma toplandı. Yanımda zıplayarak alkışlayan ve 'jaeyun benim abim' diye hava atan Riki'yi zorla alt ettim. Sonra şarkı başladı.

"Kalabalık odada, gizli anlarımız,
Bizim hakkımızda hiç bir fikirleri yok.
Şeklinde bir girintilik var,
Bana damganı vurdun, altından bir dövmeyle.

Tüm bu sessizlik ve sabır
Özlem ve beklenti
Ellerim seninkiler tarafından tutulmayınca titriyor.
Tüm bu sessizlik ve sabır
Özlem ve ümitsizce bekleyiş
Tüm bu olanlar ellerim titriyor.

Adımı söyle ve her şey dursun.
Seni yakın bir arkadaş olarak istemiyorum.
Bu kıyafeti sırf sen çıkarasın diye aldım.
Çıkarasın diye.

Adını yatak başlığıma kazı.
Çünkü seni yakın arkadaş olarak istemiyorum.
Bu kıyafeti sırf sen çıkarasın diye aldım.
Çıkarasın diye.

Bu kaçınılmaz, denemeyeceğim bile.
Eğer yanarsam, en azından elektriklenmiş olacağız.
Şarabı küvete döküyorum.
Sen yüzümü öpüyorsun ve ikimiz de sarhoş oluyoruz.
Herkez ikimizi bildiğini düşünüyor ama bir şey bildikleri yok.

heaven' jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin