Valeria huzursuzca kıpırdandı. "Ne yapıyorsun?" Sevdiği adamın kokusunu alabiliyor ve kendisine dokunabilecek kadar yaklaşabilecek tek kişinin o olduğunu bu zayıf ve uykulu haliyle dahi anlayabiliyordu. Bu sabah yaşanılan tüm o karmaşa ve cehennem gibi bir günden sonra sakinleştirici verilmişti. Elbette doktor gözetimi altında sinirlerini kontrol edebilmesi ve biraz uyuyabilmesi için Renato bunun yapılmasını talep etmişti. Şimdi ise o güçlü kollar arasına alındığını biliyordu. Yarı açık gözleriyle etrafı inceliyor ancak her an yeniden uykuya dalacağını bildiği halde hareket ettiklerini biliyordu.
"Şişşt!" Sakin bir tondan fısıldadı Renato. "Seni güzel bir yere götürüyorum bionda. Uyandığında ne demek istediğimi anlayacaksın." Alnına yumuşak bir öpücük kondurarak, kapıya doğru yöneldi. Onlarca yeni adamı emrine amade bir şekilde sevdiği kadının odasının kapısında ve yürüyecekleri tüm o yolda kendilerine eşlik edeceklerdi. Elbette kimsenin ona dokunmasına izin veremezdi. Bu düşünce sinirlerinin bozulması için yeterliydi. Onu kendi taşıyor, dikkatli adımlarla merdivenlerden yukarı çıkıyordu. Helikopter pistine geldiklerinde ise karşısındaki diğer korumalar onları selamlamış ve yolculuk için hazır olduklarını ifade etmişlerdi. Helikoptere yerleştiklerinde dahi Valeria'yı kucağında tutuyordu. Onu asla bırakmayacaktı. Güvensizliği hat safhada, yaşadıkları ise zihnine kazılmıştı. Bir kez daha onu götürüyordu. Bir kez daha onun rızası olmadan yolculuk için götürüyordu.
Helikopter iniş izni aldıktan sonra özel bir uçak pistinin alanına inmişti. Karanlık gecede, simsiyah takımlı onlarca adam onları karşılamış ve özel jetlerine geçmeleri için yolu göstermişlerdi. Gidecekleri yeri kendisinden başka bilen sadece tek bir kişi yer alıyordu ve o kişi de, geldiklerinde onları yeni bir güvenlik ordusu ile karşılayan tek kişi olacaktı.
"Efendim içecek bir şey alır mısınız?" Tatlı dilli genç bir hostes, karşısında duran nefes kesici adama kibar bir şekilde sorusunu yöneltirken, gözleri genç kadına kayıyordu. Ayakları çıplak, üstünde ince bir sabahlık ile dağınık saçları oldukça dikkat çekiyordu. Valeria uyuyordu ve yüzü Renato'nun göğsüne gömülü bir vaziyette duruyordu. Renato sürekli onun sırtını okşuyor, aşık olduğu kadının her bir detayını büyük bir zevkle inceliyordu.
"Hayır." Valeria'ya büyülenmiş, hayran dolu gözlerle bakıyor ancak hostese karşı sesi inanılmaz derecede ifadesine ters düşer şekilde soğuk çıkıyordu. Hiç kimse, bu güne kadar hiç kimse bu kadar dikkatini çekmemişti. Kollarında olmasına şükreder haldeydi. Genç hostes kafasını öne doğru eğip oradan hızlıca ayrılmıştı. Geniş, lüks jet onlar için ayarlanmıştı. Yeni evleri için artık her şey hazırdı.
***
Çift kanatlı beyaz kapının aralıklarından tatlı bir esinti odanın içerisine nüfuz ediyor, tertemiz bir hava odayı dolduruyordu. Dalgaların sesi kulağa çalınıyor, insan üzerindeki rahatlatıcı etkisi olduğu apaçık fark ediliyordu. Valeria geniş yatağın üzerinde sırtüstü uzanıyordu. Gözlerini hala açmamış, Renato'nun onu bir kez daha başka bir yere götürdüğünü fark edememişti. Hayatı hakkında söz konusu yoktu, kararları hakkında iradesi yoktu. Bir yaprak gibi oradan oraya savruluyor, dağılıyordu. Renato ise hemen yanında duruyor, sevdiği kadının uyuyuşunu izliyordu. Düzenli aralıklarla aldığı nefeslerini takip ediyordu. Kirpiklerinin kusursuzca uzunluğunu takip ederken, gözlerini dolgun dudaklarına çeviriyordu. Genç kadının üzerindeki incecik beyaz örtü göğüslerinin yarısını anca kapatıyordu. Renato geldikleri gibi onu özenle yıkamış ve üzerindeki sabahlığı çöpe atmıştı. Burada ihtiyacı olan her şeyi muhteşem bir hızla yardımcısına tamamlatmıştı. İkisi için ne gerekiyorsa aldırmıştı. Tek ihtiyacı şuanda sevdiği kadının sağlıklı bir şekilde gözlerini açmış olmasıydı. Yüzüne düşen sarı tutamı fark ederek, saçını nazikçe parmakları arasına dolamış ve kulağının arkasına sıkıştırmak için harekete girişmişti. Ona dokunmak vücudunu ayrıca yakıyor, kurtulmak dahi istemeyeceği açlıkla savaşıyordu. Tek bir dokunuşu bile onun içinde olmak için yeterliydi. Renato ona dayanamıyordu. Evet, çok hatalar yapmış, Valeria'nın başına inanılmaz işler açmıştı. Arkasından iş çevirmiş, ona zarar vermiş ve bu yaşına kadar onu uzaktan da olsa takip etmişti. Onun hakkındaki her şeyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valeria II Lions
RomanceOnu kazandığı anda kaybetmişti. Şimdi ise daha öfkeli, daha şeytaniydi. Tek hedefi sevdiği kadını geri almak ve bir daha kendisinden koparılmasına izin vermemekti. Acımasızlığının sınırı olmayan Renato için geçmişindeki hayaletler de musallat oldu...