Bölüm 12

1.1K 81 14
                                    

Kehanet

Kahin Melruh "Efendim"dedi kral Aaron'a doğru sesini yükselterek "hemen saraya dönmeliyiz"

Kral Aaron kaşlarını çattı "artık bir varisim olduğunu halk gözleriyle gördü"dedi kaşları daha çok çatılırken "şimdi isyancıların ceza vakti"

Melruh korkusunu daha fazla gizleyemedi "efendim bu bir tuzak olabilir varisinizin geldiği gün isyanın çıkması tesadüf olamaz" kâhin lafını henüz bitirmiştiki gök yüzünde siyah dumanlar belirmeye başladı.

Douglas kraliçe Lively'i öldürdüğü gün oynadığı oyunu bugün bir kez daha oynuyordu, biliyorduki prenses sarayda olduğu sürece ona hiç bir şekilde yaklaşamazdı, bunun için halkın aklına hükmederek isyan başlattı.

Hera ortaya çıkmasa bile halkın yardımı ile yapılan koruma kalkanını yine halkın sayesinde yok edecek kızı öldürecekti.

İnsanların aklına hükmetmese Douglas bir hiçti. Kralın orduları karşısında pek bir şansı yoktu bunu bildiği için bir kez daha saray halkının aklına girerek Hera'yı öldürmeyi planlıyordu.

Kalkanın kırılmasına gerek kalmadan Hera Kendi ayakları ile ölüme gelmişti.

"Sana demiştim"dedi Douglas "kendi ayaklarınla bana geleceksin"

Gök yüzü siyah dumanlar ile kaplanırken
Herkes etrafına bakıyordu.

Kral Aaron'un gözleri kısıldı etrafa bakarken büyü gücü sesin kime ait olduğunu anlamasını sağlamıştı.

Hızla kızını çekip arkasına aldı hâlâ gözleri sesin sahibini ararken.

"Seni buldum!" Diye haykırdı tüm sesiyle.

Yüzünü kızına döndü ve sağ elini kaldırdı bir kaç sözcük söylediği an kızın etrafında koruma kalkanı oluştu.

İlerledi ve tekrar bağırdı gür sesiyle "çık ortaya!" Biraz daha ilerledi bir kez daha bağırdı "karşıma çıkacak cesaretin yokmu? Çık ortaya çık!"

Öyle bağırıyorduki Aaron sinir damarları patlamak üzereydi.

Douglas siyah dumanların içinden süzülerek geçti ve Aaron'un tam karşısına geçti ellerini göğsünde birleştirdi "beni öldürecek bir tek kişi var"dedi Hera'yı gösterirken "oda tam arkanda"

Kral Aaron suya hükmetti, deniz şaha kalkarken büyülü zincirler çoktan Douglas'ı esir almıştı bile.

"Sadece kraliçe Lively'in kanından olan beni öldüre bilir bunu bilmen gerekirdi. Karının elementini söküp aldım, şimdi kraliçenin ateşiyle besleniyorum, ancak ve ancak burada küçük Prensesin beni öldüre bilir" sözleri son bulurken büyülü zincirlerden kurtuldu siyah alevler etrafını sararken denizden gelen dev dalgalar onun ateşinde yok olup gitti.

Dilini damağında gezdirdi ve Hera'ya baktı "prensesin bunu yapabileceğinide pek sanmıyorum"diye ekledi alayla.

Kızın gözleri tekrar kızıl rengini alırken koruma kalkanı kırılıyordu.

"Hayır Sacre"diye bağırdı Kral Aaron.

Hera çoktan kalkanı kırmıştı, sarı saçları rüzgarla birlikte hareket ederken Kızıl bakışlarını düşmanından çekmiyordu.

Hiç konuşmadı tek odağı Douglas'tı
İçinde hissettiği ateş büyürken kollarını yana açtı ayağını sertçe yere vurdu ve Douglas savruldu toprağın üzerinde, hızla kendini toparlayan iblis yerden yükseldi, toprak sarmaşık olup Douglas'ın ayaklarından dolanıp beline kadar onu içine hapsetti.

Douglas topraktan kurtulmak için kara alevlerini kullandı simsiyah alevler toprağı yakarken Douglas sırıttı ve "Benimle baş etmen imkansız"dedi göz kırparak.

Topraktan kurtulan Douglas metrelerce yükseldi,  iblisleri harekete geçirmek için bir kaç sözcük fısıldadı aynı anda Hera Babasının zihninde konuştu,

"Halkı ve orduyu koruma kalkanı altına al Baba onların aklına hükmetmek istiyor" 

Kral Aaron zaman kaybetmeden büyü ile büyük bir kalkan oluşturdu artık Douglas halka ve orduya hükmedemeyecekti.

Hera hava yardımı ile yükselirken Douglas istediği olmadığı için sinirlendi.

Simsiyah ateşini ağzından üflediğinde Hera daha çok yükseldi ve ateşten kurtuldu.

"Sanmadığın kadar güçlüyüm"diye bağırdı prenses Hera.

"Bunu görebiliyorum"diye cevap verdi iblis.

Hiç hareket etmeyen kız bakışları ile iblise acı veriyordu. Metrelerce yükseklikten sertçe yere düşen iblis öfke ile haykırdı "seni öldüreceğim!"

Alevleri etrafını tekrar sararken Douglas yükseldi ve ellerini göğe kaldırdı aynı anda iblis ordusuda harekete geçti.

"Mavi alevini kullan onun karşısında kazanabilecek bir güç yok"

Prenses zihnindeki sese kulak verdi.

Korkması gereken yerde daha güçlü duran kız Douglas'ı tedirgin ediyordu.

Artık kehanetin gerçek olduğuna tam olarak inanmıştı.

Ordusunun gücünü kullanarak dev bir alev topu yarattı açabildiği kadar kollarını açtı ve tüm gücüyle alev topuna kıza doğru savurdu.

Kral Aaron "Sacre"diye haykırdı kızının olduğu yere doğru koşarken bir anda durdu.

Kızın ağzından çıkan mavi alevler Douglas'ın siyah alev topu ile çarpıştı ve mavi ateş sardı siyah ateşin etrafını.

Douglas'ın gücü çekiliyordu yaralı hayvan gibi inlemeye başlamıştı.

Acı ile kıvranırken bir kez daha yerle buluştu bedeni, güçlükle son kez konuştu "artık daha büyük düşmanların var olacak prenses, emin ol onlarla baş edemeyeceksin, tekrar görüşeceğiz tekrar"  acı içindeki bedeni duman olup kaybolurken Kız hâlâ havada duruyordu.

Bölüm sonu 💫

Vote ve yorum yapmayı unutmayın 🔥

EJDER VARİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin