Kehanet
Kral Aaron gittiği kızıl ormanda alevler içinde kalmış ağaçlardan başka bir şey bulamayınca adeta delirmişti.
Saatlerce ormanın dört yanında aramalar yapıldı kâhin Melruh kızın ormanda olmadığını söylese de kral aramaya devam etti. Aramalarda tek bir iz dahi bulunmamıştı kral Aaron ümitsizce ordusunun başına geçip saraya geri döndü.
"Majesteleri prenesimizin bize gelmesi için bir büyü yapabilirsiniz"dedi büyücülerden biri.
"Hayır"diye ortaya atıldı kahin Melruh.
"Yıllardır kayıp olan bize çok yakın, onun yaşadığını hissediyorum efendimiz güvende olduğunu söyleye bilirim"
"Bu kanıya nerden vardın kâhin? Kızımın iyi olduğunu gözümle görmeden buna inanmamı beklemiyorsundur umarım"
Kâhin Melruh iç çekti artık gördüklerini bildiklerini söylemenin zamanının geldiğini düşünüyordu.
"bunu yalnız konuşabilirmiyiz majesteleri"
Aaron odadaki büyücülere kapıyı gösterdi herkes dışarı çıkarken Melruh anlatacağı şeyleri kafasında toparlayıp kral Aaron'a yaklaştı ve ellerini önünde birleştirdi.
"Seni dinliyorum Kâhin"
"Kehanet"dedi Kâhin Melruh.
"Efendim yüz yıllardır anlatılan kehanetleri biliyorsunuzdur"
"Ne söyleyeceksen söyle kâhin lafı dolandırıp uzatma"
Kâhin Melruh başını sallayarak onayladı kralını.
"Varisinizin gelişi ile gerçekleşmek üzere olan bir kehanet olabilir"
"Ne kahaneti?"dedi Aaron. Şaşırmış olsada bunu belli etmemeye çalışarak.
"Milyon yıl önce görülmüş olan kehanet.
Ateş ve Su birleşecek, denizden gelen Ateşin önünde herkes diz çökecek, düşmanlar o güce boyun eğecek,
Ayrılan krallıklar birleşecek"
Kral Aaron dikkatle Kâhin'i dinliyordu.
"Binlerce yıl bir çok kâhin bu kehanetin doğruluğunu araştırdı hepsinin söylediği aynı şeydi,
Denizden gelen ateş herkese hükmedecek.
Bir çok kral ve kraliçe onların krallığından olup olmadığını öğrenmek için çok çabaladı ama hiç biri sonuç bulamadı"
"Bu kehanetin sırrı nedir?"
"Kızıl ve Mavi Ejderhaların ölümü efendim"
Aaron un kaşları havalandı "Kızıl ölüm" dedi kendi kendine.
Ama bunun kızıyla ne ilgisi vardı ki? Ölümsüzlüğün efendisi olan bir ejderha efsanesi vardı ama bu güne kadar onu ne gören nede işiten olmamıştı. Kimse bunun gerçek olduğuna inanmıyordu bile çocuklara masal olarak anlatılıyordu bu efsane.
Aaron iç çekti ve kâhin'i dinlemeye devam etti.
"Efendimiz Kızıl Ejder bir su Ejderhasına aşık olmuş ve aşkına karşılık bulmuş diye biliniyor. Bu iki Ejderha'nın aşkı ve birliktelikleri doğaya aykırı olarak ilan edilmiş,
Su Ejderhasını denizde yaşayan Ejderhalar, kızıl Ejderi ise karada yaşayan Ejderhalar öldürmüş. Onların ölümünden sonra kehanet ortaya çıkmış.
Bildiğime göre ise Ejderhaların soyu öldürülen iki Ejderha'nın laneti yüzünden tükenmiş"
"Bu iki Ejderha'nın aşkıyla benim kızımın ne ilgisi olabilir? kehanet ve kızımın hiç bir bağlantısı olamaz, bu sadece bir efsane insanlar bunu masal olarak anlatır çocuklarına sende biliyorsun" dedi Aaron net bir şekilde.
"Bende buna anlam veremiyorum efendim ama bugün kızıl ormana gittiğimizde o ormandaki enerji benimde bu kehaneti görmemi sağladı.
Bir büyü yada başka bir şekilde kızınızı getirmeye çalışırken kötü bir şeye yol açabilirsiniz, bu durumda en iyi yol beklemek olacak. inanıyorum ki varisiniz iyi ve doğru zamanın gelmesini bekliyor"
Kâhin Melruh yanından ayrıldıktan sonra kral Aaron tahtına oturdu ve kâhinin anlattıklarını düşünmeye başladı.
"Baba"
Daha önce hiç duymadığı ses zihninde konuşunca Kral Aaron olduğu yere mıhlandı.
Yakında ait olduğum yere senin yanına döneceğim, benim için endişelenme Baba"
Kral Aaron hayal ve gerçek arasında gel gitler yaşıyordu. Gözlerinden süzülen yaşlar gri sakallarını ıslatıyordu. Titrek çıkan sesiyle cevap verdi kızına duymasını ümid ederek.
"Seni hep bekledim kızım, bekleyeceğim"
Bölüm sonu 💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER VARİSİ
Fantasy"Mavi denizlerin hakiminin gücünü hisset" dedi kanat çırparak dönmeye devam ederken. Masmavi bir ışık meydana geldi. "Gök yüzünün sonsuz ve sınırsız gücünü hisset" maviye kızılda eklenmiş aydınlık büyüdükçe büyüyordu. "Toprağı hisset" ve renklere...
