Bölüm 10

1.2K 84 18
                                    

Siyah ateş

Aaron ata bindikten sonra kızına elini uzattı tereddüt etmeden elini tutan kızını önüne alarak yolu koyuldu.

Hera göğe baktı son kez onları izleyen ejderha ile göz göze geldiğinde yutkundu. Hadrex'i Hera dışında hiç kimse göremiyordu, Aaron da başını kaldırıp kızının baktığı gökyüzüne doğru baktı, hiç bir şey göremeyen kral önüne döndü altındaki at hızlanırken.

Hera İçinden ejderhaya teşekkür ederken Hadrex gözlerini kaçırdı.

Baba kız uzaklaşırken Hadrex gökyüzünden hızla aşağı doğru süzüldü ve denizin mavi sularına bıraktı kendini.

Hera gözlerini kapatıp Babasının göğsüne yasladı başını yıllardır varlığını bilmediği babası yanı başındaydı ve Hera onun göğsüne başını yaslamıştı. Bir kaç gün önce böyle bir şeyin olacağını söyleseler asla inanmazdı.

Hadrex kızın güçlerinde gördüğü siyah kıvılcımların yakında alevlere dönüşmesinden korkuyordu.

Kız Ejderha ile arasındaki bağı kabul eder ve onu gerçekten isterse o siyah kıvılcımlar aleve dönüşmeden sönüp gidecekti.

Kız Ejderha'nın kanını kabul etmiş olsada hâlâ tam anlamı ile ona bağlı değildi Hadrex bunu kıza anlatamazdı, giderken bile kıza tek kelime etmedi.

Hera bekledi zihninde sesini duymak istedi ama Hadrex hiç bir şey demeden sadece gidişini izledi.

Şimdi ise okyanusun en derinliklerinde kendini mavi sulara bırakmış kızın tekrar dönmesi için ümid ediyordu.

Eğer ejderha ile bağını kabul edip onu isteyip dönmezse işte ozaman siyah alevler büyüyüp mavi ve kızıl alevi bastıracak kızı Douglas gibi kötülük için yaşayan biri haline getirecekti.

Çünkü iyiliğe kötülük karışmıştı kızın saf ruhu henüz anne karnındayken Douglas'ın simsiyah alevi kızı ele geçirmiş öldürmek istemişti,

kız ölürken dünyaya gelmişti ve Hadrex ona hayat vermişti. Hadrex'in kanı sayesinde kurtulan kızın içinde hâlâ o alevlerin kıvılcımları vardı tek kurtuluşu ise Hadrex ile tamamen bağlanmasıydı.

İçindeki siyah alevlerin kalan kıvılcımları kızın ejderhaya bağlanmasını engelliyordu.

Hera gerçekten ejderhayı istemediği sürece ejderha hiç bir şey yapamazdı.

Hadrex suyun dibinde gözlerini kapattı ve anılarını hatırladı.

Belki de o gün Lively onu çağırdığı an gitseydi bugün bu durum olmayacaktı.

İçten içe kahroluyordu ejderha ne yapacaktı hiç bir fikri yoktu tek ümidi Hera'nın geri dönüp onu kabul emesiydi.

Bu kabulleniş Douglas'ın da sonu olacaktı...

****
Puscaslar sarayı 🌊



Kral Aaron'un atı denizin mavi sularının üstünde uçar gibi ilerlerken sarayın kapıları açıldı.

At suyun üstünde süzülüyordu sanki Hera hayranlıkla su üstünde dört nala giden ata ve sarayın etrafındaki denize bakıyordu.

At sarayın kapısından girdiğinde sarayın avlusunda olan herkes kral Aaron'a döndü ve eğildi.

Kral Aaron atından atladı ve kızına elini uzattı Hera Babasının yardımı ile attan inince babası elini bırakmadan biraz ilerledi ve kızına baktı.

Hera'nın elini nazikçe bırakan kral Aaron kollarını yana açtı ve "Evine hoşgeldin prenses Sacre"dedi

Kral hemen arkasında duran muhafızlara baktı.

"Dört bir yana haberciler gönderin prenses Sacre sarayına döndü yarın akşam prensesin dönüşü şerefine bir kutlama düzenlenecek bütün krallar ve halkları davetlidir"

"Hera"

Kral Aaron kızına baktığında Hera gülümsedi "diğer ismim Hera Baba"

"Peki o hâlde evine sarayına hoşgeldin prenses Hera Sacre"

Kızına sarılan kral sonunda tek dileği olana kavuşmuştu.

Dört bir yana prensesin dönüşü haber edilirken Hera sadece Hadrex'i düşünüyordu.

Onunla geçirdiği her an film şeridi gibi gözünün önünden geçip giderken Babası onu bir an olsun yalnız bırakmıyordu henüz bir saat önce gelmişlerdi kahvaltı için masa hazırlanırken Hera karşısında oturduğu taht'a baktı inciler elmaslar ve yakutkarla bezeli taht oldukça parlak ve ışıltılı duruyordu aynı zamanda Babasının tahtın yanındaki tacı da öyle taçta tıpkı taht gibi en değerli taşlar ile süslenmişti.

Babası üstünü değiştirip geldiğinde tacını uzaktan inceleyen kızına baktı.

Hera omuzlarında iki el hissedince irkildi "sakin ol kızım benim"

Hera ayağa kalkarken Babası elini tutup tahtın önüne götürdü.

"Vârisi olduğun taht"dedi gururla.

"Krallıklar güç taht bunlar hakkında bildiğim bir şey yokken nasıl vâris olabilirim"

"Öğreneceksin Sacre herşeyi öğreneceksin yenilmez bir savaşçı olacaksın"

Kapı tıklayınca Aaron "gel"dedi.

Kralın kardeşi Andre içeri girdiğinde bakışları odada gezdi ve Hera'da durdu "duyduklarım doğrumu?" Dedi Hera'yı baştan aşağı süzerken.


Aaron mutlulukla cevap verdi kardeşine
"Evet kardeşim sonunda kızımı Bulduk o geri döndü"

"Çok güzel bir haber bu"dedi Andre hâlâ bakışları Hera'da iken.

"Amcan Andre ile tanış"dedi Aaron.

Andre Hera'ya yaklaşırken gülümsedi "hoşgeldin prenses Sacre geri dönmene sevindim"

"Teşekkür ederim bende çok sevinçliyim"

Ona hiçte samimi gelmeyen amcası Hera'nın huzurunu kaçırmıştı. Üstündeki bakışları iğneleyici ve rahatsız ediciydi.

Kapı tekrar çalınca kral güldü "haberini alan geliyor sanırım"

Herada amcasını görmezden gelerek gülümsedi.

İçeri giren muhafız kralın önünde selam verip zaman kaybetmeden konuştu.

"Majesteleri halk isyan için hazırlanıyor"

Gülümseyişi yüzünde solan Hera korku dolu gözlerle Babasına baktı.

*****

Bölüm sonu 💫

EJDER VARİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin